MAHKEMESİ : Bakırköy 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2013
NUMARASI : 2013/1619-2013/1527

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı vekilinin, 15.08.2008 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla toplam 425.471,23 TL. alacağın tahsili için takip yapması üzerine, borçlu tarafından, Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/132 Esas sayılı dosyası ile İİK"nun 72/3. maddesi koşullarında açılan menfi tespit davasında mahkemece 04.12.2009 tarihinde ihtiyati tedbir kararı verildiği görülmektedir.
Kural olarak, borçlu tarafından İİK’nun 72/3. maddesi koşullarında menfi tespit davası açılması halinde, gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi istenebilir.
İİK"nun 72/4. maddesinde ise; menfi tespit davasının alacaklı lehine neticelenmesi halinde ihtiyati tedbir kararının kalkacağı, buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklının ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alacağı ve alacaklının uğradığı zararın aynı davada takdir olunarak karara bağlanacağı hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda; borçlunu açtığı menfi tespit davası üzerine Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 14.12.20009 tarih ve 2009/132 Esas sayılı ara kararı ile belirlenen %15 teminatı yatırmış olduğundan, icra kasasına girecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir konulmasına karar verilmiştir. Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin söz konusu tedbir kararının takip konusu alacağın icra dosyasına yatırılmasını ve paranın alacaklıya ödenmesi dışında takibin devamını engellemesi mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle, icra müdürlüğünce, borçlunun malları üzerine haciz uygulanmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
O halde, mahkemece, alacaklının borçluya ait taşınmazların haczini isteme tarihi itibariyle alacağı aşan miktarın bulunup bulunmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.