Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5079
Karar No: 2018/1119
Karar Tarihi: 19.02.2018

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/5079 Esas 2018/1119 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/5079 E.  ,  2018/1119 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı Hazine vekili 31/07/2009 tarihli dava dilekçesiyle, Sarıyer ilçesi,... köyü, Yalıtarla mevkiinde bulunan yaklaşık 17.000,00 m² yüzölçümündeki taşınmazın 4.535,00 m²"lik bölümünün mera komisyonunun 11/11/2005 tarih ve 306 sayılı kararı ile ... Köy Tüzel Kişiliği adına mera olarak tahsis edildiğini ancak Mer’a, Yaylak, Kışlak, Otlak ve Çayır tutanağında söz konusu alanın Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yer olduğunun belirtildiğini fakat orman sınırları dışına çıkartılan bu nitelikteki yerlerin mera olarak değerlendirmeye tabi tutulamayacağı, bundan başka davaya konu edilen yaklaşık 17.000,00 m² yüzölçümündeki taşınmazın kadastroda tescil harici bırakılmış tapusuz yer olduğu ve bir kısmının kesinleşmiş orman sınırları içerisinde bir kısmının da Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yer olduğu ve bu gibi yerlerin 6831 sayılı Kanunun 7. maddesi hükmünce her zaman orman sınırları içine alınabilecek yerlerden olduğu, ayrıca aynı taşınmazla ilgili olarak Sarıyer 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/252 Esas sayılı dosyası ile ... Ticaret Limited Şirketi tarafından tescil davasına konu yapıldığı ancak mahkemece yapılan keşif sonunda taşınmazın bir kısmının eylemli orman alanı olduğu, bir kısmının Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yer olduğunun saptanması nedeniyle açılan davanın reddine karar verildiği, bu dosyadaki raporlarda dava konusu yerlerin krokisinin belirlendiği beyan ettikten sonra talep sonucu olarak Sarıyer ilçesi, ... köyü, Yalıtarla mevkiinde bulunan yaklaşık 17.000,00 m² yüzölçümündeki taşınmazın 4.535,00 m² yüzölçümündeki bölümü ile ilgili mer’a tahsis kararının iptali ile yaklaşık 17.000,00 m² yüzölçümünde olan taşınmazın tamamının orman vasfıyla Hazine adına tescili isteğinde bulunmuştur.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne ve 26/04/2012 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 6471,81 m² yüzölçümündeki taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin istem yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından redde konu ve aynı bilirkişi raporuna ekli krokide (A ve C) harfleriyle gösterilen 4434,00 m² ve 6094,19 m² yüzölçümündeki bölümlerine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun 18. maddesi uyarınca açılan tescil ve mera tahsis kararının iptali istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 4342 sayılı kanunun 5/b maddesi gereğince yapılan inceleme sonucunda il mera komisyonunun 15/01/2003 tarih 178 sayılı kararı ile mera olarak değerlendirmesi uygun görülen taşınmazların 18/07/2005 ila 18/08/2005 tarihleri arasında tespit-tahdit askılarına çıkılmış, 26/12/2005 ila 16/01/2006 tarihleri arasında ise tahsis askıları yapılmıştır.
    ... ilçesi, ... köyünde 3116 sayılı Kanuna göre 1938 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1744 sayılı Kanuna göre 1976 yılında yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 1985 yılında 2896 sayılı Kanuna göre 2/B madde, 1988 yılında 3302 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır. 4785 sayılı Kanun hükümleri gözönünde bulundurularak orman kadastrosu yapılmamıştır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile (B) harfi ile gösterilen 6471,81 m² yüzölçümündeki taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, (A) ve (C) harfleriyle gösterilen 4434,00 m² ve 6094,19 m² yüzölçümündeki bölümlere yönelik ise açılan davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır.
    Şöyle ki; dava, 3402 sayılı Kanunun 18. maddesi uyarınca açılan tescil davası olduğuna göre tescile konu edilen yerin gazeteyle bir defa ve ayrıca taşınmazın bulunduğu yerde uygun araç ve aralıklarla en az üç defa ilân olunması gerekmekte olup mahkemece gerekli ilanlar yapılmamıştır. Bunun yanı sıra, davacı vekili aynı taşınmazla ilgili olarak Sarıyer 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/252 Esas sayılı dosyası ile ... Ticaret Limited Şirketi tarafından tescil davasına konu edildiğini, mahkemece yapılan keşif sonunda taşınmazın bir kısmının eylemli orman alanı, bir kısmının Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yer olduğunun saptanması nedeniyle açılan davanın reddine karar verildiğini, bu dosyada alınan bilirkişi raporlarının davalarına dayanak oluşturacak nitelikte olduğunu belirterek dava konusu yaklaşık 17.000 m2"lik taşınmazın 4.535,00 m² yüzölçümündeki bölümü ile ilgili mer’a tahsis kararının iptali ile yaklaşık 17.000,00 m² yüzölçümünde olan taşınmazın tamamının orman vasfıyla Hazine adına tescilini talep etmiş, davasını da Sarıyer 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/252 Esas sayılı dosyasına dayandırmıştır. Mahkemece dayanak dava dosyasının getirtilerek irdelenmediğinin tespiti üzerine dairenin 10.12.2013 tarihli iade kararı ile dosya, temyiz incelemesine konu eldeki dosya kapsamına alınmış incelenmesinde davacı şirket tarafından Hazine, Orman Yönetimi, ... Köy Tüzel Kişiliği ve Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı aleyhine açılan dava ile 17000 m2 büyüklüğündeki taşınmazın kendileri tarafından imar-ihya edildiği ileri sürülerek adlarına tescilinin talep edildiği, mahkemece 05.06.2001 gün ve 1999/252-2001/418 E.K. sayılı ilam ile davacı yararına zilyetlik koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile verilen red kararının dairenin 04.06.2002 gün ve 2002/2611-5392 E.K. sayılı ilamı ile vekalet ücretine ilişkin bölümü yönünden düzelterek onanmasına karar verildiği ve hükmün 08.11.2002 günü kesinleştiği görülmüştür.
    Mahkemece bahsi geçen dosya getirilerek zeminde uygulanmadığı için temyize esas dosyada dava konusu taşınmaz ile bahsi geçen dosyada dava konusu edilen taşınmazın birbirine göre konumları yada aynı taşınmaz olup olmadığı dosya kapsamında netleşmemiştir.
    Ayrıca, hükme esas orman bilirkişi raporunda keşifte uygulandığı bildirilen 1957, 1972 ve 1997 tarihli memleket haritalarının yapımında kullanılan hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelemesine yer verilmemiş, taşınmazın eğiminin %3-5- olduğu belirtilmişse de, eğimin neye göre belirlendiği, klizimetre ile ölçülüp ölçülmediği açıklanmamış, çekişmeli taşınmaza komşu tüm parsellerin kadastro tutanakları, davalı iseler dava dosyaları, kesinleşerek tapuya kaydedilmiş iseler tapu kayıtları ve dayanakları eksiksiz olarak getirilmemiş, çekişmeli taşınmaza komşu, tescil davası sonucunda tescile karar verilen veya halen davası devam eden taşınmazlar bulunup bulunmadığı araştırılarak bunlara ilişkin dava dosyaları getirtilerek değerlendirilmemiştir. Yetersiz araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulamaz.
    Bunların yanı sıra; Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde yapılan tüm orman kadastro çalışmalarına ait işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneğinin dosyaya getirilmediğinin tespiti üzerine dairenin 25.02.2014 tarihli iade kararı ile evrakların getirilmesi sağlanmış Orman Yönetimince 19/02/2015 tarihli müzekkere ekinde gönderilen belgelere göre davaya konu yerin kısmen Sarıyer ilçesi,...köyü, kısmen de Eyüp ilçesi, ... köyü içinde kaldığının tespiti üzerine 19/12/2016 tarihli iade kararı ile davalı ... köyünün tüzel kişiliği, 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Altı İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile sona erdiğinden ve çekişmeli taşınmaz Sarıyer ilçesi, ... köyü (mahallesi) ve Eyüp ilçesi,...köyü (mahallesi) içinde yer aldığından, Sarıyer ve Eyüp ilçeleri, ilçe belediye başkanlıkları ve büyükşehir belediye başkanlığına usulünce gerekçeli karar tebliği yapılıp; gerekli temyiz süresinin beklenmesi istenmiş ise de mahkemece iade gerekleri yerine getirilmeden dosya dairemize iade edilmiştir. Dosya kapsamında taşınmazın konumu netleştirilmediği için taraf teşkilinin tamamlanıp tamamlanmadığı da anlaşılamamış ayrıca karar tarihi sonrasında, 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince davalı ... köyünün tüzel kişiliği kaldırılarak mahalle olarak Sarıyer ilçesinin belediyesine katılması nedeniyle görülmekte bağlı bulunduğu Sarıyer Belediye Başkanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının huzuruyla davanın görülmesinde yasal zorunluluk haline gelmiştir.
    Bu nedenlerle; mahkemece öncelikle, gazete ile bir defa ve ayrıca taşınmazın bulunduğu yerde uygun araç ve aralıklarla en az üç defa ilân edilmeli, Sarıyer Belediye Başkanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı davaya dahil edilerek husumet yaygınlaştırılmalı, dava konusu taşınmazın konumu netleştirilmek suretiyle başkaca eklenmesi gereken taraf olup olmadığı belirlenmeli, taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, yapılmışsa tahdit ve 2/B madde uygulamasına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örnekleri ve yörede yapılan ilk orman tahdidinde kullanılan hava fotoğraflarının orijinal renkli onaylı örnekleri, münhanili kadastro paftası, halihazır harita ve topoğrafik harita örneği, komşu parsellere ilişkin tapu kayıtları ve varsa dayanak tapu ve vergi kayıtları ile davalı iseler dava dosyaları, tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise ilgili dava dosyaları ile çekişmeli taşınmaza komşu, tescil davası sonucunda kişiler adına tesciline karar verilen veya halen davası devam eden taşınmazlar bulunup bulunmadığı araştırılarak bunlara ilişkin dava dosyaları, keşifte uygulandığı bildirilen 1957, 1972 ve 1997 tarihli memleket haritalarının yapımında kullanılan hava fotoğrafları ilgili yerlerden getirtildikten sonra bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi, bir ziraat ve bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, orman kadastro haritası ve kadastro paftası ölçekleri denkleştirilerek, sağlıklı biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıkta en az 5 ya da 6 orman sınır noktası gösterilecek biçimde, çekişmeli taşınmazın kesinleşen tahdit hattına göre konumu belirlenmeli, Sarıyer 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/252 Esas sayılı dava dosyası zemine uygulanmalı, dava konusu taşınmaz ile bahsi geçen dosyada dava konusu edilen taşınmazın birbirine göre konumları belirlenmeli, aynı taşınmaz olduğunun tespiti halinde sözü edilen dava dosyalarının taraflarının farklı olması nedeniyle, taraflar arasında kesin hüküm olmasa da taşınmazın belirlenen vasfının eldeki dosyada güçlü delil teşkil edeceği gözönünde bulundurulmalı, taşınmaz kesinleşen orman kadastro sınırları dışında ise veya orman kadastrosu kesinleşmemişse veya hiç yapılmamışsa en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile davanın açıldığı 2009 yılından 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ile bu hava fotoğraflarına dayanılarak üretilen memleket haritaları, (1989-1994’lü yıllara ait, yok ise 1979 ve sonraki yıllara ait) bulunduğu yerlerden istenerek, yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve önceki bilirkişiler dışında ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yapılacak keşifte, getirtilen belgeler dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01/06/1988 gün ve 31/13 E.K.; 14/03/1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13/06/1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03/03/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü oluşturan unsurlar tek tek sayı olarak tarif edilmeli, toprak yapısı, bitki örtüsü, ağaçların yaşı, cinsi, sayısı, kapalılık durumu, çevresi, incelenmeli, çekişmeli taşınmazın eylemli durumu incelenerek değerlendirilmeli; yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ve taşınmazın orman içi açıklık olup olmadığını değerlendirecekleri, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin dava konusu (A ve C) harfleriyle gösterilen taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA 19/02/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi