11. Hukuk Dairesi 2016/13107 E. , 2018/214 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 17/12/2015 tarih ve 2014/532-2015/797 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalılar ..., ... ve ... vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 09.01.2018 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ..., davalılardan ..., ... vekili Av. ... ve davalılardan ... vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının davalı şirketin hissedarı olduğunu ve sermaye borcunun dışında yaptığı fazla ödemeler nedeniyle şirketten alacaklı bulunduğunu, alacağının ödenmesini talep ettiğini ancak ödeme yapılmadığını, davalı şirket aleyhine icra takibi yaptığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı şahısların da gelir tablosunun altına imza atmaları ve alınan ortaklar kurulu kararıyla şirket ortaklarınca yapılan ödemelerden sorumlu bulunduklarına dair beyanda bulunmaları nedeniyle dava konusu edilen alacaktan şahsen sorumlu olduklarını ileri sürerek; davalı şirketin icra takibine yaptığı itirazının iptaline, takibin devamına ve borçlu davalının %40"dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, 63.715,32 TL"nin 27/10/2004 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalı şahıslardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ..., ... ve davalı şirket vekili, davacının davalı şirket hakkında icra takibi yapma hakkının bulunmadığını, davacının şirket kayıtlarında suistimal yapmak suretiyle alacak oluşturduğunu, bu konuda yargılanarak mahkum olduğunu, davalı şahısların borcu kabul etmelerine dair bir belgenin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, davacının şirket kararları ile ticari defterlerde usulsüzlükler yaparak gerçek olmayan bir alacak oluşturduğunu, davalı ..."ın şirket hissesini tüm hak ve vecibeleri ile birlikte devrettiğini, bu nedenle sorumluluğunun bulunmadığını savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; ceza mahkemesi kararı ile sahte olarak düzenlenmediği anlaşılan davalı şirketin 30/06/2003 tarihli pasif bilanço ve ayrıntılı gelir tablosuna göre davacının davalı şirketten toplam 63.715,32 TL alacaklı bulunduğu, söz konusu bu gider tablosunun altında davalılar ..., ... ve ..."nin de imzasının olduğu, ayrıca söz konusu bedellerin şirkete ödenmesine ilişkin tahsilat makbuzlarında da davalı şirket müdürü ..."ın imzasının olduğu, 22/07/2003 tarihli 18 numaralı şirket ortaklar kurulu kararıyla davalıların davacı tarafından verilen bedeli de
kapsayacak şekilde şirkete herhangi bir ortak tarafından fazla konulan bedeli ödemeyi üstlendikleri ve bu belgeye göre söz konusu bedelden davalı gerçek kişilerin de sorumlu olduğu gerekçesiyle,
tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla alacak davası yönünden davanın kısmen kabulüne, 63.715,32 TL"nin dava tarihi olan 02/06/2005 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ... ve ..."dan müteselsilen tahsiline, faizin niteliğine ilişkin fazlaya dair istemin reddine, itirazın iptali davası yönünden davanın kabulüne, davalı ... Dek. Mob. ...ve İnş. San. Tic. Ltd.Şti"nin dava konusu icra dosyasında 63.715,32 TL asıl alacağa ilişkin itirazının iptaline, asıl alacağa icra takip tarihi olan 27/10/2004 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, kabul edilen 63.715,32 TL üzerinden % 40 oranında icra inkar tazminat tutarı olan 25.486,12 TL’nin davalı şirketten tahsiline, takibin bu koşullarla devamına karar verilmiştir.
Kararı, davalılar ..., ... ve ... vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava, davalı limited şirket ortağı olan davacı tarafından davalı şirkete fazladan ödemeler yapıldığı, bu ödemeler nedeniyle davalı şahısların da kefaletlerinin bulunduğu ve bu borcu üstlendikleri iddialarına dayalı davalı şirket aleyhine girişilen icra takibine itirazın iptali, davalı şahıslar yönünden ise alacak istemlerine ilişkindir. Davada şirket ortak ve müdürleri tarafından imzalanan davalı şirketin gelir tablosu ve bilançosuna, 22/07/2003 tarihli 18 sayılı “Şirket için fazla para harcayan ya da cari hesabı fazla veren ortağın bu fazlalık kadar olan parayı diğer şirket ortaklarından ya da şirket değerlerinden tahsil etme hakkı olduğuna” dair oybirliği ile alınan ortaklar kurulu kararına ve şirket müdürü ... imzasını taşıyan tahsilat makbuzlarına dayandırmış, söz konusu belge ve kararlar nedeniyle davalılardan alacaklı olduğunu ileri sürmüştür. Bununla birlikte dosyada 16/08/2003 tarihine kadar yapılan hesaplamalar sonucunda davacının ve diğer bir kısım ortakların davalı şirket adına yapmış olduğu ödemelerin diğer şirket ortaklarınca kabul ve onaylandığını belgeleyen protokolün düzenlendiği, taraflar arasında sözü edilen işbu 16/08/2003 tarihli belgenin de delil olarak değerlendirildiği dava dosyalarının bulunduğu, eldeki dosyanın da taraflar arasındaki diğer uyuşmazlıkların görüldüğü dava dosyasıyla önce birleştirildiği daha sonra bu dosyadan tefrik edildiği anlaşılmaktadır. Dosyanın tefrik edildiği mahkeme dosyasına ilişkin bir kısım fotokopilere yer verilmişse de bu belgelerden ilgili dosyanın akıbeti anlaşılamamakta olup, tefrik edilen dosyaya ait olduğu anlaşılan bir kısım bilirkişi raporlarındaki eldeki dava dosyasına ilişkin değerlendirmelerin karara dayanak yapılan bilirkişi raporuyla çelişkili olduğu, farklı sonuçlara ulaşıldığı da görülmektedir. Bu suretle, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin, tarafların sorumluluğunun, eldeki dosyanın tefrik edildiği dosya getirtilerek bu dosyadaki tespit ve delillerin de değerlendirilmesi ile belirlenmesi, varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın davalılar ..., ... ve ... yararına bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davalılar ..., ... ve ... vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle davalılar ..., ... ve ... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün davalılar ..., ... ve ... yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ..., ... ve ... vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.630,00 TL"nin davacıdan alınarak davalılar ..., ... ve ..."a verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 11/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.