Esas No: 2021/8604
Karar No: 2022/4001
Karar Tarihi: 09.03.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/8604 Esas 2022/4001 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Menemen 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istendi. İlk derece mahkemesi davayı kabul etti ancak istinaf başvurusu sonrasında İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi esastan reddetti. Ancak Yargıtay, bu kararın yanlış olduğuna karar vererek, davayı tekrar değerlendirilmesi için geri gönderdi. Kararda, kamulaştırma kapsamında değer biçilen taşınmazın, diğer benzer taşınmazlar ile karşılaştırılarak doğru bir şekilde değerlendirilmediği belirtildi. Ayrıca tapu kaydı konusunda bir çelişki oluştuğu ve yapıların mülkiyeti konusunda bir inceleme yapılması gerektiği vurgulandı. Karayolları Kenarında Yapılacak ve Açılacak Tesisler Hakkında Yönetmeliğin 41. maddesi de gerekli incelemelerin yapılması gerektiği belirtilerek hatırlatıldı.
Kanun Maddeleri:
- 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesi
- 4650 sayılı Kanun'un değişiklikleri
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’nce esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan gerekçelerle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’nin istinaf başvurusunun esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra Menemen 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/502 Esas- 2020/50 Karar sayılı kararının incelenmesinde;
Arsa niteliğindeki Asarlık Mahallesi, 332 parsel (ifrazen 1014 parsel) ve 333 parsel (ifrazen 1012 parsel) sayılı taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-İdarece düzenlenen kıymet takdir komisyonu raporunda dava konusu taşınmaz için Eylül 2015 tarihi itibariyle m2 birim bedeli 156,51-TL olarak belirlendiği gibi; Dairemize aynı bölgeden intikal eden Menemen 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/422 Esas - 2017/315 Karar sayılı dava dosyasında aynı kamulaştırma kapsamında aynı mahallede bulunan ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nün parsel sorgulama sitesinden edinilen bilgilere göre dava konusu taşınmaza yakın mesafede olan ve dava konusu taşınmaz ile benzer özellikte olup idarece kıymet takdirinde aynı bedel tespit edilen 334 parsel (ifrazen 998 parsel) sayılı taşınmaza Ağustos 2016 değerlendirme tarihi itibariyle 182,00-TL/m2 bedel belirlendiği ve bu bedelin davacı idarenin temyizi üzerine Dairemizce de uygun görüldüğü, yine Menemen 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/211 Esas - 2017/220 Karar sayılı dava dosyasında aynı kamulaştırma kapsamında aynı mahallede bulunan ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nün parsel sorgulama sitesinden edinilen bilgilere göre dava konusu taşınmaza yakın mesafede olan 405 ada, 3 parsel sayılı taşınmaza Mayıs 2016 değerlendirme tarihi itibariyle 301,00-TL/m2 bedel belirlendiği ve bu bedelin taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce de uygun görüldüğü anlaşılmıştır.
Bu durumda dava konusu taşınmazın konumu ve özellikleri dikkate alındığında dava konusu taşınmazın Mayıs 2016 değerlendirme tarihi itibariyle metrekare bedelini 160,00-TL belirleyen bilirkişi raporu inandırıcı görülmemiştir.
Bu nedenle dosyanın bilirkişilere tevdi edilerek yukarıda belirtilen miktarlardan ayrılma nedenleri hususunda ek rapor alınması gerekirken yetersiz rapora göre hüküm kurulması,
2- Dava konusu 333 parsel sayılı taşınmazda bulunan ve fen bilirkişi raporunda (A,B,C,D,E,F,G,H,I,İ,J,K,L,M,N,O) harfleri ile gösterilen yapılardan, (N) harfi ile gösterilen ve dava dışı 920 parsel sayılı taşınmazda bulunan tek katlı evin balkonunun dava konusu taşınmazda kalan 4m²'lik kısmının bedelinin dava dışı Burhan Varkan’a ait olduğu belirtilmek suretiyle tespit edilen bedelden mahsup edilmesi doğru ise de;
a- Davacı idarece düzenlenen kıymet takdir komisyonu raporunda; iki katlı ev,merdiven, tuvalet, ahır, tandır ve 2 adet taş kuyunun davalı ...’a ait olduğunun belirtildiği ancak; odunluk, 53,82 m²'lik tek katlı ev, 127,65 m²'lik tek katlı ev, beton saha ve garajın dava dışı Sezai Varkan’a ait olduğu tespit edilmiş olup, adı geçen Sezai Varkan’ın da beyanı alınarak, muhdesatların bir kısmının dava dışı kişilere ait olduğunun tespit edilmesi halinde, muhdesat sahiplerinin davaya dahil edilmeleri gerekirken, kıymet takdir raporu ile hükme esas alınan bilirkişi raporu arasındaki çelişki giderilmeden, fen bilirkişi raporunda (A,B,D,E,F,G,H,I,İ,J,K,M) harfleri ile gösterilen yapıların davacı ...’a ait olduğunun kabulü ile adı geçen davalıya ödenmesine ilişkin eksik inceleme ile hüküm kurulması,
b- Dava konusu 333 parsel sayılı taşınmazın sınırları dışında kalan ve fen bilirkişi raporunda (C,L,O) harfleri ile gösterilen yapıların, mülkiyeti Hazineye ait olan 920 parsel sayılı taşınmazda kaldıkları anlaşıldığından; öncelikle idarece düzenlenen kıymet takdir raporundaki tespitler de dikkate alınmak suretiyle bu taşınmazda bulunan yapıların mülkiyetinin kime ait olduğu tespit edilip, dava dışı kişilere ait olduğunun tespit edilmesi halinde muhdesat sahipleri de davaya dahil edildikten sonra, fen bilirkişi raporunda (C,L,O) harfleri ile gösterilen yapıların bayındırlık resmi birim fiyatları nazara alınıp yıpranma payı, müteahhit kârı ve işçilik ücreti düşülerek, Kamulaştırma Kanunu’nun 19/son maddesi uyarınca asgari levazım bedeline hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde mülkiyet aidiyeti hususundaki çelişki giderilmeden yapıların tamamının bedeline hükmedilmesi,
3-Dava konusu 332 ve 333 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırılmasından arta kalan alanlarda Karayolları Kenarında Yapılacak ve Açılacak Tesisler Hakkında Yönetmeliğin 41. maddesi uyarınca uygulanacak çekme mesafesinin, taşınmazın imar durumu ve konumu dikkate alındığında kaç metre olacağı ve çekme mesafesi uygulandıktan sonra taşınmazın kalan bölümünde imar planına göre yapılaşma izni verilip verilmeyeceği, izin verilecek ise önceki durumuna göre herhangi bir kısıtlama getirilip getirilmeyeceği hususları ilgili Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğü'nden sorulup sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Menemen 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/502 Esas -2020/50 Karar sayılı hükmünün HMK’nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 09/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.