17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7414 Karar No: 2019/2357 Karar Tarihi: 04.03.2019
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/7414 Esas 2019/2357 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2016/7414 E. , 2019/2357 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıya ait müvekkili şirket nezdinde ... il sınırları içerisinde olmak üzere karayolu zorunlu taşımacılık sigortası ile sigortalı aracın, 01.11.2009 tarihinde şehirler arası seyahat yetki belgesi olmadan ... dönüşünde tek taraflı kaza yaptığını, kazada ölen ..."ün yakınlarına 30.12.2009 tarihinde 125.000,00 TL ödeme yapıldığını, olayda rücu şartlarının oluştuğunu belirterek asıl davada 10.000,00 TL ve birleşen davada 115.000,00 TL"nin ödeme tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü ile 62.501,00 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, özellikle davacının ödeme yaptığı ölenin dava dışı kardeşlerinin reşit ve evli olmaları nedeniyle destekten yoksun kalma tazminat haklarının olmayışına göre davacı vekilinin tüm; davalıya ait aracın kaza tarihinde yetki belgesi olmadığından Karayolu Zorunlu Taşımacılık Sigortası Genel Şartlarının B.7.c maddesi gereği rücu şartının oluşmasına göre de davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava trafik kazası nedeniyle rücuen maddi tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının ödeme yaptığı ölenin dava dışı annesinin muhtemel bakiye yaşam süresinin hem TRH 2010 Yaşam Tablosu esas alınarak hem de PMF 1931 Tablosu esas alınarak seçenekli olarak belirlendiği, mahkemenin TRH 2010 Yaşam Tablosu"na göre yapılan hesaplamayı esas alarak karar verdiği görülmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1989/4-586 esas, 1990/199 sayılı kararı ve Dairemizin yerleşik içtihatları gereği, Population Masculine Et–Feminine (PMF 1931) Tablosu esas alınarak ölenin dava dışı annesinin muhtemel yaşam süresinin belirlendiği seçeneğe göre karar verilmesi gerekirken TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak yapılan hesaplamaya göre hüküm tesisi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 15,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 04/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.