Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/320
Karar No: 2022/1588
Karar Tarihi: 21.04.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/320 Esas 2022/1588 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/320 E.  ,  2022/1588 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/320
    Karar No : 2022/1588

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : …
    VEKİLİ : …
    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 23/06/2020 tarih ve E:2016/57342, K:2020/2648 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … saylı yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin karar ile kesinleşen … tarih ve … sayılı kararının iptali ile yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının 15/07/2016 tarihinden itibaren birinci sınıf hakim ve savcının tüm hakları (maaş, banka promosyon ödemesi, kesilen sigorta primlerinin ödemesi) ile birlikte iadesi istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 23/06/2020 tarih ve E:2016/57342, K:2020/2648 sayılı kararıyla;
    Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmeyerek işin esasına geçilmiş; "Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
    Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
    Davacının, ... Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 223/2-e maddesi uyarınca anılan suçu işlediğinin sabit olmadığı (delil yetersizliği) gerekçesiyle beraatine karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan beraat kararının kesinleşmediğinin anlaşıldığı,
    Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgüt sohbetlerine katıldığına ve diğer hususlara yönelik ifadeler ile davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
    Asya Katılım Bankası hesabı yönünden, örgütün amacına hizmet eden bir finans kuruluşu olan Bankanın mali durumuna destek olmak amacıyla örgüt liderinin talimatı sonrasında davacının eşine ait hesaba gerçekleştirilen para yatırma işlemlerinin davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatını ortaya koyan bir unsur olduğu sonucuna varıldığı,
    Diğer hususlar yönünden, davacının, FETÖ'nün Adalet Bakanlığında etkin olduğu dönemde, 2009-2010 yılları arasında (15 ay) yurt dışına dil eğitimine gönderildiğine ilişkin tespitin ve etkin bir idari görev olan Strateji Geliştirme Başkanı olarak görevlendirilmesinin davacı hakkındaki diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici unsurlar olduğu sonucuna varıldığı,
    Davacıya ait dijital materyallerde FETÖ/PDY terör örgütünün elebaşı Fetullah Gülen'e ait kitap ve görüntülerin tespit edilmesinin, davacının anılan örgütle iltisak veya irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğunun değerlendirildiği belirtilerek,
    Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği,
    Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının 15/07/2016 tarihinden itibaren birinci sınıf hakim ve savcının tüm hakları (maaş, banka promosyon ödemesi, kesilen sigorta primlerinin ödemesi) ile birlikte iadesi isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, hakkındaki yargılamanın 4 yıl sürmesi ve verilen kararın yaklaşık 6 ay sonra tebliğ edilmesinin adil yargılanma hakkının ihlali olduğu, ihraç kararının Resmî Gazete'de yayımlandıktan sonra tebliğ edilmiş olmasının AİHS'nin 3. maddesine aykırılık teşkil ettiği; geçerli sebebe ve somut delile dayanmayan işlemin hukuka aykırı olduğu; soruşturma yapılmaksızın ve savunma alınmaksızın işlemin tesis edilerek masumiyet karinesinin göz ardı edildiği; idari kurumun verdiği meslekten çıkarma kararının disiplin hukuku kapsamında olduğu, önce işlemin tesis edildiği ardından delil toplanmaya çalışıldığı; soruşturma usulleri atlatılarak hâkim ve savcıların meslekten ihracı için HSK Genel Kurulunu yetkili gören 667 sayılı KHK'nın 3/1. madde hükmünün Anayasa'ya ve uluslararası mevzuata aykırı olduğu, hâkim ve savcıların meslekten çıkarılması işleminin ancak kanuna dayalı olarak yapılabileceğinden bu yönden de KHK'nın Anayasa'ya aykırı olduğu; OHAL Kanunu'nda kamu görevlilerinin kamu görevinden çıkarılmasını öngören bir düzenlemenin bulunmadığı; idari soruşturmalarda zaman aşımının 2 yıl olduğu, 15/07/2016 tarihinden geçmişe dönük olarak 2 yıllık süreyi aşan iddiaların zaman aşımına uğradığı, tanık olarak ifadelerine başvurulanların beyanlarındaki vakıaların en son tarihlisinin 2011-2012 yıllarına ait olduğu; irtibat ve iltisak için dahi gerekli olan sübut olay, vakıa, emare, bilgi ve belgenin olmadığı; meslekte temayüz etmesi nedeniyle kendi kıdemindeki meslektaşlarından önce birinci sınıf olduğu, yüksek lisans ve doktora yaptığı, yayınlanmış 10 makalesi ve 3 değişik hukuki dalda mesleki kitabının bulunduğu, çalışma hayatında birçok projede yer aldığı; yargılandığı terör örgütü üyeliği suçlamasından beraat ettiği, beraat kararının esastan verildiği ve sübutla ilgili olduğundan kararın görmezden gelinemeyeceği; tanıkların mahkemedeki ifadeleri ile bağımsız tanık ...'nin ifadesinin gerekçeli kararda dikkate alınmadığı; Daire kararının çelişkiler, eksiklikler ve yanılgılar barındırdığı, eski usul Kanununda yer alan delil yetersizliğinden beraat müessesesi yeni usul Kanununda yer almamasına rağmen kararda bu ifadeye yer verilerek beraat kararının değersizleştirilmeye çalışıldığı; eşinin Asya Katılım Bankasındaki hesabının örgütün emir ve talimatıyla olmadığının ve bu örgütle irtibatlı ve iltisaklı olmadığının hakkındaki beraat kararı ile sabit olduğu, bu hususta suç ve cezaların şahsiliği ilkesinin ihlal edildiği; 9 aylığına Amerika'ya dil eğitimi için Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı bütçesiyle programın son döneminde gönderildiği, kayrılmış olsa idi ilk grupta gidebileceği, uzun yıllar özverili çalışması sonrasında Strateji Geliştirme Başkanı olarak atandığı, atamalarında herhangi bir kayırma bulunmadığı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmeyerek işin esası incelendi, gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a)Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b)Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    Öte yandan, Daire kararının "Maddi Olay ve Hukuki Süreç" kısmının "Davacıya İlişkin Süreç" bölümünde, davacı hakkında ... Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan beraat kararı verildiği ve bu kararın kesinleşmediği belirtilmişse de; temyiz aşamasında UYAP kayıtlarının incelenmesi sonucunda, … Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile ... Ağır Ceza Mahkemesinin anılan kararının kaldırılmasına ve davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, ancak bu kararın henüz kesinleşmediği görülmüştür.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Davacının temyiz isteminin reddine,
    2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 23/06/2020 tarih ve E:2016/57342, K:2020/2648 sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
    4.Kesin olarak, 21/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi