11. Hukuk Dairesi 2019/2738 E. , 2020/967 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Balıkesir 3. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 05/03/2019 tarih ve 2018/340-2019/63 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının müvekkili şirkette 2003 Kasım ayından 30/08/2010 tarihine kadar aralıksız genel müdür sıfatı ile görev yaptığını, görevi sırasında birinci derece imza yetkisine sahip olduğunu, personelin işe alınması ile işçilerin iş akitlerinin fesihlerini onaylama yetkisinin de tek başına genel müdür sıfatıyla davalıya verildiğini, davalının görev yaptığı dönem içinde gerek ve ihtiyaç olmadığı halde aynı pozisyonda çalışan deneyimli personeli değişik bahanelerle işten çıkartıp yerine yeni personeller aldığını, işe yeni giren personelin de verimli çalışmamaları üzerine bu kişilerin çoğunun hizmet akdine son verdiğini, işten haksız ve yersiz çıkarılan personelin mahkemelerde davalar açtığını, davalar sebebiyle asıl alacakların yanında faiz ve yargılama giderleri olmak üzere toplam 117.240,00 TL"nin müvekkili şirket tarafından ödendiğini, davalının belirtilen eylemleri ile görevini ve yetkilerini kötüye kullanıp müvekkilinin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile toplam 117.240,00 TL"nin her bir ödemenin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin yerleşim yeri Ankara olduğundan mahkemenin yetkisiz olduğunu, davacı şirketin aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davanın dönemin murakıpları tarafından açılması gerektiğini, davada işçilerin haksız yere işten çıkartıldığının kabul edilmesi halinde dahi 2010 yılı denetim ve yönetim kurulu raporu ile işçilerin işten çıkartıldığı öğrenildiğinden 6762 sayılı Yasa"nın 309. maddesi gereğince 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, mahkemelerin verdiği işe iade kararlarının kesinleşme tarihinin müvekkilinin işten ayrıldıktan sonra olması ve işe başlatma sorumluluğunun sonraki genel müdürde olması sebebiyle müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını, fazla mesai ücretinin ödenmesinin yasa gereği olması sebebiyle bu ücretlerin müvekkilinin zamanında ödenmesi ile müvekkilinden sonra ödenmesi arasında fark olmayıp bu bedellerle ilgili müvekkiline rücu edilemeyeceğini, müvekkilinin aldığı kararların Genel Kurula faaliyet raporu olarak sunulduğunu ve bu faaliyetler Genel Kurul tarafından ibra edildiğinden bu icraatlar dolayısıyla geriye dönülerek ibradan vazgeçilemeyeceğini, bu durumun yasal olarak mümkün olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, şirket ortağı olmayan genel müdürlerin görevini hiç veya gereği gibi yerine getirmemiş olması durumunda sorumluluğunun esas olacağı, davalının sorumluluğunun doğmamış bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalının yeniden yapılanma ile ilgili 01/01/2004 tarihinde yürürlüğe girmek üzere sunduğu 1 no.lu önergenin 3.2.1 ve 3.2.2 maddesinde, üretim dışı fonksiyonlarda ve üretimde çalışıp gerekli şartları taşımayan personellerin işten çıkarılmasına dair düzenlemelerin belirtilmiş bulunmasına ve önergenin 24/12/2003 tarihli Yönetim Kurulu toplantısının 13/a maddesinde kabul edilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 05/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.