9. Hukuk Dairesi 2015/26941 E. , 2018/23408 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(İŞ) MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı-birleşen dosya davalısı vekili, müvekkilinin 2008 yılından 07/07/2014 tarihine kadar davalıya ait işyerinde sevkiyat görevlisi olarak en son net 1.650 TL aylık ücretle çalıştığını, mesaisinin haftanın 7 günü günlük 12 saat olduğunu, dini ve milli bayramlarda da çalıştığını, bu çalışmalarının karşılığı ücretlerin ödenmesini talep ettiğinde ise davalı işveren tarafından işten çıkartıldığını ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı-birleşen dosya davacısı vekili, iş akdinin davacının mazeretsiz olarak işe gelmemesi nedeniyle müvekkili işveren tarafından haklı nedenle feshedildiğini, davacı işçinin haftada 45 saati aşan çalışmasının bulunmadığını, müvekkiline ait işyerinde hafta sonları ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma yapılmadığını, istisnai olarak yapılan fazla mesai ve tatil günlerindeki çalışmalarının karşılığının ise bordrolara yansıtılarak ödendiğini, davacıya yılık izin defteri imzalatılmamış ise de davacının yıllık izinlerini kullandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen dava dilekçesinde ise, işçi borçlu aleyhine ..... İcra Müdürlüğünün 2014/4839 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını, borçlunun borca ve faize itiraz ederek takibi durduğunu, ancak işçinin itirazlarının yerinde olmadığı, işçinin kendisine teslim edilen ve iadesi gerekli avansları iade etmediğini, bu sebeple iade edilmeyen avans için hakkında icra takibi başlattıklarını, müvekkili kooperatifte çalışan personellere ay içinde gerek kendi ihtiyaçları sebebiyle aldıkları avanslar, gerekse de bayramların ay içindeki günlere denk gelmesi sebebiyle bayram ikramiyeleri ay içinde elden imza karşılığı avans olarak verildiğini, bu ödemeler için ayrı ayrı bordro düzenlemek muhasebe için sıkıntı oluşturduğundan, bu ödemeler ay sonunda bordroda gösterilmek suretiyle personelin banka hesabına ayrıca yatırıldığını, personelde bankadan maaşını aldığında veya müsait olduğunda bu parayı kooperatife iade ettiğini, zira bankadan yapılan ödeme ile alınan avans mükerrer ödeme olduğunu, bu durum kooperatifte çalışan tüm personel için bu şekilde olduğunu ve her personel elden makbuz karşılığı aldığı avansı banka hesabına yatırıldığında derhal yahut durumuna göre toplu bir şekilde iade ettiğini, kooperatif tarafından personellerine verilen avans hesaplarının işleyişi ile ilgili emsal olarak ..."ın personel avans hesaplarına ilişkin yevmiye defteri kayıtlarını ekte sunduklarını, müvekkili kooperatifte çalışmış olan davalı ... 2010-2013 yılları arasında açıklandığı şekilde kooperatiften avans aldığını, davalının aldığı avanslarda diğer personel gibi yevmiye defterinde personel avansları hesabında tutulduğunu, ancak iş akdi sonlanmasına rağmen aldığı bu avansları iade etmediğini, işçiye avans olarak verilen bu ödemeler kesinlikle ücretine ek ödemeler olmadığını ve açıklandığı şekilde işçiye elden avans olarak ödenen bayram ikramiyeleri aynı ayın sonunda ayrıca banka hesabına yatırıldığını, yine davalı işçinin ihtiyaçları için kooperatiften birkaç defa avans olarak toplu para da aldığını, tüm bu hesaplar yevmiye defterinde avans olarak muhasebeleştirildiğini, müvekkili kooperatif davalı işçiden bu iade edilmeyen avans bedeli kadar alacaklı olduğunu ve alacak likit olduğundan ve davalı işçinin bu itirazı yapmakla borcu geciktirmek amacı ile hareket etmesi nedeniyle davalı işçi aleyhine %20"den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, icra takibine yapılan itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan kanıtlar ile bilirkişi raporuna dayanılarak, iş akdinin işveren tarafından haksız şekilde feshedildiği gerekçesiyle, işçi tarafından açılan asıl davada, yıllık izin talebi ret, diğer taleplerde ise fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil alacak taleplerinde yapılan takdiri indirim dışında kabul edilmek suretiyle, asıl davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İşveren tarafından açılan ve eldeki dosya ile birleşen Bandırma 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 29/04/2015 tarih ve 2015/187 Esas, 2015/198 Karar, sayılı dosyası hakkında ise olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı-birleşen dosya davacısı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297’nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur.
Somut uyuşmazlıkta mahkemece, işçi ve işveren tarafından açılan davalar birleştirilmiştir. İşçi tarafından açılan asıl dava yönünden hüküm kurulmuş ancak işveren tarafından açılan birleşen dava karar başlığında gösterilmediği gibi gerekçe bölümünde de bu davadan söz edilmemiş ve hüküm fıkrasında da hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkemece, 6100 sayılı Kanun’un 297/2.maddesine aykırı olarak birleşen dava hakkında hüküm kurulmaması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.