
Esas No: 2015/7545
Karar No: 2017/841
Karar Tarihi: 09.03.2017
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2015/7545 Esas 2017/841 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
MAĞDUR SANIK : ...,
SUÇ : Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme, zimmet, ihaleye fesat karıştırma, sahtecilik, nitelikli yağma, nitelikli yağmaya kalkışma, kasten yaralama, tehdit, hakaret, iş ve çalışma hürriyetinin ihlali, iftira-görevi kötüye kullanma, genel güvenliği kasten tehlikeye sokma, 6136 sayılı Yasaya aykırılık, suç uydurma
HÜKÜM : Mahkumiyet, Beraat, Ceza verilmesine yer olmadığına, Düşme
... savunmanları, sanıklar ..., ...,
..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., Müşteki ... ... vekili, Katılan Maliye Hazine vekili, Mağdur ...
Yerel Mahkemece verilen hüküm sanıklar ..., ..., ..., ... savunmanları tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik olarak, vekilili tarafından verilen 16.12.2013 tarihli dilekçe ile temyiz davası açılmış ise de; ... Noterliğince verilen ve feragat yetkisinide kapsayan vekaletnameye istinaden, sanık vekilince verilen 16.12.2013 tarihli dilekçe ile temyizden feragat edilmesi karşısında, diğer temyiz itirazları ile sınırlı olarak yapılan incelemede;
A) 1-) ... ... vekilinin 16.02.2015 tarihli dilekçesinde içeriği itibariyle sanıklar ..., ..., ... ve ..."ın eylemlerinden müvekkilinin doğrudan zarar gördüğünü ve davaya katılma hakkının sağlanması gerektiğini ileri sürmesine karşın; adı geçen sanıklarla ilgili açılan kamu davalarının niteliğine göre ..."ın davadan doğrudan veya dolaylı olarak zarar gören sıfatının bulunmadığı, mağdur ..."in ise duruşmada sanıklar hakkında şikayetinden vazgeçtiği dikkate alındığında; ... vekili ve mağdur ..."in anılan hükümleri temyiz etme sıfatının bulunmadığı;
2-) Haklarında beraat ve kamu davasının düşürülmesi kararı verilen sanıklar ile ceza verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulan sanıklar ..., ..., ... ve ..."nın, itiraz taleplerinin gerekçesine yönelik olmadığı ve hukuki bir yararlarının bulunmadığı, sanık ..."nın ise 09.10.2013 tarihinde yüze karşı verilen hükmü 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi yollaması ile 1412 sayılı CMUK"nun 310. maddesinde öngörülen bir haftalık süreden sonra 13.11.2015 tarihinde temyiz ettiği ve yasal temyiz süresini geçirdiği,
3-) Sanıklar hakkında hükmedilen cezanın süresine göre; sanıklar ..., ..., ... ve ... savunmanlarının, duruşmalı inceleme istemlerinin olanaklı bulunmadığı
Anlaşılmış olmakla;
Duruşmalı inceleme istemlerinin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 318 ve 421. maddeleri gereğince (1), (2) ve (3) nolu bölümde yer verilen iddialara yönelik olarak adı geçenlerin temyiz istemlerinin ayrı ayrı REDDİNE,
B) Katılan Maliye Hazinesi vekilinin temyizi nedeniyle sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... (1984 Doğumlu), ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında beraat kararı verilen zimmet ve ihaleye fesat karıştırma suçlarından;
Sanık ... hakkında, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme, mağdur sanık ..."a karşı kasten yaralama; mağdur ..."a karşı tehdit; mağdur ..."a karşı nitelikli yağmaya teşebbüs; mağdur ..."e yönelik tehdit; mağdur ..."e karşı işlenen iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçları ile, sanık hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçlarından;
Sanık ... hakkında, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme, mağdur ..."e yönelik tehdit; mağdur sanık ..."a yönelik kasten yaralama; mağdur ..."a karşı yağma ve nitelikli yağmaya kalkışma; mağdur ..."a yönelik tehdit ve 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçlarından;
Sanık ... hakkında, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma mağdur ..."a yönelik işlediği tehdit suçlarından;
Sanık ... hakkında, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma; mağdur sanık ..."a yönelik kasten yaralama; mağdur ..."a karşı işlenen nitelikli yağmaya kalkışma; sanığın mağdur ..."a yönelik işlediği tehdit suçlarından;
Sanık ... hakkında, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma; 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçlarından;
Sanık ... hakkında, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan;
Sanık ... hakkında, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma; mağdur ..."a karşı işlenen nitelikli yağmaya kalkışma suçlarından;
Sanık ... hakkında, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma; mağdur ..."a karşı işlenen “nitelikli yağmaya kalkışma suçlarından;
Sanık ... hakkında, 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan;
Sanık ... hakkında, Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma; mağdur ..."e yönelik tehdit; mağdur ..."a karşı işlenen nitelikli yağmaya kalkışma suçlarından;
Verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelemesinde;
Sanık ... hakkında, mağdur ..."a karşı birden fazla kişiyle, işyerinde, geceleyin, suç örgütüne yarar sağlama maksadıyla ve varolan suç örgütünün korkutucu gücünden yararlanılarak işlenen nitelikli yağma suçunda 5237 sayılı TCK.nın 149.maddesinin (d-g-h) bentlerinin yanı sıra (c ve f) bentlerinin de uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, sanıklar ... ve ... hakkında mağdur ..."e karşı kurulan hükümde, 5237 sayılı TCK.nın 44.maddesi uyarınca daha ağır olan 5237 sayılı TCK.nın 106/2-c-d maddesi uyarınca tehdit suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmek suretiyle eksik ceza tayini karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; Mahkumiyet hükümlerinin doğal sonucu olarak TCK"nun 53.maddesine ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı gözetilerek infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye ve takdire göre, katılan Maliye hazinesi vekilinin beraat kararlarına, sanık ... ve savunmanı, sanık ... ve savunmanı, sanık ... ve savunmanları, sanık ... ve savunmanı, sanık ... ve savunmanı, sanık ... savunmanı, sanık ... savunmanı, sanık ... savunmanı, sanık ... ve savunmanının, mahkumiyet kararlarına karşı temyiz itirazlarının reddi ile eleştiri dışında usul ve yasaya uygun ve takdire dayalı bulunan hükümlerin tebliğnameye kısmen uygun olarak ONANMASINA,
C)- Sanık ... hakkında, mağdurlar ..., ..., ..., ... ve ..."a yönelik tehdit; mağdur ..."e yönelik nitelikli yağma; mağdur ..."a yönelik nitelikli yağmaya kalkışma suçlarından;
Sanık ... hakkında, mağdur ..."e karşı işlenen nitelikli yağma; mağdurlar ..., ..., ..., ... ve ..."a yönelik tehdit; mağdur ..."a karşı nitelikli yağma suçlarından;
Sanık ... hakkında, mağdur ..."e karşı işlenen nitelikli yağma; mağdur ..."e karşı iş ve çalışma hürriyetinin ihlali; mağdur ..."a karşı nitelikli yağmaya kalkışma suçlarından;
Sanık ... hakkında, mağdur ..."a yönelik nitelikli yağma; mağdurlar ..., ..., ..., ... ve ..."a yönelik tehdit suçlarından;
Sanık ... hakkında, mağdur ..."a yönelik nitelikli yağma; mağdurlar ..., ..., ..., ... ve ..."a yönelik tehdit suçlarından;
Sanık ... hakkında, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma ve mağdur ..."a karşı nitelikli yağmaya kalkışma suçlarından;
Sanık ... hakkında, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan;
Sanık ... hakkında, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan;
Sanık ... (1984 Doğumlu) hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan;
Sanık ... hakkında, suç örgütüne üye olmak suçundan;
Sanık ... hakkında, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan;
Sanık ... hakkında, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme suçundan;
Sanık ... hakkında, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme suçundan;
Sanık ... hakkında, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme suçundan;
Sanık ... hakkında, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme ve mağdur ..."e karşı yağma suçundan;
Sanık ... hakkında, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme ve suç uydurma; suçlarından;
Sanık ... hakkında, suç uydurma suçundan;
Sanık ... hakkında suç uydurma suçundan,
Yukarıda adı geçenler hakkında ayrı ayrı kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Örgüt, soyut bir birleşme olmayıp, bir suç örgütünde organik ve hiyerarşik ilişki hakimdir. Bu ilişki dolayısıyla örgüt mensupları üzerinde hakimiyet teşkil eden bir güç kaynağı niteliğini kazanmalıdır. Örgütün varlığı için suç işleme amacıyla etrafındaki fiili birleşme ve niteliği itibariyle devamlılık aranmalıdır. Üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaçlanan suçları işlemeye elverişli olmalıdır.
Bir suç örgütünün varlığında hiyerarşik ve komplike yapılanma içinde bulunan örgütten ayrılamama ve örgütün istediği şekilde hareket etme ve yaşama zorunluluğu tespit edilmelidir.
Tam bir işbirliği ve eylem paylaşımı anlayışı çerçevesinde en az üç kişi tarafından kurulan ve bünyesinde hiyerarşik ilişki taşıyan süreklilik ve devamlılık gösterecek şekilde yapılanan baskı, yıldırma, sindirme ve zorlama yöntemlerini kullanarak korkutucu topluluk olarak tanımlanabilir.
Suç örgütünün varlığının ispatı tartışmalı konudur. 220/1.maddesi suç örgütünün varlığı için aranan amaç suçlar ve elverişli vasıtaların tesbiti yönünden yargılamanın geniş yapılacağı ileri sürülebilir. Suç örgütünün hiyerarşik yapısını çözmek ise hiyerarşik yapılanmayı gösteren emir komuta zinciri ile altlık-üstlük ilişkisinin bunun yanında suç işleme ilişkisinin devamlılığının ve bu konudaki kararlılığının anlaşılması yeterlidir.
Bir suç örgütünün varlığı için hiyerarşik yapılanmanın amaç suçları işlemede devamlılığını gösteren somut deliller örneğin emir-komuta zincirini ortaya koyan temel yapılanma buna ilişkin şüpheli sanık ve tanık beyanları ve/veya telefon, ortam dinleme kanıtları ile teknik araçlarla tespit edilen verilere ve net bulgulara ulaşılmalıdır. Yalnız yasal düzenlemeleri tekrar ve yorumu ile suç örgütü varlığı kabul edilemez.
Birkaç kişinin telefon konuşmalarında lakap, üstü kapalı ve/veya yüz yüze konuşma ve buluşma konuşmaları tek başına hiyerarşik yapıyı ortaya koymaz, çünkü suç örgütü basit bir yapılanma değildir. Toplanan deliller hukuka uygun elde edilmelidir. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16.02.2010 gün 2009/1-281 Esas ve 2010/25 Karar sayılı ilamı bu ilkeleri açıklamaktadır.
Ayrıca işlenen suç ve/veya suçların örgütün amaç ve faaliyetleri doğrultusunda ve/veya örgüt yönetici veya örgüt üyesi tarafından şahsi nedenle olsa bile suç örgütünün gücünden ve imkanlarından yararlanarak mı işlendiği belirlenmelidir.
Hal böyle olunca; suç örgütü kavramının ne olduğu unsurlarının ve tespiti, önemli olduğu kadar hangi suçların suç örgütünün amacı ve faaliyeti kabul edileceği veya edilemeyeceğinin belirlenmesi gerekir.
Suç örgütü ile iştirak halinde suç işleme durumları zaman zaman birbirine karıştırılmaktadır. Oysa kişilerin bir suç işlemek için bir araya gelmelerinde iştirak iradesinden bahsedilir. İştirak ilişkisinde suç ortakları nazarında suçun, konu veya mağduru bakımından somutlaşması gerekir. Suç örgütünde ise işlenmesi amaçlanan suçların konu veya mağduru itibariyle somutlaştırılması zorunlu değildir. Suç örgütü kurmak, yönetmek ile örgüte üye olmak veya alt grup suçları yönünden suç örgütünün işlemeyi amaçladığı suç ve suçların en azından hareketi ile ilgili ciddi bulgu, emare ve delillerin mevcut olması yeterlidir.
Suç örgütü kavramının klişe, basmakalıp ve soyut cümlelerle belirlenip, her eylemde uygulanması da isabetli olmaz.
Suç örgütü mensubunun ceza sorumluğunun belirlenmesinde elbette TCK.nın 220. maddesinde gösterilen sınırlar ve unsurlar üzerinden hareket edilmelidir ama suçlar bakımından anılan yasanın 37 ile 41. maddelerinde kurduğu sistemi tabiki gündeme gelecektir.
Suç örgütü yöneticisi bizzat veya bir başka örgüt mensubu ile müşterek fail olarak suç işlediğinde ya da bir örgüt mensubuna talimat vererek suç işlemeye azmettirerek örgüt yöneticisi olmanın sağladığı üstünlük nedeniyle azmettirici olmakla birlikte (fail) sayılıp cezalandırılması gerektiğinde örgüt yöneticisi TCK.nın 37 ve belki de azmettirici TCK.nın 38. maddesine göre ceza alacaktır. Bu durumda TCK.nun 220/5. maddesinin uygulama alanı bulunmayacaktır. Çünkü bir suçtan iki defa ceza verilmesi mümkün değildir.
Örgüt yöneticisi bizzat, azmettiren olarak katılmadığında örgüt mensuplarının örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen tüm suçlardan örgüt yöneticileri ve örgüt mensupları üzerinde kurduğu hakimiyet, kontrol, talimat, hiyerarşi ve emir-komutanın bir sonucu olarak uygulanır. Bu hükümle farazi bir azmettirme düşünülmüştür. TCK.nın 220/5. maddesinin gerekçesi bu sorumluluğu açıklamaktadır. Elbette bu durumda örgüt yöneticisinin somut olayda örgüt üyesi ve işlenecek amaç suç üzerinde hakimiyet, kontrol, bilgi ve yönlendirme güç ve yetkisinin olması halinde uygulama alanı bulacaktır. Bu alanı daraltma değildir. En azından müdahale edip suçun işlenmesinin önüne geçebilecek bilgi ve etkisinin olmasının veya yönlendirebilme konusuna yeterli hakimiyeti bulunması ya da örgütün üzerinde genel bir etki gücünün ya da bölgesel de olsa (onay makamı) konumunun olması aranmalıdır. Bu da kanunun gerekçesinde açıkça vurgulanmıştır. (Suç örgütü) hiyerarşisi, devamlılığı, disiplini olan ve devlet içinde devlet olmayı hedefleyen toplumu etkileyen düzeni geniş çapta bozan suç işleyen kendine göre kurumsallaşmış karmaşık bir yapılanma ağını kapsar. ÇETE kavramı ise nispeten küçük, gevşek hiyerarşik yapılanma ve disiplini olan bir veya birkaç suç işlemeye niyetlenen ancak bu konuda profesyonel taktik ve yöntemler izlemeyen, aracılık yapan daha ziyade sokak yapılanması niteliği taşıyan devlet içinde devlet olmaya hareket etmeyen mahalli suçlar işleyen yapılanmalar için kullanılabilir.Çete bağımsız bir suç tipi değildir. Örgüt suçlarında bir unsur fikir alış verişinde bulunup paylaştıkları, plan ve program yapıp eylem hazırlığı yaptıkları zeminin de bu özelliği ile yerleri olmalıdır. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 3.4.2007 gün, 2006/253, 2007/80 sayılı kararında bu husus vurgulanmaktadır.
Hal böyle olunca; her somut eylemin özellikleri birbirinden farklı olduğu ve ayrı değerlendirilmesi gerektiği gözden uzak tutulmamalıdır.
Zaman zaman iştirak halinde birliktelikleri suç örgütü sayılmaya çalışıldığında ve suç örgütü olup olmadığına bakılmaksızın ceza sorumluluk alanı genişletildiği de izlenmektedir.
Bu nedenle bir suç işlemek için iştirak ile suç örgütü arasındaki ayrım ise; suç örgütü ve/veya örgütlerin yapısı ve yapılanması netleştirilip, bu suç örgütü ve/veya örgütleri ile ilgili faillerin suçları örgüt ile ilgisi olmayan faillerin ve eylemlerin ayrımı ile olacaktır.
Bu husus etkin soruşturma ve/veya kovuşturma yapılarak saptanabilir. Hal böyle olunca, telafisi olanaksız hatalara düşülmemesi, insan hak ve hürriyetlerinin ihlalini önlemek için bir zorunluluk olduğu unutulmamalıdır.
Bir yargılamada suç örgütünden bahsedilebilmesi için örgütü kim veya kimlerin kurduğu, kuruluş süreci ve amacının mensuplarının, hiyerarşik yapılanmasının netleştirilmesi gerekir.
Somut olaya gelince;
1-Müşteki ..."ın soruşturma aşamasında verdiği ifadede internet cafe işlettiğini, sanık ..."in çocukluk arkadaşı olup harçlığı olmadığı zamanlarda kendisine 5-10 TL gibi paralar verdiğini, ancak sonrasında sanığın yüzsüzleşerek hakkıymış gibi para istemeye başladığını; olay tarihinde sanık ..."in yanında ... da olduğu halde ve tanımadıkları üçüncü bir kişi daha olduğu halde kendisine ait internet cafeye geldiklerini, mağdurun yokluğunda orada bulunan işçisi tanık ..."e sanık ..."in “ Samet bana 350 TL verecekti ? Ne oldu o iş ?” diye sorduğunu, ancak bunun kendisine o tarihte işçisi tarafından iletilmediğini; ertesi gün gece saat 23.45"te iş yerini kapatırken sanıklar ..., ... ve tanımadığı ancak sürekli diğer sanıklarla birlikte gördüğü 3.bir şahsın iş yerinin önüne ... plakalı gri renkli bir araçla geldikleri, sanık ..."in kendisine hitaben "Para ne oldu, hazır mı ?" diye sorması üzerine, mağdurun “Ne parası, bende para yok” diye cevap verdiği esnada sanıkların bulunduğu aracın vites kolunun ön tarafında bulunan yerde bir adet siyah renkli gerçek ya da kuru sıkı olup olmadığını bilmediği tabanca olduğunu gördüğünü, sanık ..."in bunun üzerine, “Ben anlamam, borç bul, nereden bulursan bul, yarın akşama kadar bana bu parayı yani 350 TL"yi bul"
dediğini, mağdurun da, "Bakarım ama çok zor bulamayabilirim" demesi üzerine, sanık ..."in, "Bulacaksın, nasıl bulamıyorsun, borç bul nereden bulursan bul" diyerek daha sert bir üslupla konuştuğunu beyan ettiği; sanık ..."in ise tüm aşamalarda istikrarlı bir şekilde öncesinde kendisinin CD dükkanı olduğunu, mağdura CD sattığını ve karşılığında mağdurun kendisine 350 TL borcunun olduğunu, 1-2 ay geçmesine rağmen mağdurun borcunu ödemediğini, olay tarihinde mağdurun kendisini dükkanına çağırdığını, kendisinin mağdurdan Eskişehir"e gideceğini parası varsa vermesini istediğini, mağdurun da, "Sen git, ararım" dediğini, akşam tekrar dükkana uğradığını ancak mağdurun olmadığını, mağdura telefon açtığını, ancak mağdurun borcunu veremeyeceğini söylediğini, atılı suçu işlemediğini beyan etmesi ve bu beyanının da diğer sanıklar ..."nın beyanı ile de örtüşmesi dikkate alındığında; sanık ..."in savunmasında belirttiği gibi mağdurdan herhangi bir alacağı olup olmadığı resen araştırılıp; olayın tek görgü tanığı ..."in mahkeme huzurunda andlı beyanı alınıp sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdiri değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden; yağma suçunda aranan cebir, şiddet veya tehdit unsurunun ne şekilde gerçekleştiği ile bunun bir örgüte maddi çıkar sağlamak ve/veya örgütün korkutucu gücünden yararlanarak gerçekleştirildiğine ilişkin kesin ve inandırıcı delillerin neler olduğu denetime olanak verecek şekilde karar yerinde tartışılmadan eksik inceleme ile yetinilip yargılamaya devam ile yeterli olmayan gerekçeyle sanıklar ..., ..., ... ve ..."in mağdur ..."a karşı nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
2- Mağdur ..."in olay tarihinden 4-5 ay kadar önce sanık ..."a ait ...plakalı ... ... marka aracı emanet olarak alıp bu araçla kaza yaptığı, sanık ..."ın mağdurun aracının tamir ettirmesi teklifini kabul etmeyip ya aracın o tarihteki bedeli olan 16.500 TL parayı vermesini veya aynı model aracı almasını istediği; mağdurun aracı Akyazı ilçesindeki Sinan Bulut isimli tamircilik yapan şahsa sattığı, satış bedelinin 5000 TL"sini mağdurun sanık ..."a elden verip 2000 TL"sini de 15 gün sonra aracı sattığı tamirci kendisine ödeme yaptığı takdirde vereceğini söylediği, sanık ..."ın da bunu kabul etttiği; o tarihten 15 gün sonra sanıklar ..., ... ve ..."ın mağdurun iş yerine gelip araçtan inmeden mağduru yanlarına çağırdıkları, mağdurun araca bindiği, hiç konuşmadan Akyazı ilçesindeki sanayiye geldikleri, mağdurun nereye gittiklerini sorması üzerine sanıklardan ... ..., " Galerici ... ... yanına gidiyoruz, senin alacağın 2000 TL"yi bu şahıstan alalım, ya da para yerine evrak yani çek alalım” demesi üzerine mağdurun, “Benim ... ... alacağım yok, ben arabayı 5000 TL"ye sattım” demesi üzerine, sanıklar ... ve ..."ın “Ne film çeviriyorsun anlat bakalım” dedikleri, sanıklarla mağdur arasında tartışma yaşandığı, ancak sanık ..."ın diğer sanıklara “Tamam. Biz ... aramızda hallederiz,” demesi üzerine sanıkların mağduru iş yerine bıraktıkları; olayın ertesi günü sanık ..."ın mağdurun iş yerine gelerek aracın bedeli karşılığı, “17.500 TL"lik senet yapalım” diyerek senedin üzerindeki yazıları doldurup mağdur ... ile mağdurun kardeşi olan .... ... imzalattığı, bu tarihten sonra ayrı ayrı 1000"er TL"lik toplam 2000 TL ödemenin mağdurun kardeşi olan ... ... tarafından sanık ..."a elden teslim edildiği, mağdurun kalan bedeli ödemekte zorlanması üzerine sanık ..."ın mağduru defaaten aradığı, mağdurun bunun üzerine ortağı olan ..."ı devreye soktuğu, ..."ın mağdurun ekonomik olarak sıkışık olduğunu, borcun bir süre bekletilmesini istediği; sanık ..."ın iletişim tapelerinde ..."a mağdur ..."i kastederek “söyle hemen adamın parasını ödesin, ....ne yaparsa yapsın, parayı ödesin, yoksa onu alacağım bak”, “Pazartesi ya da salı günü parayı verdiler verdiler, vermediler Yavuz"u alır götürüyorum yaylaya tamam mı? ...felç ederim onu, bırakmam onu, ben bilirim o paranın nasıl alınacağını, alırım bırakmam onu, ...” şeklinde tehdit içerikli sözler sarfettiği, ..."ın da bu sözleri mağdura söyleyeceğini beyan ettiği; sanık ..."ın da mağduru arayarak “Bu borç konusunu hallet, yoksa aramızda tatsızlık olacak, beni başka yollara sürükleme” diyerek üstü örtülü tehdit içerikli sözler söylemesi üzerine, mağdurun ailesinin annesi ... ... ait evi sattığı ve satış bedelinden mağdurun babasının 9000 TL sanık ..."a ödeme yaptığı, sanık ..."in de borcu kalmadığını söylediği, ancak babasının 17.500 TL"lik senedi geri almayı unuttuğu; sanıklardan ..."ın evinde yapılan aramada 2200 TL bedelli mağdur ... tarafından imzalanmış senet ele geçmişse de bu senedin başka bir olay nedeniyle sanık ... tarafından kendisine borç verilmesinden kaynaklı olduğunun, mağdur tarafından beyan edilmesi karşısında; mağdur ... ile sanık ... arasında bir aracın hurdaya çıkmasından ötürü hukuki ilişki doğduğu, sanık ..."ın alacağını alabilmek için mağdura karşı gerçekleştirdiği eylemlerinin 5237 sayılı TCK.nın 150/1.maddesi kapsamında kalıp kalmadığı; sanık ..."ın alacak-borç ilişkisine taraf olmayan sanıklar ... ve ..."ın ise bu olayda bir suç örgütüne maddi çıkar sağlamak amacıyla katıldıklarına dair kesin ve inandırıcı delillerin neler olduğu ve/veya sanıkların bu eylemi örgütün korkutucu gücünden yararlanarak gerçekleştirdiklerine dair kesin ve inandırıcı delillerin neler olduğu, karar yerinde açıklanıp tartışılmadan yeterli olmayan gerekçe ile sanıklar ... ...., ... ..., ...
ve ..."ın mağdur ..."e karşı yazılı şekilde nitelikli yağma suçundan mahkumiyetlerine karar verilmesi;
Kabule göre de; uygulama koşulları bulunmadığı halde TCK"nın 149/1. maddesinin (c-f-g) bentlerinin yanı sıra (d) bendine de yer verilerek sanıklar hakkında uygulanması,
3-Sanıklar ... ve ... 13.04.2009 tarihinde geceleyin 24:50 sularında Akyazı Bankalar Caddesi civarında .... plakalı araçla gezdikleri sırada, mağdurlar ..., ..., ..., ... ve .... .... da aynı cadde üzerinde bulunduğu, mağdurların alkollü olmasının verdiği etkiyle sanıkların karşılıklı birbirlerine “ne oluyor ?” şeklinde laf attıkları ani ve münferiden gelişen bu gerilimin bir tartışmaya dönüşüp büyüyen kavga sonunda sanıklar ... ve ..."nın araçlarına binerek olay mahallinden ayrılırken, geriye dönerek sanık ..."in aracın roofundan hedef gözetmeksizin 6-7 el ateş ettiği, iki adet kurşundan birinin ... Pide Salonunun giriş kapısına, diğerinin ise ... .... isimli iş yerinin camına isabet edip, olay yeri incelemesinde 7 adet boş kovanın ele geçirildiği olayda; sanıklar ... ve ..."nın eylemlerinin ani ve münferiden gelişen bir niteliğe sahip olduğu dikkate alınmadan tehdit suçuyla ilgili koşulları bulunmadığı halde TCK.nın 106/2.maddesinin (d) bendiyle temel cezanın belirlenmesi, sanıklar ... ve ..."ın da aynı yasanın 220/5.maddesi uyarınca sorumlu tutularak mahkumiyetlerine karar verilmesi,
4-Sanık ..."ın mağdur ..."e yönelik iş ve çalışma hürriyetini tahdit suçundan mahkumiyetine karar verilmişse de; olay tarihinde sanık ... ile ... .... arasında geçen telefon görüşmesine ilişkin tape kayıtlarından sanık ..."ın sanık ... ile birlikte Ankara"da olduğunu ifade etmesi karşısında; sanık ..."ın atılı suçu işlediğine dair kesin ve inandırıcı delillerin neler olduğu karar yerinde denetime olanak verecek şekilde gösterilmeden yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
5-Mağdur ..."ın yağmalanması eyleminde sanıklar ... ve ..., sanık ..."yle aynı araç içerisinde 30.09.2009 günü akşam 22:30 saatlerinde mağdur ..."ın evinin önüne gittiği, kimliği tespit edilemeyen bir şahsın mağdurun evine giderek, “... abi seni çağırıyor,” demesi üzerine, mağdurun aşağı indiğinde sanıklar ... ve ..."yı gördüğünü beyan ederek, sanıklardan ..., “Ağabey, 30 bin TL"ye ihtiyacımız
var, sen de elini taşın altına sokacaksın, yoksa bizi karşında bulursun” demek suretiyle mağdurdan tehditle para istediği, mağdurun, “Ne parası, bende para yok” demesi üzerine de, sanık ..."un, “... ... akşam fırına gelecek, ne yapabilirsen parayı ona verirsin” dedikten sonra sanıkların ayrıldıkları olayda; olayın gerçekleştiği yer ile sanık ..."nin bulunduğu nokta duraksamasız saptanıp sonucuna göre de; diğer sanıklarla birlikte el ve işbirliği içinde hareket ettiği ve/veya suç öncesi veya sonrası onların hareketlerini kolaylaştırıcı bir davranışı olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken eksik araştırılma ile yazılı şekilde sanığın atılı suçtan sorumlu tutulması,
6- A) Yukarıda belirtilen suç örgütü kavramı, suç örgütüne üyelik, iştirak ve suç örgütüne yardım etme kavramlarına yönelik bilgiler ışığında; Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan haklarında hükümlülük kararı verilen sanıklar ..., ..., ..., ..., ... (1984 Doğumlu), ... ve ..."nin örgüt üyesi olarak hiyerarşik bağ ile diğer sanıklarla birlikte disiplinli ve süreklilik bir şekilde hareket ettiklerini ve suç örgütü üyesi olduğunu gösteren kesin ve inandırıcı delillerle denetime olanak verecek şekilde karar yerinde açıklanıp tartışılmadan yeterli olmayan gerekçeyle adı geçen sanıkların yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
B) Suç örgütüne yardım etme suçundan haklarında mahkumiyet kararı verilen sanıklar ..., ..., ... ve ..."in anılan örgüte yardım etme niteliğinde kabul edilen eylemlerinin nelerden ibaret olduğu kesin, inandırıcı deliller ile açıklanıp gösterilmeden; sanık ..."ın ise özel kalemine ait dahili hattan sanık ..."ın işyeri telefonu ile yapılan 17 saniyelik görüşmenin sanık ..."ın personellerinin yerel gazetelerin telefonlarının güncellemesi maksadına yönelik olduğu, söz konusu telefonun da sanık ..."a tahsis edilmeden evvel yerel bir gazeteye ait olduğu ve aynı saat diliminde başka yerel gazetelerin de aynı hattan aranmasının tek başına bir kanıt olarak ele alınamayacağı da gözetilmeden; adı geçen bu sanıkların beraati yerine yeterli olmayan gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre ise;
Suç tarihinde kamu görevlisi olan ve adli sicil kaydı bulunmayan sanık ... hakkında yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle TCK.nun 50.maddesinin uygulanmayacağına karar verilmesi,
7-Soruşturma savcısı olarak görev yapan CMK.250 ile yetkili Cumhuriyet Savcısı ... ... sanık ... hakkındaki bilgi sızdırma iddiasıyla ilgili sanık ..."ı bu iddiayla ilgili dinlemek için Sakarya İl İstihbarat Müdürü ..."ya talimat vermesi üzerine, ..."nın sözkonusu talimatı Sakarya İl Emniyet Müdürlüğünde görevli komiser ... .... ilettiği, ,,, ... beraberine polis memurları ... ..., ... ... ve ... ... da alarak hiçbir resmi sıfatları olmayan ... ve ... ... isimli şahıslara giderek sanık ..."ın İstanbul Cumhuriyet Savcısı ... ... tarafından dinlenilmek üzere çağrıldığını bu şahıslara ilettikleri; polis memuru ...ın Sakarya İl Emniyeti Kaçakçılık Büro Şube Müdür Yardımcısı sanık ..."na giderek, “sanık ..."ın hakkında bilgi sızdırma iddiası ile hakkında soruşturma yürütülmekte olan Sakarya il Emniyet Müdürü sanık ... aleyhinde ifade vermek üzere mafyavari şahıslar tarafından şahsın İstanbul Cumhuriyet Savcısı ... ... götürüleceğini, “haber vermesi üzerine; sanık ..."nun bu hususu sanık ... ve ..."a ilettiği; sanıkların sanık ..."ın hakkında devam eden soruşturma sebebiyle durumu ile ilgili Cumhuriyet Savcısına iletmesi halinde şüphe ile karşılanacağını düşünerek ilgili konuyu Cumhuriyet Savcılığına iletmekte haklı tereddüt ettikleri; ancak makul şüpheyi gerektirir somut maddi vakıalarla da desteklenen karanlık odakların hedeflerine yönelik vaki şüpheli durum karşısında; sanık ... ... maddi gerçeğin çarpıtılması, adaletin yanıltılması şüphesiyle maddi hakikati ortaya çıkarma gayesine dayalı olarak Sakarya İl Emniyet Müdürlüğü ........ adresine yaptığı ihbar kastı taşımamaktadır. Keza bir suç ile ilişkilendirilen şüpheli/veya sanığın hukuka uygunluk yaratmak için yaptığı eylem niteliğinde olup suçun bu yapısıyla oluşmadığı düşünülmeden sanıklar ..., ... ve ..."ın beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve savunmanı, ... ve savunmanı, ... ve savunmanı, ... ve savunmanı, sanık ... (1984 Doğumlu) ve savunmanı ile ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle kısmen isteme uygun olarak BOZULMASINA, 09/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.