4. Hukuk Dairesi 2020/2985 E. , 2021/3198 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki İlk Derece Mahkemesinde görülen maddi ve manevi tazminat davasında verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm hakkında Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacılar vekilinin istinaf talebinin kabulüne dair verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edimesi üzerine, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili; olay tarihinde müvekkilinin davalı kurum bünyesinde jandarma uzman çavuş olarak görev yaptığını, dava dışı jandarma uzman çavuş ..."in sürücüsü olduğu müvekkilinin de içerisinde yolcu olarak bulunduğu, davalı idarenin işleteni ve sahibi olduğu aracın Bingöl iline seyri sırasında sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu tek taraflı trafik kazasının meydana geldiğini, kazada müvekkilinin ağır yaralanarak %100 oranında iş gücü kaybına uğradığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davacı ... için 50.000 TL maddi tazminat, 150.000 TL manevi tazminat, davacı ... için 50.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında maddi tazminata ilişkin talebini davacı ... için 2.138.228,39 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; söz konusu kazanın, aracı sevk ve idare eden davadışı ..."in kusuru nedeniyle meydana geldiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile 1.432,183,90 TL işgöremezlik tazminatı, 706.044,49 TL bakıcı gideri zararı olmak üzere toplam 2.138.228,39 TL maddi tazminatın, 50.000,00 TL"sine olay tarihinden, bakiyesine ıslah tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacı ... yönünden manevi tazminat isteminin reddine, davacı ... yönünden manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 100.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili ve katılma yoluyla davalı vekilinin istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce davalı vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK"nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/04/2018 gün ve 2017/29 Esas- 2018/59 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, HMK"nun 353/1-b-2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek suretiyle davanın kısmen kabulü ile, 1.432,183,90 TL işgöremezlik tazminatı, 706.044,49 TL bakıcı gideri zararı olmak üzere toplam 2.138.228,39 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacı ... yönünden manevi tazminat talebinin kabulü ile 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacı ... yönünden manevi tazminat isteminin kabulü ile 150.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tek taraflı trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin meydana gelen kazada yaralandığını açıklayıp geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri talebinde bulunmuş, tazminatın belirlenmesi amacı ile bilirkişiden rapor alınmış, alınan raporda davacının kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresi belirlenmesinde 1931 tarihli PMF yaşam tablosu dikkate alınarak hesaplama yapılmış, mahkemece bu rapor hükme esas alınmıştır.
Gerçek zarar miktarı; hak sahibinin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır.
Hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvelleri ile saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.
Buna göre temyiz edenin sıfatına göre, davacı tarafından kararın temyiz edilmediği de dikkate alınarak, usuli kazanılmış haklar gözetilerek (tazminata esas alınan gelir, esas alınan asgari ücret yılı, işlemiş/işleyecek dönem tarihleri gibi) davacının muhtemel bakiye
yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu"na göre belirlenmesi suretiyle tazminat miktarının hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle; temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının HMK 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, (1) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 16/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.