16. Hukuk Dairesi 2019/3649 E. , 2019/6014 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ...İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 123 ada 2, 133 ada 2, 216 ada 10 ve 19 parsel sayılı sırasıyla 24.295.25, 7.242.74, 7.312,89 ve 5.990,79 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların tarafların kök murisi ...’den geldiğinin ve taksimen davacıya kaldığının ispatlanamadığı, taşınmazların zilyetliğinin 20 yılı aşkın süredir malik sıfatıyla davalıda olduğu gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların kök murisleri dedesi ... den intikal ettiğini ve ölümü ile mirasçıları arasında yapılan taksimle babası ...’ye isabet ettiğini, ...’nin ölümü ile de tek mirasçı olarak kendisine kaldığını ileri sürerek dava açmıştır. Davalı ise, çekişmeli taşınmazların dedesinden intikalen gelen taşınmazlar olmadığını, kendi yakın miras bırakanı ... tarafından 3. kişilerden satın alındığını ve taksim sonucu da kendisine kaldığını savunmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, çekişmeli taşınmazların müşterek muris ...’den gelip gelmediği, taşınmazlar muris İsmail’e ait ise mirasçılar arasında yöntemince paylaşılıp paylaşılmadığı noktasında toplanmaktadır. Ne var ki mahkemece bu husus yeterince açıklığa kavuşturulmadığı gibi, davacı tanıkları da keşif mahallinde dinlenmemişlerdir. Bu şekilde eksik ve yetersiz incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında yerel bilirkişiler ile tanıklardan, çekişmeli taşınmazların kime ait olduğu ve kimden kime, ne şekilde intikal ettiği sorulmalı, muris ...’den intikal ettiğinin anlaşılması halinde, vefatından sonra mirasçılarının tamamının katılımı ile usulüne uygun şekilde taksim edilip edilmediği, taksim yapılmışsa tarihi, çekişmeli taşınmazların kime düştüğü, her bir mirasçıya miras payına karşılık taşınmaz, para ya da menkul mal verilip verilmediği, çekişmeli taşınmazların kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı hususları maddi olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı; yerel bilirkişi ve tanık sözleri terekeye dahil taşınmazların tespit tutanakları ve kesinleşmiş iseler kadastroca oluşan tapu kayıtları ile denetlenmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli; bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.