14. Hukuk Dairesi 2017/5620 E. , 2021/2421 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 03/07/2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11/02/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bır kısım davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalıların paydaş oldukları 21 ve 37 sayılı parselde kayıtlı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
Bir kısım davalılar vekili her iki taşınmaza ait tapu kayıtlarının toplulaştırma işlemi nedeniyle pasif hale geldiğini, yeni kayıtların dosyaya ikmal edilerek taraf teşkilinin sağlanması gerektiğini beyan etmişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 21 ve 37 sayılı parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı ve elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi mallarda paydaşlar veya ortaklar arasındaki hukuki ilişkiyi sona erdiren, birlikte mülkiyetten ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
492 sayılı Harçlar Kanununun eki Tarifenin "Karar ve İlam Harcı" başlığı altında düzenlenen 1. maddesinin (c) fıkrası uyarınca bir gayrimenkulün hissedarlar arasında satış suretiyle şuyuun izalesine dair hükümlerde gayrimenkulün satış bedeli üzerinden binde 11,38 oranında, menkul niteliğindeki mallar üzerindeki paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde ise 2. maddesinin (a) fıkrası hükmü uyarınca maktu harç ile yetinilmesi gerekir.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup re’sen yargılamanın her aşamasında gözönünde bulundurulması gerekir.
Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazlarda paydaş olan ölü....in Diyarbakır 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 31.01.2012 tarihli 2011/972 Esas, 2012/82 sayılı Kararına göre... ile aynı kişi olduğu tespit edilmiş, murise ait 02.11.2012 tarih 2012/1504 Esas, 2013/122 Karar sayılı mirasçılık belgesinde yer alan ..,...,...,...,....,..., ... dava devam ederken vefat eden davalı ... mirasçıları ... ve ...’in davaya dahil edilmeden hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, adı geçen mirasçılarının davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
Öte yandan dava konusu 21 ve 37 sayılı parsel sayılı taşınmazlara ait tapu kaydının yargılamanın devam ettiği 12.12.2012 tarihi itibariyle 3083 sayılı Yasa uyarınca toplulaştırma işlemi nedeniyle pasif hale geldiği anlaşılmış olup, eski parsel numaraları üzerinden hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Kabule göre, karar başlığında taşınmazda pay sahibi olmayan kişi isimlerinin yer alması ile hükümde satış bedeli üzerinden alınması gereken %o (binde) 11,38 oranında ilam harcı hususunda bir karar verilmemiş olmasıda doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 01.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.