19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/12623 Karar No: 2017/7090 Karar Tarihi: 18.10.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/12623 Esas 2017/7090 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2016/12623 E. , 2017/7090 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R - Davacı vekili, müvekkili bankanın ... şubesi ile dava dışı ... arasında genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi imzalandığını, davalıların sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, borcun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, davalıların takip konusu alacağın %20"sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar... ... ve ... vekili, müvekkillerinin kefaleti için öngörülen zaman aşımı süresinin dolduğunu, müvekkillerinin asıl borçlusu... olan genel nakdi gayri nakdi kredi sözleşmesine kefil sıfatıyla 17.000,00 TL için imza attıklarını, borcun asıl borçlu ... tarafından bankaya ödendiğini, daha sonra bankanın sözleşme limitini arttırarak ve yeni kefillere imza attırarak asıl borçlu...a müvekkillerinin bilgisi dışında yeni krediler kullandırdığını,davacı bankanın müvekkillerinin kefalet sorumluluğu bitmiş olmasına rağmen haksız olarak ve kötü niyetle müvekkillerinin sorumlu gibi göstererek aleyhlerine icra takibi başlattığını savunarak, müvekkilleri hakkında açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., dava dışı ...ın davacı bankadan 2005 yılında kredi aldığını ve bu kredinin 8.500,00 TL"lik kısmına kefil olduğunu, borçlunun 2006 yılında borcun tamamını yatırdığını, davacı bankaya borcunun kalmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre, borcun sıfırlanmış olmasından sonra bankanın başka kredi sözleşmeleri üzerinden dava dışı borçluya kredi kullandırılması nedeniyle davalı kefillerin önceki sözleşmeye imza atmalarından dolayı sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazların reddine, 2- Davacı banka borçlu ..."ın hesabını 11.12.2014 tarihli ihtarnameyle kat etmiş ve 25.12.2014 tarihinde ilamsız icra takibi başlatmış, ihtarnamede de takipte de kredi sözleşmelerine dayanmıştır. Davalılardan ... 2005 tarihli, diğer davalılar ise 2008 tarihli sözleşmelere kefil olduklarını ve kefalet ettikleri sözleşmelerdeki kredilerin ödenerek kapatıldığını bildirmişlerdir. Sözleşmelerin düzenlendiği tarihler dikkate alındığında bir safhada sıfır olması sözleşmeleri yürürlükten kaldırmaz. Öncelikle konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla (gerektiğinde talimatla) bankanın ticari kayıtları incelenerek takip ve dava konusu edilen kredi alacağının hangi sözleşmeden kullandırıldığının belirlenmesi ve kefillerin kefalet limiti ve kendi temerrütlerinin hukuki sonuçları çerçevesinde sorumlulukları belirlenerek alınacak rapor doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte belirtilen nedenle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.