19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/12453 Karar No: 2017/7065 Karar Tarihi: 18.10.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/12453 Esas 2017/7065 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı vekili müvekkilinin davalıdan 140.000 TL borç para aldığını ve davalının aldığı borcun faiziyle birlikte 335.500 TL olduğunu belirterek takip yapmıştır. Davalı, borç para verdiğini ancak yazılı belge ile ispat edilmeden taleplerin reddedileceğini ileri sürmüştür. Mahkeme, davacının davalıyı ilzam edici yazılı delili dosyaya sunamadığı için davanın reddine karar vermiştir. Ancak, dava konusu senetlerin suç konusu olarak iddianamede yer aldığı bir ceza dosyası bulunduğu için hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kararda, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 74. maddesine değinilmiştir.
19. Hukuk Dairesi 2016/12453 E. , 2017/7065 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde davacı vek. Av....ile davalı Asil ... ile vek. Av. ..."un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların ve davalı asilin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan 140.000,00 TL borç para aldığını, davalının aldığı borcun faiziyle birlikte 335.500,00 TL olduğunu belirterek müvekkili aleyhine takip yaptığını, davalı hakkında faizle borç para verme eyleminden dolayı soruşturma yürütüldüğünü, davalıya 195.500,00 TL borcunun bulunmadığını ileri sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini ve davalının kötüniyet tazminatıyla yükümlendirilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacıya borç para verdiğini, verdiği miktar kadar karşılığında kambiyo senedi aldığını, davacının aradaki hukuki ilişkiyi kabul ettiğini, yazılı belgeye dayanan taleplerinin aksinin ancak yazılı belgeyle ispatının gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalı hakkında... 4. ASCM"nin 2015/155 Esas sayılı dosyası ile tefecilik suçlamasıyla kamu davası açıldığı ve yargılamanın devam ettiği, senede senetle ispat zorunluluğu kuralı gereğince davacı tarafından davalıyı ilzam edici yazılı delili dosyaya sunamadığı, davalının tefecilik suçundan dolayı asliye ceza mahkemesinde yargılandığı görülmüş ise de söz konusu suçtan mahkumiyet kararı verilse dahi salt bu nedenle açılan menfi tespit davasının kabulu için yeterli bir gerekçe olamayacağı, bu durumun ancak yazılı delille ispat edilebileceği hususunda değişiklik yaratmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında dava konusu senetlerin de suç konusu olarak iddianamede yer aldığı bir ceza dosyası bulunduğu ve halen kesinleşmediği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Sözü edilen ceza davasının 6098 sayılı TBK"nun 74. maddesi uyarınca bu davanın sonucunu etkileme ihtimali bulunduğundan kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.480,00-TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 18/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.