23. Hukuk Dairesi 2016/828 E. , 2018/4272 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili ile davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı şirket ile davalıların murisi arasında ... Noterliğinin 28/12/1999 tarih ve ... yevmiye no"lu düzenleme şeklinde kat karşılığı ve satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, sözleşme konusunun dava konusu taşınmazlar üzerinde apart otel yapımı ve paylaşımı olduğunu, davacının kendisine ait olacağı kanısıyla sözleşmenin aksine 1825 ada 10 parselde apart otel değil 5 yıldızlı otel yaptığını, ilerleyen dönemde 11620 ada 2 parselin otel yapımı için inşaat ruhsatı alınmasının mümkün olmadığının anlaşıldığını, 1620 ada 2 parsele otelin yapılması kısmı başlangıçtan itibaren imkansız olduğu için kısmi imkansızlık sebebiyle mutlak butlanla batıl olduğunu, davacının TMK"nın md.724 hükmü gereği üzerine otel yapılan 1825 ada 10 parselin mülkiyetinin kendi adına tescilini talep ettiğini, otelin değerinin arazinin değerinden fazla olduğundan bahisle arsa bedelinin davacı tarafından ödenmek şartıyla davalılar üzerindeki tapu kaydının iptali ile otel işletmesine yetecek kadar arsanın davacı adına tescilinin sağlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında ... Noterliğinin 28/12/1999 tarih ve ... yevmiye no"lu düzenleme şeklinde kat karşılığı ve satış vaadi sözleşmesi kapsamında 2 adet otel yapımı kararlaştırıldığı ve davacı tarafından 1 adet otelin yapıldığı ve diğer otelin yapılamadığı, davacı şirketin taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında kendisine düşeceği kararlaştırılan oteli yapması ve davalı arsa sahiplerine düşeceği kararlaştırılan oteli yapmaması neticesinde davalı arsa sahipleri tarafında ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/426 Esas sayılı dosyasıyla muarazanın giderilmesi ve alacak talebiyle dava açtığı, yapılan yargılama neticesinde dava konusu Didim 1825 ada 10 parsel üzerindeki otelin % 35 oranında arsa sahipleri, % 65 oranında davacı şirket tarafından birlikte işletilmek suretiyle muarazanın giderildiği ve birlikte işletmeden kaynaklanan alacağa hükmedildiği, anılan bu
kararın temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2008/5159 Esas 2009/5400 Karar sayılı ilamı ile alacak yönünden bozulduğu, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/518 Esas sayılı dosyasıyla yeniden esas alınarak yapılan yargılama neticesinde muarazanın giderilmesine yönelik verilen önceki karar Yargıtayca bozmaya konu edilmediğinden bu konuya dair karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği ve verilen bu kararın da Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2012/4106 Esas ve 2012/7330 Esas sayılı ilamı ile onandığı, bu nedenle davacı şirket ile davalılar arasındaki muarazanın anılan mahkeme kararları gereğince kesin hükümle giderilerek karara bağlanması karşısında davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2) Mahkemece davacının davasının reddine karar verilmiştir. Davanın reddi halinde ise yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve yargılama giderlerinin bir türü olan vekalet ücretinden de davacının sorumlu olması gerekir. Mahkemece dava reddedilip, harç ve yargılama giderlerinden davacının sorumlu olduğuna hükmedilmesine rağmen Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 62.895,60 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesi yerine 10.400,00 TL vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nın 438/VII maddesi gereğince hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının beşinci paragrafındaki "10.400,00 TL" rakamının hüküm fıkrasından çıkarılarak, yerine "62.895,60 TL" rakamının eklenmesine ve hükmün davalı yararına bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalılardan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.09.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.