Esas No: 2021/1579
Karar No: 2022/1590
Karar Tarihi: 21.04.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/1579 Esas 2022/1590 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/1579 E. , 2022/1590 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/1579
Karar No : 2022/1590
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 03/02/2021 tarih ve E:2016/45981, K:2021/118 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin zımnen reddine ilişkin kararın iptali ve yoksun kalınan mali ve özlük hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 03/02/2021 tarih ve E:2016/45981, K:2021/118 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmeyerek işin esasına geçilmiş; "Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, silahlı terör örgütüne üyelik iddiasıyla açılan ceza davasının ... Ağır Ceza Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında devam ettiğinin görüldüğü,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgüt toplantılarına katıldığına, örgüte himmet verdiğine, üniversitede örgüt evlerinde kaldığına, lise döneminde örgüte müzahir dershaneye gittiğine, örgüt içinde kod adı alarak faaliyetlerde bulunduğuna, sınavlara örgütün hâkim-savcı sınav çalışma evlerinde hazırlandığına ayrıca hâkim adayı olduktan sonra bu evlerde sorumlu şahıs olarak görev yaptığına ve diğer hususlara yönelik ifadeler ile davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile yukarıda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararlarla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin dava konusu … tarih ve … sayılı kararda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu karar nedeniyle yoksun kaldığı mali ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi isteminin de reddi gerektiği,
Dava konusu zımni ret işleminin iptal istemi yönünden:
Davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı kararın, bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin HSK Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile reddedilmesi suretiyle kesinleştiği anlaşıldığından dava konusu edilen kesinleşmiş bu kararın iptali isteminin incelenmesi gerektiği,
Bununla birlikte, davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı karara ilişkin yeniden inceleme talebine davalı idarece 60 gün içerisinde cevap verilmemesi suretiyle oluştuğu öne sürülen zımni ret işlemine ilişkin iptal istemi yönünden ise, bu istemin ortada oluşmuş bir zımni ret işleminden bahsedilemeyeceğinden incelenmeksizin reddi gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle,
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptali ve davacının bu karar nedeniyle yoksun kaldığı mali ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte iadesi istemi yönünden davanın reddine; Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararına karşı yapılan yeniden inceleme talebine 60 gün içerisinde cevap verilmemesinin iptali istemi yönünden davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, OHAL döneminde alınan tedbirler çerçevesinde meslekten çıkarıldığı, 18/07/2018 tarihinde OHAL uygulamasına son verildiğinden hakkında uygulanan işlemin anayasal dayanağının kalmadığı; Anayasa'nın 140/3. maddesine göre hâkim ve savcıların meslekten çıkarılmaları sonucunu doğuracak iş ve eylemlerin 2302 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu kapsamında yapılmasının gerektiği, bu Anayasal hükmün bir olağanüstü hal KHK'sı ile bertaraf edilmesinin ve 2802 sayılı Kanun'un işlevsiz hâle getirilmesinin hukuken mümkün olmadığı; 2802 sayılı Kanun'da hâkim ve savcılara tanınan usuli güvence olan savunma hakkının ihlal edildiği; AİHS'nin 15. maddesinde belirtilen yükümlülüklere aykırı davranılabilmesi için dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte ulusun varlığını tehdit eden genel bir tehlikeye sebebiyet verdiği hususunun net ve somut bir şekilde ortaya konulması gerektiği; dava konusu işlemlere karşı beyanda bulunma imkânı tanınmamasının yargılama aşamasında bu tespitlere karşı beyanda bulunulması ile giderilebileceği yaklaşımının idari yargılama usulü ve konuyla ilgili içtihatlara uygun olmadığı; dava dosyasındaki tüm bilgi ve belgelerin tebliğ edilmediği, etkili beyanda bulunma imkânı sunulmadığı; makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği; anayasal düzene sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığının, görev yaptığı süre boyunca fiil ve hareketlerinden yola çıkarak somut bir tespit yapılmasını gerektirdiği ancak bunun yapılmadığı; meslekten çıkarılmayı gerektirecek hukuka uygun olarak elde edilmiş bir delil bulunmadığı, delillerin davalı idare tarafından dava konusu işlemin tesisinden sonra tespit edilerek dosyaya sunulduğu, idari işlemlerin tesis edildiği an ve şartlardaki duruma göre değerlendirilmesi gerektiği; temyize konu kararda Tokat Cumhuriyet Başsavcılığınca alınmasına rağmen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca alındığı ifade edilerek müvekkilin usul ve hukuka aykırı şekilde alınan ifadesine dayanıldığı, bu ifadenin hukuken geçersiz olduğu, hükme esas alınabilecek delil niteliği taşımadığı, etkin pişmanlıktan yararlandığı karar gerekçesinde ifade edilmişse de etkin pişmanlıktan yararlanmadığı; tanık beyanlarının tamamının hukuka aykırı, usule aykırı bir şekilde elde edildiği, tanıkların soruşturma ve kovuşturma geçiren şüpheli ve sanıklar olduğu, isnat ettikleri somut tek bir eylemin bulunmadığı, itirafçı tanık/sanık ifadelerinin hukuki değerinin bulunmadığı, yasa dışı delil niteliğinde olduğu; adil yargılanma, aile hayatına, özel hayata ve şeref ve itibara saygı, eğitim, mülkiyet, masumiyet karinesinden yararlanma, gerekçeli karar ve savunma hakları ile suç ve cezaların geçmişe yürümezliği, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkelerinin ihlal edildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a)Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b)Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, Daire kararının "Maddi Olay ve Hukuki Süreç" kısmının "Davacıya İlişkin Süreç" bölümünde, davacının, silahlı terör örgütüne üyelik iddiasıyla açılan ceza davasının ... Ağır Ceza Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında devam ettiği belirtilmişse de; temyiz aşamasında UYAP kayıtlarının incelenmesi sonucunda, davacının ceza yargılaması sonucunda, ... Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, ancak bu mahkûmiyet kararının kesinleşmediği görülmüştür.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen incelenmeksizin reddine, kısmen esastan reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 03/02/2021 tarih ve E:2016/45981, K:2021/118 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4.Kesin olarak, 21/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.