Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/10847
Karar No: 2022/4002
Karar Tarihi: 09.03.2022

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/10847 Esas 2022/4002 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sakarya'da, dava konusu 373 metrekarelik taşınmazın kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kalması nedeniyle uğranılan zararın tazmini ile tapu iptali ve tescil istemiyle açılan davada, bilirkişi raporunda bir isabetsizlik görülmediği ancak raporda yüzölçümü belirsizliği ve emsal alınan taşınmazın daha değersiz olmasına rağmen dava konusu taşınmazın daha değerli olarak tespit edilmesi nedeniyle kararın hatalı olduğu belirtilmiştir. Yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu tarafından mahallinde keşif yapılarak yeni bir rapor alınarak hüküm kurulması gerektiği belirtilmiş ve dava konusu taşınmazın imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığı da gösterir krokisi ve emsal taşınmazların vergi değerleri ve satış akit tablosunun belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, dava konusu taşınmazın satış tarihinde emsal alınacak taşınmazın ise değerlendirme tarihi itibariyle kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğü'nden sorulması gerektiği belirtilmiştir.
Kararda kullanılan kanun maddeleri:
- 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi
- HMK'nın 371. maddesi
- HMK’nın 373/1. maddesi
5. Hukuk Dairesi         2020/10847 E.  ,  2022/4002 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesi’nin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

    - K A R A R -
    Dava, mülkiyeti davacılara ait taşınmazın kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kalması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı Hazine vekilince yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’nce esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
    Aşağıda açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’nin esastan ret kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/866 Esas - 2017/103 Karar sayılı ilamına konu dosyanın incelenmesinde; dava konusu Sakarya İli, Arifiye İlçesi, Arifiye Mahallesi, 5104 parsel sayılı 373 m² yüzölçümlü taşınmazın 1961 yılında Sakarya Kadastro Mahkemesi kararı ile dava dışı kişiler adına tescil edildiği, davacı ...’nin ise taşınmaza14.03.1991 tarihinde satış suretiyle malik olduğu, taşınmazın beyanlar hanesine 05.07.1995 tarihinde "Orman sınırları içine alındığından satılamaz" şerhinin konulduğu, eldeki davanın 16/08/2016 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
    Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibari ile bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
    1-Dairemizin geri çevrilme ilamı sonrası dosyaya ibraz edilen fen bilirkişi ek raporunda, dava konusu taşınmazın kesinleşen orman tahdit sınırları içerisinde kalıp kalmadığının ve kalıyor ise orman tahdit sınırları içinde bulunan kısmın yüzölçümünün belirtilmediği anlaşılmakla, bu hususta bir açıklama içermeyen rapora dayanılarak eksik inceleme ile hüküm kurulması,
    2-Arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması, değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması ve değerlendirme tarihinden önceki özel amacı olmayan satışlara göre değer biçilmesi gerekir.
    Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; emsal olarak incelenen Hanlıköy Mahallesi, 136 ada, 3 parsel sayılı taşınmazın farklı mahallede olduğu ve dava konusu taşınmaza göre büyük yüzölçümlü olduğu gibi; dava konusu taşınmaz ile emsal olarak esas alınan taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerlerinin karşılaştırılmasında; emsal taşınmaz daha değerli olduğu halde, dava konusu taşınmazın daha değerli olduğu kabul edilerek vergi değerlerine ters düşecek şekilde değer tespit edildiğinden alınan rapor inandırıcı değildir.
    Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğü'nden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların re'sen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
    3- Davaya dahil edilen davalı ... yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken, bu hususta olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması,
    Doğru görülmemiştir.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan yukarıda açıklanan nedenlerle Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/866 Esas - 2017/103 Karar sayılı hükmünün HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, 09/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi