Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/10232
Karar No: 2018/23433
Karar Tarihi: 17.12.2018

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/10232 Esas 2018/23433 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı işveren, davacının asgari ücretle çalıştığını ve prim uygulamasının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiş, mahkeme ise davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği gerekçesi ile kısmen kabul etmiştir. Davacı, sigorta primlerinin eksik gösterildiğini, mesaisinin düzenli olmadığını ve fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini iddia ederek alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyadaki deliller ve kanıtlar incelendiğinde, davacının fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil çalışmaları bakımından davacı tanıklarının davacı ile birlikte çalıştıkları 29/11/2012 ila 18/06/2013 tarihleri arasındaki dönemle sınırlı olarak hesaplanması yerine tüm çalışma dönemini kapsayacak şekilde hesaplanması gerektiği belirlenmiştir.
Dava belirsiz alacağın bir türü olan kısmi eda külli tespit davası olarak açılmış ve alacakların tamamına dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi hatalı bulunmuştur.
Kanun Maddeleri: İş Kanunu Madde 68, 69, 115.
9. Hukuk Dairesi         2017/10232 E.  ,  2018/23433 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    YARGITAY KARARI


    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 01/11/2010-18/06/2013 tarihleri arasında tüp ve su dağıtım elemanı olarak en son 900 TL aylık ücret ve satılan tüp ve su adedine göre belirlenen aylık ortalama 1.000 TL prim alarak çalıştığını ancak sigorta primlerinin asgari ücret üzerinden eksik gösterildiğini, mesaisinin 07.00 ila 21.30 saatleri arasında olduğunu, genel tatil günlerinde de çalıştığını ancak fazla mesai ile tatil ücretlerinin ödenmediğini, müvekkilinin davalı işverenden mesai saatlerinin 08.00 ila 17.00 saatleri olarak düzenlenmesini, yasal izinlerini kullandırmasını, fazla mesai ücretlerinin ödenmesini noter aracılığıyla gönderdiği ihtarname ile talep ettiğini ancak bu taleplerin işverence yerine getirilmemesi üzerine iş akdinin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının müvekkiline ait işyerinde asgari ücretle çalıştığını ve prim uygulamasının bulunmadığını, müvekkili şirketin 7 gün 24 saat açık benzin istasyonu olduğunu ve bu istasyondan tüp dağıtım işi yapıldığını, davacının çalışma dönemi boyunca düzenli olarak hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde izin kullandığını, fazla çalışma yapmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesi ile toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- İş hukukunda çalışma olgusunu ve bu kapsamda fazla mesai yaptığını, hafta tatili ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, karşılığı ücretlerin ödendiğini ise de işveren kanıtlamalıdır.
    Sözü edilen çalışmalar her türlü delille kanıtlanabilir. Bu çalışmaların ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir.
    İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır. Tanıklar belirli bir dönem çalışmışlarsa ve başkaca delil yok ise beyanlarının belirttikleri dönemle sınırlandırılması gerekir.
    Somut uyuşmazlıkta, davacı fazla mesai yaptığı, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı iddiasında bulunmuş ve bu iddiasını ispat bakımından tanık deliline başvurmuştur. Davacının dinlettiği iki tanıktan biri olan tanık İbrahim davacı ile 7 ay kadar birlikte çalıştığını, diğer tanık Galip ise davacıyla 6-7 ay kadar birlikte çalıştığını beyan etmişlerdir. Davalı tarafın dosyaya ibraz ettiği davacı tanıklarıyla ilgili personel çalışma belgesi ve ibraname başlıklı belgeler dikkate alındığında bu iki tanığın davacı ile birlikte 29/11/2012 ila 18/06/2013 tarihleri arasında çalıştıkları anlaşılmaktadır. Davacının fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil çalışmaları bakımından bu iki tanığın beyanı dışında dosyada başkaca bir delil bulunmadığından, tanıkların davacı ile birlikte çalıştıkları 29/11/2012 ila 18/06/2013 tarihleri arasındaki bu dönem dışında bu çalışmaların yapıldığına dair ispat söz konusu değildir. Bu nedenle, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacakları hesabının davacı tanıklarının davacı ile birlikte çalıştıkları 29/11/2012 ila 18/06/2013 tarihleri arasındaki dönemle sınırlı olarak hesaplanması yerine, davacının tüm çalışma dönemini kapsayacak şekilde hesaplanıp hüküm altına alınması hatalıdır.
    3- Dava belirsiz alacağın bir türü olan kısmi eda külli tespit davası olarak açılmış olup, bu dava türünde faiz başlangıcı yönünden Dairemiz uygulaması kısmi dava esaslarıyla aynıdır. Bu itibarla, hüküm altına alınan kıdem tazminatı dışındaki alacakların faiz başlangıcının dava dilekçesiyle istenen miktar bakımından dava, ıslah ile arttırılan miktar bakımından ise ıslah tarihi olması gerekirken, alacakların tamamına dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de hatalı olup, bir diğer bozma nedenidir.
    F) SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi