3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/15136 Karar No: 2020/280 Karar Tarihi: 07.01.2020
Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/15136 Esas 2020/280 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme 2019 yılında gerçekleşen kasten yaralama suçu ile ilgili olarak verilen hükümden dolayı temyiz edilmiştir. Sanığa katılana uzlaşma teklifi yapılmış fakat yapılan uzlaştırmanın usulüne uygun olmadığı belirlenmiştir. Taraflar arasındaki kavga sonrası haksız tahrik hükümleri tatbik edilmiş fakat asgari oranda haksız tahrik indirimi yapılmamıştır. Bunun yanı sıra, yaşı küçük katılana verilen zorunlu vekil ücretinin sanık tarafından ödenemeyeceğine karar verilmiştir. Bu nedenlerle mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nin 86/2 ve 29. maddeleri, 5271 sayılı CMK'nin 253., 254. ve 150. maddeleri, 5320 sayılı Kanun'un 13. maddesi, T.C. Anayasası'nın 90. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi. Ayrıca, zorunlu vekil ücretlerinin Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanması gerektiği belirtilmiştir.
3. Ceza Dairesi 2019/15136 E. , 2020/280 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten yaralama HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1)Sanığın suç tarihi itibariyle yaşı küçük katılan ..."a yönelik 5237 sayılı TCK"nin 86/2. maddesi kapsamında kalan kasten yaralama eylemine ilişkin, soruşturma safhasında katılana uzlaşma teklif edilmiş ise de, Uzlaştırma Yönetmeliğinin 29/1. maddesi uyarınca "" reşit olan sanık ile reşit olmayan katılanın velisi arasında uzlaştırma işlemlerinin yapılması"" gerektiği, bu nedenle yapılan uzlaştırma işleminin usulüne uygun olmadığı anlaşıldığından, inceleme tarihi itibariyle reşit olan sanık ile reşit olan katılan arasında 5271 sayılı CMK"nin 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemi yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2)Taraflar arasında karşılıklı kavga şeklinde gerçekleşen, ilk haksız hareketi oluşturan fiilin kimin tarafından yapıldığının belirlenemeyip ve her iki tarafın da yaralanmış olduğu olayda, mahkeme tarafından sanığın da yaralandığı ve eylemin karşılıklı olduğu kabulü ile haksız tahrik hükümlerinin tatbik edildiğinin anlaşılması karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas - 367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren uygulamalarında kabul edildiği üzere, 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesi gereği asgari oranda (1/4) haksız tahrik indirimi yapılması gerekirken, sanık hakkında hükmolunan cezada (1/2) oranında indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini, 3)T.C. Anayasası"nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK"nin 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanun"un 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanun"u Gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, yaşı küçük katılan için baro tarafından görevlendirilen zorunlu vekil ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretlerin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağının gözetilmeksizin, zorunlu vekil ücretinin yargılama giderinden sayılması, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı BOZULMASINA, 07.01.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.