
Esas No: 2021/1532
Karar No: 2022/1563
Karar Tarihi: 21.04.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/1532 Esas 2022/1563 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/1532 E. , 2022/1563 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/1532
Karar No : 2022/1563
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 15/12/2020 tarih ve E:2016/58276, K:2020/5812 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının iptali, bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının ödenmesi gereken tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi ve 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (6749 sayılı Kanun'un) 3. maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğundan bahisle iptali talebiyle Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 15/12/2020 tarih ve E:2016/58276, K:2020/5812 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları ile davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmemiş,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacı hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üyelik suçundan ... Ağır Ceza Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında ceza davası açıldığı, Dairelerinin karar tarihi itibarıyla yargılamanın devam ettiğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı"ndan, davacının … ID numarasıyla ve bir kullanıcı adı ve şifre almak suretiyle bu ağa dahil olduğunun anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgüt toplantılarına katıldığına, bazen bu toplantılara ev sahipliği yaptığına, örgütün sivil imamının talebi üzerine telefonlarına ByLock yüklediklerine, baktığı bir dava ile ilgili sivil imama bilgi verdiğine ve diğer hususlara yönelik tanık ifadelerinin ve davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
Davacının, diğer mahkemelerden farklı soruşturma ve kovuşturma usulleri uygulandığından "özel yetkili mahkemeler" olarak adlandırılan ve devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, milli savunmaya, devlet sırlarına karşı işlenen suçlara, terör suçları gibi daha kapsamlı ve ağır ithamlar içeren suçlara ilişkin yargılamaların yapıldığı, özel yetkili bir ağır ceza mahkemesine FETÖ/PDY terör örgütünün HSK'da etkin olduğu dönemde başkan olarak görevlendirilmesinin, yukarıda yer verilen diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararlarla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 3. maddesi ile getirilen tedbirin Ceza Hukuku anlamında bir ceza olması sebebiyle KHK'nın yayım tarihinden önceki olaylara uygulanma imkanının bulunmadığı, söz konusu KHK'da yer verilen "iltisak" ve "irtibat" kavramlarının muğlak olduğu, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'na uygun bir uygun soruşturma yapılmadan ve savunması alınmadan tesis edilen dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu, olağanüstü hal döneminde olağanüstü halin gerektirdiği ölçüde ve olağanüstü hal süresiyle sınırlı geçici tedbirlerin alınabileceği, olağanüstü hal döneminde alınan tedbirler çerçevesinde hakimlik savcılık mesleğinden çıkarıldığı, 18/07/2018 tarihinde olağanüstü hal uygulamasına son verildiğinden, kendisine uygulanan yaptırımın Anayasal dayanağının kalmadığı, gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği, anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğine yönelik meslekten çıkarma kararında herhangi bir iddianın bulunmadığı, Dairenin söz konusu gerekçeyi üreterek tarafsızlığını kaybettiği, tanıkların kişisel kanaat ve tahminden öteye geçmeyen beyanlarının dikkate alındığı, ByLock uygulamasını kullanmadığı, söz konusu uygulamanın münhasıran FETÖ üyeleri tarafından kullanılan bir program olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığı, ByLock delilinin hukuka aykırı olarak elde edildiği ve delil olarak kullanılamayacağı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Diğer yandan; UYAP ortamından yapılan inceleme sonucu, ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan davacının 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun, … Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile reddedildiği ve dosyanın temyiz aşamasında olduğu anlaşılmaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 15/12/2020 tarih ve E:2016/58276, K:2020/5812 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 21/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.