7. Ceza Dairesi Esas No: 2019/6169 Karar No: 2021/15595 Karar Tarihi: 25.11.2021
5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2019/6169 Esas 2021/15595 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2019/6169 E. , 2021/15595 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere; aracın iadesi
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; 1-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu, 2-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Kabule göre de; 1-Sanıkların bulunduğu araçta 1.755lt kaçak yakıt ele geçirildiği olayda; 5237 sayılı TCK"nun 61. maddesi uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ve failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı unsurları dikkate alınması gerekmekte olup, dosya kapsamına göre sanıkların benzer olaylarla karşılaştırıldığında vehamet arz etmeyen fiilinin, eylem ile ceza arasındaki dengeyi bozacak şekilde teşdidi gerektirmediği halde, adli para cezasının tayininde alt sınırdan uzaklaşılarak teşdiden hüküm kurulması, 2-Hüküm fıkrasında sanığın 5607 sayılı Kanunun 3/11- son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karşın hükmün gerekçesinde sanığın 5607 sayılı Kanunun 3/11-10. maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verildiğinin belirtilmesi suretiyle hüküm ile gerekçe arasında çelişki ve karışıklık yaratılması, 3-Sanıklar hakkında takdiri indirim uygulanırken uygulama maddesi olarak TCK"nun 62/1. maddesi yerine 62/2. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMUK"nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi, 4-Suçtan doğrudan zarar gören ve katılma hakkı bulunan Gümrük İdaresi lehine karar tarihi itibariyle verilen vekalet ücretinin sanıklardan eşit oranda alınarak Gümrük İdaresine verileceğinin gözetilmemesi, 5-Ele geçen kaçak eşyanın, nakil aracının taşıma kapasitesine göre miktar veya hacim bakımından ağırlıklı bölümünü oluşturması, dava konusu eşyanın değeri ve nakil vasıtasının bilinen değeri dikkate alındığında sanığa ait olan nakil vasıtasının müsaderesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğurmayacağı ve bu nedenle TCK’nun 54/3. maddesi uyarınca hakkaniyete de aykırı bir yanın bulunmadığı anlaşıldığından dava konusu nakil vasıtasının müsaderesi yerine, yazılı şekilde iadesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/11/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.