7. Ceza Dairesi 2019/6170 E. , 2021/15597 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM :Hükümlülük, erteleme, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin suça sürüklenen çocuk lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen Geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Kabule göre de;
1- 6545 sayılı Yasanın 89. maddesiyle değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi delaletiyle anılan Yasanın 3/5. maddesi uyarınca temel ceza belirlendikten sonra Yasanın 3/10. maddesi gereğince cezada arttırım yapılmasının ardından, aynı maddenin son cümlesi uyarınca hürriyeti bağlayıcı cezanın 3 yıldan az olamayacağı gözetilerek 3 yıla yükseltilmesi gerektiği gözetilmeden, cezanın doğrudan 3 yıl hapis ve 7 gün adli para cezasına çıkartılarak yazılı şekilde ceza tesisi,
2- Suça sürüklenen çocuk hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nun 62/1. maddesi yerine TCK"nun 62. maddesinin yazılması suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
3- Doğrudan verilen adli para cezasının bir gün karşılığının belirlenmesi sırasında TCK"nun 52/2. madde ve fıkrası yerine TCK"nun 50/1-a ve 52/2 maddelerine atıf yapılmak suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
4- Dava konusu kaçak eşyalarla ilgili olarak iddianamede TCK"nun 54. maddesi gereğince müsadere talep edilmemesi ve mahkemece ek savunma hakkı da tanınmamış olması rağmen mahkemece kaçak eşyaların TCK"nın 54. maddesi gereğince zoralımına karar verilmesi,
5- Hapis cezası ertelenen suça sürüklenen çocuğa 5237 sayılı TCK"nun 51/3. maddesi gereğince denetim süresinin net bir şekilde belirlenmemesi ve 5237 sayılı TCK"nun 51/7. maddesi gereğince denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceği ile TCK 51/8 maddesi gereğince denetim süresinin iyi halli olarak geçirilmesi halinde hapis cezasının infaz edilmiş sayılacağına dair ihtarın yapılmaması,
6- Hapis cezası ertelenmesine dair gerekçe ile hükmün açıklanmasına yer olmadığına dair gerekçenin birbiriyle çelişmesi,
7- Suça sürüklenen çocuğun 5271 sayılı CMK"nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin objektif koşulları bakımından engel hali bulunmadığı gibi hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinden yararlanmak istediğini söylemesine rağmen mahkemece, KEMT varakasında yer alan gümrüklenmiş değer dahil olan dava konusu eşyanın “ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler” toplam tutarı olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre gerektiğinde 5271 sayılı CMK"nun 231/9. madde ve fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, suça sürüklenen çocuğun kurum zararını karşılamadığı şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/11/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.