11. Hukuk Dairesi 2016/6254 E. , 2018/231 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 22/02/2016 tarih ve 2015/780-2016/127 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili, ihbar olunan ... vekili ve ihbar olunan ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; kendisi tarafından 01/11/1999 tarihinde ... Bank A.Ş"ye yatırılan 14.550,63 TL"nin banka personelinin, banka sahiplerinden aldıkları talimat ve prim vaadi ile aldatıcı ve kasti yönlendirmesiyle ... hesabına aktarıldığını, bankaya el konulmasından sonra kendisine ödenmeyen paranın tahsili için 28/03/2002 tarihinde icra takibi başlattığını, icra takibine itiraz edilmesi üzerine .... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/174 esas sayılı dosyasında 14.550,63 TL’nin takip tarihi olan 28/03/2002 tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsiline karar verildiğini, ancak fazlaya ilişkin hakları saklı olmasına rağmen paranın yatırılmış olduğu 01/11/1999 tarihi ile takip tarihi olan 28/03/2002 tarihleri arasında işleyen faiz dikkate alınmadan karar verildiğini ileri sürerek 14.550,63 TL asıl alacağın 01/11/1999 tarihi ile takip tarihi olan 28/03/2002 tarihleri arasında işlemiş olan bankalarca mevduata uygulanan en yüksek ticari avans faizinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; borcun asıl sorumlusunun ... olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İhbar olunan ... vekili; davacının serbest iradesiyle parasını devlet güvencesi altında olmayan ... hesabına yatırdığını ve bu nedenle sonuçlarına katlanması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İhbar olunan ... vekili; dava konusu alacağa ilişkin müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; uyuşmazlığın bankacılık işleminden kaynaklandığı ve 6502 sayılı Kanun"un 3/k-l ve 73. maddeleri gereğince tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili, ihbar olunan ... vekili ve ihbar olunan ... vekili temyiz etmiştir.
1- İhbar olunan ... ve ...’a karşı husumet yöneltilerek açılan bir dava bulunmamakta olup, mahkemece verilen kararda da anılanlar ihbar olunan sıfatı ile karar başlığında gösterilmiş ve ayrıca ihbar olunanlar aleyhine herhangi bir hüküm tesis edilmemiştir. O halde, aleyhinde verilmiş bir hüküm bulunmayan ve karar başlığında da ihbar olunan sıfatı ile gösterilmiş olan ... ve ...’nin hükmü temyiz etmekte hukuki yararı da bulunmadığından ihbar olunan ... ve TSMF vekillerinin temyiz istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, ihbar olunanlar ... ve ... vekillerinin temyiz istemlerinin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden ... Bank A.Ş"ye iadesine, 15/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.