15. Ceza Dairesi 2017/27476 E. , 2020/11285 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- Sanıklar hakkında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan, CMK"nın 223/8 maddesi uyarınca kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine
2- Sanıklar ... ile ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan, CMK"nın 223/8 maddesi uyarınca kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine
3- Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan,TCK’nın 158/1-e,son, 43/1, 62/1, 52/2-4 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan sanıklar hakkında, nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar ... ile ... hakkında verilen beraat hükümleri, katılan vekili tarafından; nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmü sanık ... müdafisi ile katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Suç tarihlerinin, “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” suçu yönünden sahte belgelerin en son kullanıldığı “15/02/2001”; “nitelikli dolandırıcılık suçu” yönünden “29/11/2010” olması gerekirken gerekçeli kararda “2011” olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Sanık ...’nin, 1991-1994 yılları arasında Isparta Berber ve Kuaförler Odası Başkanı, sanık ...’ın ise aynı odada genel sekreter olarak görev yaptığı, sanık ...’in ise devlet memurluğu görevini yaparken, Isparta Berberler ve Kuaförler Odası"nda çalışmış olduğu günlerin de hizmette sayılması istemiyle müracaatı üzerine Bağkur İl Müdürlüğü"nce kuruma 1987 yılında işe giriş ve 1989 işi terk şeklinde toplam 2 yıl 11 ay 13 günlük süre ile Bağkurlu olarak çalıştığının bildirilmesi üzerine, eski ismi ile Emekli Sandığı hizmetleri ile birleştirilerek, 15/02/2001 yılında emekli olduğu, daha sonra Bağkur müfettişlerince yapılan incelemede sanıklar ... ile ...’ın görev yaptığı odaya ait üye kayıt defterinde 355 no"da “...” adlı şahıs kayıtlıyken sanık “...” adına kayıt bulunmadığı halde aynı sıraya sanık ..."in kaydının yapıldığına ilişkin evrak düzenlendiği, yine söz konusu odanın karar defterinde daha önceden alınan 16/01/1987 tarih ve 1. no"lu kararın 1 no"lu bendine ..."in müracaatları ibaresinin arasına ... yazılarak ve yine 27/12/1989 tarih ve 11 sayılı kararın 2 no"lu bendinin sonuna 3. ..."ün dilekçesi görüşüldü, dernekten kaydı silindi yazılıp peşindeki 3 no"lu karar 4"e çevrilerek değişiklikler yapıldığı, oda kayıtlarında sanık ..."in üye kayıt beyannamesi ve çıkış dilekçesi bulunmadığının tespit edildiği, yine oda kayıtlarına göre 11/03/1991 tarihli Bağ-Kur"a girecek üyeler cetveli 355 üye kayıt no üzerinden sanık ..."in kaydının yazıldığı, daha sonra ..."in ismi çizilerek üzerine ... isminin yazıldığının belirlendiği, sonuç olarak oda kayıtlarında sanık ... lehinde tahrifatlar yapıldığı, Bağkurlu olarak çalışmadığı halde çalışmış gibi gösterildiği, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur kayıtları üzerinden sanığın 23 aylık hizmeti nedeniyle 15/02/2001 tarihinde emekli olduğu ve bu tarihten itibaren emekli aylığı almaya başladığı ve katılan ... Kontrol Memuru raporunun düzenlendiği 29/11/2010 tarihine kadar emekli aylığı almayı sürdürdüğü, bu şekilde sanık ..."in 28.395,62-TL emekli aylığı aldığı ve 1.898,71-TL sağlık harcamasına neden olup yasal faizi ile beraber sanığın 30.294,33-TL kurum zararına neden olduğu, bu surette sanıkların iştirak halinde nitelikli dolandırıcılık ile kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçlarını işledikleri iddia olunan somut olayda,
1-Sanıklar hakkında kamu görevlisinin sahteciliği suçundan verilen kamu davasının düşmesine yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen 765 sayılı TCK"nin 339. maddesinde düzenlenen "kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suça konu sahte belgelerin en son 15/02/2001 tarihinde sanık ...’in emeklilik işlemleri sırasında kullanıldığı anlaşıldığından, 15/02/2001 olan suç tarihinden kamu davasının açıldığı 22/10/2013 tarihine kadar dolmuş olduğu, bu nedenle suçun zamanaşımına uğradığı gerekçelerine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin kamu davasının düşürülmesine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Sanıklar ... ile ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen kamu davasının düşmesi kararları ile sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurularının incelenmesinde;
a-) Sanıklar ... ile ... hakkında kurulan hüküm yönünden; Isparta Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 22/10/2013 tarihli iddianamesi ile, suç tarihinde oda başkanı ve genel sekreter olarak görev yapan sanıklar ... ile ...’nin sahte belgelerle emekli olarak katılan kurumdan haksız menfaat elde eden diğer sanık ...’in eylemine iştirak ettiklerinin iddia edildiği, sanık ...’in ise sahte belgelerle 15/02/2001 tarihinde emekli olduğu ve katılan ... Kontrol Memuru raporunun düzenlendiği 29/11/2010 tarihine kadar emekli aylığı aldığı dolayısıyla zincirleme şekilde işlenen nitelikli dolandırıcılık suçunun suç tarihinin 29/11/2010 olduğu, sanığın eylemine uyan ve yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 158/1-e maddesinde düzenlenen “nitelikli dolandırıcılık” suçunun gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu olağan zamanaşımı süresinin TCK’nın 66/1-d maddesi uyarınca 15 yıl, olağanüstü zamanaşımı süresinin ise TCK’nın 67/4 maddesi uyarınca 22,5 yıl olduğu, sanıklar hakkında açılan iddianamenin 22/10/2013 tarihinde düzenlenmesi karşısında, hüküm tarihinde zamanaşımı süresi dolmadığından, yargılamaya devamla sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçuna ne suretle iştirak ettiklerinin ve suçun manevi unsurunun oluşup oluşmadığının karar yerinde tartışılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken, yazılı şekilde zamanaşımı nedeniyle kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verilmesi,
b-) Sanık ... hakkında kurulan hüküm yönünden:Sanık ..."in suçtan kurtulmaya yönelik soyut savunmaları, diğer sanık savunmaları, tanık anlatımları, Isparta Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü yetkililerince düzenlenen kayıt tespit tutanağı, Sosyal Güvenlik Kontrol Memurluğu"nun raporu, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine yönelik mahkemenin kabülünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekili ile sanık müdafisinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK"nın 158/1-e-son maddesi uyarınca sanık hakkında haksız menfaat miktarının iki katından az olmayacak şekilde adli para cezasının belirlenmesi gerektiği, somut olayda ise sanık ...’in katılan kurumdan 28.395,62-TL emekli aylığı aldığı ve 1.898,71 TL sağlık harcamasına neden olup yasal faizi ile beraber sanığın 30.294,33 TL kurum zararına neden olduğu bildirilmiş ise de; sanık ... müdafisinin 30/05/2014 tarihli gerekçeli temyiz dilekçesinde ilaç bedelleri açısından sanığın hiç çalışmasa dahi Hatay İl Defterdarı olarak emekli olmuş olan eşi Mehmet Öztürk’ün sigortasından yararlanacağı, bu nedenle katılan kurumun ilaç bedelleri açısından bir zararının bulunmadığının belirtilmiş olması karşısında, sanığın temyiz dilekçesinde belirttiği şekilde kendi sigortası olmasa dahi aldığı sağlık hizmetleri döneminde eşinin sigortasından faydalanıp faydalanamayacağı, şayet faydanılacak ise gerçek zarar miktarının gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak net bir şekilde tespit edilmesi ve temel cezanın en az bu miktardan az olmayacak şekilde belirlenerek bunun üzerinden hesaplama yapılması lüzumu gözetilmeden eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ile sanık ... müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.