Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/2388 Esas 2018/2460 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2388
Karar No: 2018/2460
Karar Tarihi: 29.03.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/2388 Esas 2018/2460 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/2388 E.  ,  2018/2460 K.

    "İçtihat Metni"

    ....
    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.01.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Dava, İİK"nun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, ..."in kendisine olan borcu nedeniyle .... 14. İcra Müdürlüğünün 2012/9815 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra mahkemesinden iş bu davayı açmak üzere yetki verildiğini ileri sürerek, borçlunun elbirliği halinde malik olduğu 1 adet taşınmazdaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda, borçlu ortağın alacaklısı, icra mahkemesi hakiminden İİK"nun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir.
    İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda, kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir.
    5578 sayılı Kanunla değiştirilen 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi gereğince bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne sebeple gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların 3. şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği hükmü mevcutken, 5403 sayılı Kanunun 8. maddesinde 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan ve 15.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle "Tarım arazileri Bakanlıkça belirlenen büyüklüklerin altında ifraz edilemez, hisselendirilemez. Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedi artırılamaz...." şeklinde düzenleme yapıldığından artık asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de payın üçüncü şahıslara satışı ve devri mümkün hale gelmiştir.
    Bu durum kanun değişikliğinden kaynaklandığından usuli kazanılmış hak da oluşturmaz.
    Somut uyuşmazlıkta; dosya içerisindeki tapu kayıtlarına göre borçlu davalı ..., dava konusu 473 parsel sayılı taşınmazda paylı malik durumundadır. Yukarıda bahsedilen yasal değişiklikle alacaklı (davacı) tarafından borçlunun haczedilen payının doğrudan icra yolu ile satışı mümkün hale geldiğinden alacaklının (davacı) İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi gereğince yetki alarak dava konusu taşınmaz yönünden ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararı kalmamıştır.
    Bu itibarla mahkemec davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 29.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.