Esas No: 2021/3747
Karar No: 2022/1579
Karar Tarihi: 21.04.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3747 Esas 2022/1579 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/3747 E. , 2022/1579 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/3747
Karar No : 2022/1579
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 15/06/2021 tarih ve E:2017/9706, K:2021/2026 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yaptığı yeniden inceleme talebinin reddine dair aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 15/06/2021 tarih ve E:2017/9706, K:2021/2026 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmeyerek işin esasına geçilmiş; "Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun … Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile reddedildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacının yargılandığı ... Ağır Ceza Mahkemesinin E:…, K:… sayılı dosyasında 25/08/2014 tarihinden itibaren ByLock uygulamasına bağlantı kurduğunun tespit edildiğinin görüldüğü; davacı tarafından … GSM numarasından, … IMEI numaralı cihazla ByLock uygulamasının yüklendiğinin anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, üniversitede örgüt evlerine gittiğine ve diğer hususlara yönelik ifadelerin değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
Yurt dışında eğitim yönünden, FETÖ'nün Adalet Akademisinde ve HSK'da etkin olduğu dönemde 2013 yılında yurt dışı programına gönderilmesinin, davacı hakkındaki diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararlarla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
Öte yandan, davacı tarafından dava açma süresi geçtikten sonra verilen 05/11/2019 tarihli savunmaya cevap dilekçesi ile dava konusu karar nedeniyle yoksun kalınan parasal haklarının yasal faiziyle ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi talep edilmiş ise de, dosyanın tekemmül aşaması dikkate alındığında ayrı bir davanın konusunu oluşturabilecek nitelikte olan ve davanın genişletilmesi yasağı kapsamında kalan istemin inceleme olanağının bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava dilekçesinde, dava konusu idari işlem ile cezaların kanuniliği (suç ve cezaların geçmişe yürümezliği), non bis in idem, masumiyet karinesi, mülkiyet hakkı, eğitim hakkı, adil yargılanma hakkı ve ayrımcılık yasağı ilkelerinin ihlal edildiği gerekçeleriyle belirtildiği hâlde, Dairece bu iddiaların incelenmediği, Daire kararında, dava konusu idari işlem nedeniyle yaşadığı hak ihlalinin sadece “özel hayata saygı hakkı”na indirgendiği, bu ihlal yönünden de, hukuka aykırı gerekçelerle müdahalenin ölçülü olduğuna karar verildiği, gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği; davalı idarenin, terör örgütüyle irtibat ve iltisak gerekçesiyle meslekten ihraç ettiği, Dairenin kararında belirtildiğinin aksine “demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal etme” gerekçesiyle ihraç etmediği, HSK kararında bu yönde herhangi bir ifadenin bulunmadığı; işlem tesisinden sonra toplanan delillere dayanılarak hüküm kurulmasının usul ve yasalara aykırı olduğu; dava konusu idari işlemin hukuki niteliğine ilişkin temyize konu karardaki tespitlerin, olağanüstü hal KHK'ları ile OHAL sürecini aşan kalıcı kurallar getirilmesinin, bu KHK'larla hakim ve savcıların görevine son verilmesinin hukuka aykırı olduğu; dava konusu işlemin hâkimlik teminatı ve 2802 sayılı Kanun hükümlerine aykırı olduğu; savunma hakkı tanınmadan meslekten çıkarma kararı verildiği, böylelikle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği; kesinleşmemiş mahkumiyet kararının, gerçek dışı Bylock kullandığı iddiasının hükme esas alınmasının hukuka aykırı olduğu, bu kararla çekişmeli yargılama ve silahların eşitliği ilkelerinin ihlal edildiği, yurt dışı dil eğitiminin aleyhine değerlendirilmesinin hukuka aykırı olduğu, söz konusu kararlarla adil yargılanma hakkı, savunma hakkı, cezaların kanuniliği ve delillerin yasallığı ilkelerinin, masumiyet karinesinin, suç ve ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkesinin, eğitim ve mülkiyet hakkının, aynı eylem nedeniyle iki defa yargılanmama hakkının ihlal edildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 15/06/2021 tarih ve E:2017/9706, K:2021/2026 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 21/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.