İhmali davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/13566 Esas 2015/16281 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/13566
Karar No: 2015/16281
Karar Tarihi: 6..11.2015

İhmali davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/13566 Esas 2015/16281 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Tapu sicil memuru olan sanık, sahte vekaletnameye dayanan satış işlemini gerçekleştirerek mağduriyete neden olduğu suçlamasıyla Sulh Ceza Mahkemesi'nde yargılanmış ve mahkum edilmiştir. Ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun ceza yargılamasının amacının maddi gerçeğin ortaya çıkarılması olduğunu belirttiği kararına atıfta bulunularak, sanığın durumunun diğer davalarla birleştirilerek değerlendirilmesi gerektiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın itiraz üzerine kaldırılmasından sonra yapılan duruşmada katılan ve vekilinin haberdar edilmediği için CMK'nın 234/b-1 maddesine aykırı davranıldığı belirtilmiştir. Bu nedenle, hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi
- CMUK'nın 321. maddesi
- CMK'nın 234/b-1 maddesi

5. Ceza Dairesi 2013/13566 E. , 2015/16281 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Tapu sicil memuru olan sanığın görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle sahte vekaletnameye dayanan satış işlemini gerçekleştirmek suretiyle katılanın mağduriyetine neden olduğu kabul edilerek mahkumiyetine karar verilmiş ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30/03/1981 gün ve 5-2/106 sayılı Kararında açıklandığı üzere ceza yargılamasının temel amacının hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde maddi gerçeğin ortaya çıkarılması olduğu, katılan vekili tarafından aşamalarda tapu müdürlüğünde görevli olan sanık ile sahte vekaletnameyle taşınmazın satımını sağlayan ve İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesinde nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından yargılanan şahısların eylemlerini iştirak halinde gerçekleştirdiklerinin iddia edildiği, davalar arasında irtibat bulunduğu ve kanıtlarının birlikte değerlendirilmesi gerektiği nazara alınarak, söz konusu dava derdest ve olanaklı ise birleştirilmesi yoluna gidilmesi, aksi takdirde onaylı örneği getirtilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle hüküm kurulması ve ayrıca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararının itiraz üzerine kaldırılmasından sonra açılan duruşmadan katılan ve vekili haberdar edilmeyerek CMK"nın 234/b-l maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16//11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.