Esas No: 2020/9900
Karar No: 2022/4409
Karar Tarihi: 14.03.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/9900 Esas 2022/4409 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2020/9900 E. , 2022/4409 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 24. Asliye Hukuk ile İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemeleri'nce ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü:
-KARAR-
Dava, kasko sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia edilen davalılardan rücuen tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir.
İstanbul Anadolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, davanın davacı ... yönünden sigorta poliçesine dayalı maddi tazminat talebinden ibaret olduğu, TTK’nın 3, 4, 5 ve 1483. maddeleri gereğince davanın ticaret mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce ise, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerektiği, davacının sigortalısı ile davalı arasındaki hukuki ilişkinin haksız fiilden doğduğu, dava dışı sigortalıya ait poliçe ve alkol tespit tutanağı incelendiğinde sigortalı aracın kullanım şeklinin hususi olduğu, dava dışı sigortalının tacir olmadığı, davalı idarelerin ise kamu tüzel kişileri olup tacir sıfatları bulunmadığı, bu nedenle davanın asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Davacı ..., eldeki davayı sigortalısının halefi olarak açmış olmasına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyetinin nazara alınması gerekir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 22/03/1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamında bu husus "Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur" şeklinde vurgulanmaktadır.
Öte yandan, TTK'nın "Halefiyet" başlığı altındaki 1472. (eski TTK 1301.) maddesinde; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda, davacının sigortalısının tacir olmadığı ve davanın sigorta sözleşmesinden değil, davalının kusuru ile gerçekleşmesine sebebiyet verdiği iddia edilen haksız fiilden kaynaklandığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince İstanbul Anadolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 14/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.