19. Hukuk Dairesi 2016/11742 E. , 2017/7073 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve katılma yolu ile davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalıdan 3 Dingilli Ahşap kasalı kamyon satın alındığını, şahitler huzurunda sözleşme yapıldığını, davalının aracın devrini 25/04/2010 tarihinde yapmayı taahhüt ettiğini, ancak aracın devrinin yapılmadığını, şahitler huzurunda 6.000 TL peşinat verildiğini, geriye kalan kısım için bonolar düzenlenerek davalıya verildiğini, 15/04/2010, 30/05/2010, 30/06/2010 tarihli toplam 3.500 TL bedelli olan bonoların ödenmiş olduğunu ve bonoların alındığını, 9.500,00 TL "lik alacağın iadesi için ihtar keşide edildiğini, ancak davalı tarafından ödeme yapılmadığını belirterek haksız olarak taraflarınca ödenen toplam 9.500,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından herhangi bir peşinat ödenmediğini, sebepsiz zenginleşmeye dayalı istem hakkının 2 yıl geçmekle zamanaşımına uğradığını,davacıya teslim edilen araç sebebiyle müvekkilinin çok büyük zararlara uğradığını, aracın kendisine teslimi sebebiyle öncelikle taahhüt altına girdiği borcunu ödemesi gereken davacının, tasarrufunda bulunan araçtan faydalandığı ve kazanç sağladığı, bu arada aracı da çok yıprattığı ve hurdaya çıkarılmasına sebep olduğunu,davacının söz konusu araç için ödediği üç senedin bedeli olarak 3.500,00 TL’yi müvekkilinden istemesinin iyi niyetli olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece,yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; 3.500 TL toplam bedelli senet asıllarının davacı tarafından dosyaya ibraz edildiği,haricen satıma konu dava konusu araç bedelinin bir kısmı için davalıya verildiğinin davalı tarafın da kabulünde olduğu,davacı tarafça ödendiği iddia edilen 6.000,00 TL"lik peşinat yönünden iddiasını yazılı delil ile ispatlayamadığı,ihtarnamenin tebliğ edildiğine dair tebliğ mazbatası sunulmadığından dava tarihinden itibaren yasal faiz hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 3.500,00 TL"nin dava tarihi olan 03/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve katılma yolu ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı davadan önce davalıya noterden ihtar göndermiş ve alacağı 7 gün içinde ödenmesini istemiştir.Dava dilekçesinde de sözleşme tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulmuştur.Bu durumda mahkemece ispat edilen 3.500 TL ödeme yönünden temerrüt tarihinin ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiği tarihe 7 gün eklenerek bulunacak tarih itibariyle olduğunun kabulü ile o tarihten itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken bu yön gözetilmeden dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm,davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2 ) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.