Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/13686 Esas 2014/16387 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/13686
Karar No: 2014/16387
Karar Tarihi: 05.06.2014

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/13686 Esas 2014/16387 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2014/13686 E.  ,  2014/16387 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kütahya İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 13/03/2014
    NUMARASI : 2013/478-2014/82

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    Alacaklı tarafından, bonoya dayalı olarak Kütahya İcra Müdürlüğü"nde başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine karşı, borçlular icra mahkemesine yaptıkları başvuruda borçlu şirket yönünden icra dairesinin yetkisine, borçlu C.. D.. yönünden ise yetki ile birlikte borca ve faize itiraz ettikleri, mahkemece; itirazların reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    HMK"nun 17. maddesinde, “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, yapılan yetki sözleşmesi, münhasır yetki sözleşmesi olacaktır. Taraflar, yetkili kıldıkları mahkemenin ve icra dairelerinin yanında, kanunen yetkili kılınan genel veya özel yetkili mahkeme ve icra dairelerinin de yetkisinin devam etmesini istiyor ise, diğer bir anlatımla, münhasır olmayan yetki sözleşmesi yapmak istiyorlarsa, bu durumun yetki sözleşmesinde ayrıca belirtilmesi gerekir.
    TTK"nun 16. maddesine göre de; “Ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar da tacir sayılırlar.”
    Somut olayda, keşidecisi ve lehtarı ltd. Şti.olan takibe konu bonoda İstanbul Anadolu İcra Daireleri"nin yetkisinin kabul edildiği, tarafların kanunen yetkili kılınan genel veya özel yetkili icra dairelerinin de yetkisini devam ettirmek istedikleri yönünde bir ibarenin bonoda bulunmadığı yetki sözleşmesinin geçerli olduğu görülmektedir.
    TTK.nun 702. maddesi hükmüne göre, kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi senetteki borçtan sorumlu olacağından bonoda avalist olarak yer alan C.. D.. da yetki sözleşmesiyle bağlıdır.
    O halde mahkemece, borçluların yetkiye yönelik itirazlarının kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
    .

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.