Esas No: 2018/558
Karar No: 2022/2762
Karar Tarihi: 21.04.2022
Danıştay 4. Daire 2018/558 Esas 2022/2762 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/558 E. , 2022/2762 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/558
Karar No : 2022/2762
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı
(…Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …. ve … Adi Ortaklığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, komisyon karşılığında sahte fatura düzenlediğinin vergi tekniği raporu ile tespit edildiğinden bahisle takdir komisyonunca takdir edilen matrah üzerinden 2010/7 ila 12 ve 2011/1 ila 7 dönemleri için re'sen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …Vergi Mahkemesince verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararda; davacı, ... adına mükellefiyet tesis ettirerek komisyon karşılığı fatura ticareti yaptığından bahisle takdir komisyonuna sevk edilmiş ise de konuya ilişkin olarak tanzim edilen vergi tekniği raporunda ... tarafından verilen soyut ifade dışında davacının ... ile birlikte hareket ederek komisyon karşılığı sahte fatura ticareti yaptığına ilişkin somut hiçbir tespit bulunmadığı, bu durumda bu durumda, gerek inceleme aşamasında vergi müfettişince tanzim edilen ve takdire dayanak alınan vergi tekniği raporunda, gerekse takdir komisyonunca davacının komisyon karşılığı sahte fatura ticareti yaptığına ilişkin somut bir tespite dayanılmaksızın, sadece ... tarafından verilen soyut ifade esas alınarak tarh edilen dava konusu vergi ve cezalarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı hakkında yapılan iş ve işlemlerin usule uygun olduğu, …hakkında düzenlenen Vergi Tekniği Raporunda …ile …'ın adi ortaklık ilişkisi içinde bulundukları, birlikte organizasyon içerisinde münhasıran komisyon karşılığı sahte belge düzenleme işini yürüttüklerinin ortaya konulduğu, 15/06/2010 tarihinden itibaren düzenledikleri faturaların tamamının gerçek bir mal teslim ve hizmet ifasına dayanmayan sahte faturalar olduğu, kabule ilikin kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; takdir komisyonu kararına dayanak alınan ve …hakkında düzenlenen …tarih ve …sayılı Vergi Tekniği Raporunda özetle; …'ın hurda demir ve metallerin alım satımı konularında faaliyet göstermek amacıyla 15/06/2010 tarihinde işe başladığı, 30/04/2012 tarihinde işi bıraktığı,mükellefin ortak/yöneticisi olduğu başka bir şirkete rastlanılmadığı, 2010 yılıda gelir vergisi matrahının 23.599,66 TL, 2011 yılında ise 18.794,86 TL olduğu, muhtasar beyannamelerine göre çalışan işçisinin olmadığı,ödenmesi gereken vergi borçlarının bulunmadığı, 10.814,30 TL'lik vergi borcunun ödendiği, mükellefin …Mah. ……Cad. No:…adresinde 23/06/2010 tarihinde yapılan işe başlama yoklamasında; 15/06/2010 tarihinden itibaren hurda alım satım faaliyetine başladığı, işyerinin boş arsa ve baraka şeklinde olduğu, işyerinin aylık kirasının 250 TL olduğu, ödevlinin şubesinin olmadığı, tespit esnasında çalışan işçisinin olmadığı, demirbaş olarak 1 adet masa ve sandalye olduğu, muhasebe işlerini …'nün yürüttüğü, işyerinde yaklaşık 6 ton hurda metal ürünlerinin mevcut olduğunun tespit edildiği, yapılan sorgulamalarda mükellefe ait herhangi bir duran varlığa rastlanılmadığı, herhangi bir banka ile de üye anlaşmasının olmadığı, 2010 yılında toplam 6.706.058,34 TL alım yaptığı, 2011 yılında ise yaklaşık 7.634.423 TL tutarında alım yaptığı, mükellefin 2010 yılında 6.733.772,35 TL, 2011 yılında ise 7.657.692 TL tutarında satış yaptığının defter ve belgelerinden anlaşıldığı, 2010 yılında alım yapılan 8 mükellefin 7 si hakkında vergi tekniği raporu olduğu, birinin ise özel esaslara tabi olduğu, 2011 yılında alım yapılan 2 mükellefin 2 si hakkında da vergi tekniği raporu düzenlendiği, mükellefin sahte fatura düzenleme hususunda alınan ifadesinde kısaca, adına mükellefiyet tesis ettirilmeden 4 ay önce 2010 yılının başında köylüsü ve eskiden beri tanıdığı olan …'a ait olan hurda alım satım firmasında şoför olarak işe başladığını, dört ay geçtikten sonra firmalarında sıkıntı olduğundan yardımını istedikleri ve kendisi üzerine bir firma kurarak işlerini düzeltene kadar bir kaç firmayla bu şekilde çalışacağını, sigortası olmadığından bu şekilde bağkurlu da olabileceğini ve kardan da 300, 400 TL maaşına fark vereceklerini söylediği, kendisine yardımcı olduğunu, istedikleri evraklara imza attığını, 2011 yılı sonuna kadar …'a ait işyerinde şoför olarak çalıştığını fakat daha sonra işten ayrıldığını, üzerine olan firmada …tarafından borçlarının silinmesi ve firmanın kapatılmasını istediğini, üç ay sonra birlikte vergi dairesine gittiklerini, …'ın 11.000 TL civarı borcu ödediğini, firmayı kapattıklarını, bahsedilen mal alımları ve satışlarından hiçbir bilgileri olmadığını, bu evraklara …tarafından istendiği için sadece imza attığını beyan ettiği, …'ın alınan ifadesinde kısaca, …'ın yanında çalıştığı dönemde kendi işlerini yapmaya başladığı, …'ın ifadesinde belirttiği şekildeki vaadi doğrultusunda bu tip işlemi olmadığı, mükellefin faaliyet adresinin boş bir arsa olduğu ve orada en az 7-8 mükellefin hurdacılık faaliyeti ile iştigal ettiğini, …'ın da orada faaliyette bulunduğu, iddiaların kesinlikle söz konusu olmadığını belirttiği, inceleme ile ilgili olarak mükellef ......'ın müfettişliğe davet edilmesi üzerine …ve mali müşaviri ile birlikte müfettişliğe geldikleri, davacının mükellefiyet adresi ile aynı adreste …'ın da mükellefiyetinin bulunduğu, aynı adreste …Metal Hurda San. Tic. Ltd. Şti''nin de mükellefiyetinin bulunduğu, bu üç mükellefiyetin tesis ettirildiği iddia edilen adreste yapılan yoklamalarda bu adreslerde herhangi bir hurdacı faaliyetinin bulunmadığının tespit edilmiş olduğu dikkate alındığında aynı adreste …'ın bilgisi olmadan …'ın faaliyette bulunması ve mükellefiyet tesis ettirmesinin mümkün olmadığı, yapılan açıklamalar, …'ın ifadesi de dikkate alınarak, sahte fatura düzenleme işini …'ın ve ...'ın …'ın organizatörlüğünde birlikte gerçekleştirdikleri kanaatiyle mükellefiyet tarihinden itibaren …antetli olarak düzenlenmiş faturaların gerçek bir mal teslimi ve hizmet ifasına dayanmayan sahte fatura olarak kabul edilmesi gerektiği tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, anılan mükellefin belirtilen tutardaki işlemleri yapabilecek iş yeri büyüklüğüne ve organizasyona sahip olmaması, mal ve hizmet satın alındığı belirtilen firmaların tümü hakkında olumsuz tespitlere yer verilmiş olması ve …'ın, firmanın kendi üzerine …'a yardım amaçlı olarak kurulduğu, bahsedilen mal alım ve satışlarından hiçbir bilgisinin olmadığı şeklindeki ifadeleriyle diğer bütün ifadeler ve inceleme ile ilgili olarak …'ın davet edilmesi üzerine, müfettişliğe …ile birlikte geldiğinin tespiti ve raporda belirtilen tespitlerle, …'ın ifadesinde uyumsuzluklar olduğu dikkate alındığında, adi ortaklığın gerçek bir ticari faaliyetinin bulunmadığı, adi ortaklık tarafından düzenlenen faturaların gerçek bir mal veya hizmet karşılığında düzenlenmediği, sahte olduğu sonucuna ulaşıldığından, yapılan tarhiyatlarda hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu itibarla, davanın kabulü yönündeki Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu Vergi Dava Dairesi kararında isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi …Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 21/04/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar, temyize konu kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile Vergi Dairesi kararının onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.