11. Hukuk Dairesi 2016/6990 E. , 2018/227 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 03/03/2016 tarih ve 2016/39-2016/131 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 09/01/2018 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl ve birleşen davada davacılar vekili, davalının davacı şirket yönetim kurulu üyesi bulunduğunu, "Tam Gün Statüde Hekim Sözleşmesi” başlıklı sözleşme ve “Mesul Müdür Yardımcısı Sözleşmesi” başlıklı sözleşmelerin davalı tarafça yönetim kurulu üyesi olduğu şirketin imza tarihindeki yetkilileri ile karşılıklı olarak imzalandığını, oysa davalı yönetim kurulu üyesinin şirketle sözleşme yapmasının genel kurul iznine tabi bulunduğu gerekçesiyle usulüne uygun imzalanmayan sözleşmelerin yok hükmünde sayılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili, davacının hak düşürücü süre içinde davayı açmadığını, sözleşmenin geçersizliğinin ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanımı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında akdedilen hizmet sözleşmesinin 6762 sayılı ...’nin 334., 6102 sayılı ...’nin 395. maddesi uyarınca genel kurul izin şartı yerine getirilmediğinden batıl olduğu, bununla birlikte bu sözleşmenin 37. maddesi dışındaki hükümlerinin geçersizliğini ileri sürmenin gerek MK"nin 2. , gerekse BK ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı doğrultusunda yerinde olmayacağı, diğer şirket ortağı konumunda olan doktorlarla da söz konusu sözleşmenin 37. maddesi haricinde, benzerleri imzalandığından bir bütün halinde hekim sözleşmesinin iptalinden bahsedilmesinin yerinde olmayacağı, mesul müdür yardımcılığı sözleşmesinin ...’nin 334. maddesi kapsamında genel kuruldan izin alınması gereken sözleşmelerden olmadığı, davalının kendisi ile işlem yapma durumunun bu sözleşmede bulunmadığı, davalının şirketin yönetimindeki görevlerini düzenlediği, asıl davada davacının aktif husumet ehliyetinin de bulunmadığı gerekçesiyle, asıl davanın aktif husumet yokluğundan reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile tam gün statüde hekim sözleşmesinin 37. madde yönünden kısmen butlanına, diğer yönlerden açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 42,60 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davalıdan alınmasına, 11/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.