Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/174 Esas 2018/2504 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/174
Karar No: 2018/2504
Karar Tarihi: 02.04.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/174 Esas 2018/2504 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2018/174 E.  ,  2018/2504 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.10.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Dairemizin 02.05.2017 günlü mahalline iade kararı sonrası dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    I-Dairemizin 02.10.2017 tarihli mahalline iade kararının gereğinin tam olarak yerine getirilmediği anlaşıldığından bu defa mahalline iade kararımız daha dikkatlice okunarak ve yeni bir yazışmaya sebebiyet verilmeksizin en kısa zamanda yerine getirilerek;
    Davalılardan ...’ün bir kısım davalılar vekili Av. ...’e verdiği vekaletname örneğinin temin edilmesi, yok ise adı geçen davalıya gerekçeli kararın 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi,
    II- A) 7201 sayılı Tebligat Kanununun;
    1- "Bilinen Adreste Tebligat" kenar başlıklı 10. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında, "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.
    Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.",
    2- “Tebellüğ edecek şahsın hasım olması” kenar başlıklı 39. maddesinde;
    “Bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz.”,
    3- "Adres değiştirmenin bildirilmesi mecburiyeti" kenar başlıklı 35. maddesinde, "Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır.
    Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.
    Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır...”,
    Hükümlerine yer verilmiştir.
    Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebligat yapılabilmesi için öncelikle, mahkemece aynı adrese usulüne uygun olarak en azından bir kere tebliğ yapılabilmiş olması gerekir. Bu şarta ilave olarak, muhatabın adres kayıt sisteminde herhangi bir adresinin de bulunmaması gerekir.
    Somut olayda; davalılardan ...’e çıkarılan gerekçeli karar tebligat evrakı, tebligat gerçekleştirilemediğinden iade edilmiş, bunun üzerine gerekçeli karar, daha önce usulüne uygun tebligat yapılmayan bu adrese TK.nun 35. maddesi uyarınca tebliğ edilmiştir. Tebligat Kanunu’nun 35 maddesine göre yapılan bu tebligatın geçersiz olduğu açıktır. Bu nedenle adı geçen davalının adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi, daha sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 02.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.