Öldürmeye teşebbüs - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2016/630 Esas 2017/3095 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/630
Karar No: 2017/3095
Karar Tarihi: 09.10.2017

Öldürmeye teşebbüs - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2016/630 Esas 2017/3095 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme tarafından verilen 2016/630 esas numaralı kararda, sanıkların önceden meydana gelen kavgadan dolayı mağdur ile husumetinin olduğu, olay günü karşılaşan taraflar arasında çıkan kavga sonucunda sanık tarafından ele geçirilemeyen bıçak ile mağdurun karın bölgesine vurularak karaciğerde laserasyon ve hayati tehlike geçirmesine neden olacak şekilde yaralandığı belirtilmiştir. Kararda, sanıkların kasten öldürmeye teşebbüs suçu kapsamında 5 yıl hapis cezası verildiği ifade edilmiştir.
Kanun maddeleri olarak; TCK'nun 37. maddesi (haksız tahrik sebepleri), 81. maddesi (yaralama suçu), 35. maddesi (fiilin fail tarafından birden fazla kişi tarafından işlenmesi), 29. maddesi (suça sürüklenen kişinin durumu) ve 62. maddesi (azmettirme) ile birlikte TCK'nun 53. maddesi (temel cezaların uygulama şekli) kararda yer almıştır. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı doğrultusunda TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümlerinin de sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk olduğu belirtilmiştir.

1. Ceza Dairesi 2016/630 E. , 2017/3095 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Öldürmeye teşebbüs
HÜKÜM : 1- ... hakkında; TCK"nun 37, 81, 35, 29, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezası.
2- ... hakkında; TCK"nun 37, 81, 35, 29, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezası.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ... ve ..."ın, mağdur ..."e yönelik eylemlerinin sübutu kabul, takdire ve bozma nedeni saklı tutulmak kaydıyla tahrike ilişkin cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden sanıklar müdafilerinin vasfa, sübuta, beraat kararı verilmesi gerektiğine, Cumhuriyet savcısının sanıkların eyleminin kasten yaralama olduğuna ve sanık ..."ın yardım eden olarak sorumlu tutulması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, sanıklar ile mağdur arasında önceden meydana gelen kavga nedeni ile husumet bulunduğu, olay günü ... .... karşılaşan sanıklar ve mağdur arasında çıkan kavga sonucunda sanık ..."nun ele geçirilemeyen bıçak ile mağdurun karın bölgesine vurarak karaciğerde laserasyon ve hayati tehlike geçirmesine neden olacak şekilde yaraladığı olayda;
1-Eylemin hareketli kavga ortamında gerçekleşmesi, mağduru hedef alan tek bıçak darbesi bulunması, engel bir durum bulunmamasına rağmen sanıkların eylemlerine kendiliğinden son verdiği anlaşılmakla, kasten yaralama suçundan temel cezanın üst sınıra yakın şekilde tayini suretiyle hüküm kurulması yerine yazılı şekilde suçun nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek kasten öldürmeye teşebbüs suçundan karar verilmesi,
2-TCK"nun 29. maddesinin uygulanması sırasında, mağdurdan kaynaklanan söz ve davranışların ulaştığı boyuta göre asgari düzeyde indirim yapılmasının yeterli olduğu gözetilmeden yazılı şekilde 1/2 oranında indirim ile eksik ceza tayini,
3-..."in şikayetçi olmadığını belirtmesi karşısında gerekçeli karar başlığında "müşteki" olarak gösterilmiş olması ;
4-24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri doğrultusunda sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması;
Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar müdafilerinin ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 09.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.