Esas No: 2021/3972
Karar No: 2022/2628
Karar Tarihi: 21.04.2022
Danıştay 5. Daire 2021/3972 Esas 2022/2628 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2021/3972 E. , 2022/2628 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/3972
Karar No : 2022/2628
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): ...
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf (Davalı) : ... Bakanlığı
Vekili : ...
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Davacı tarafından, kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemin, durumun gerektirdiği türden bir tedbir olmaması nedeniyle Anayasa'nın 15 ve 121.maddeleri ile AİHS'nin 15.maddesine aykırı olduğu, ayrıca Anayasa'nın 121.maddesi ve TBMM İç Tüzüğünün 128.maddesi uyarınca 30 gün içerisinde TBMM tarafından onaylanması gereken OHAL Kanun Hükmünde Kararnamesinin belirtilen şekil şartına riayet edilmemesi nedeniyle yok hükmünde olduğu,soruşturma açılmadan ve savunma hakkı tanınmadan kamu görevinden çıkarıldığı, dolayısıyla adil yargılanma hakkının ihlal edildiği,masumiyet karinesinin yok sayıldığı, FETÖ/PDY'nin 26 Mayıs 2016 tarihinde terör örgütü olarak ilan edilmesi nedeniyle bu tarihten önce ilan edilmiş bir terör örgütü olmadığı için geçmişteki fiilleri nedeniyle terör örgütü üyeliğinden ceza verilemeyeceği, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğine ilişkin hiçbir somut delillin olmadığıBylock verilerinin yasadışı delil olduğu ve hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından elde edilen istihbari nitelikteki bilgilerin delil olarak kullanılamayacağı, Bylock verilerine ilişkin tespitlerin tarafına bildirilmemesi nedeniyle çekişmeli yargılama ve silahların eşitliği ilkesinin ihlal edildiği, Bylock uygulamasını kullanmanın haberleşme, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, Bankasya verilerini kullanmanın özel hayata saygı hakkına müdahale olduğu, Bankasya verilerini kullanmanın özel hayata saygı hakkına müdahale olduğu, bankaya para yatırma fiilinin de yasal bir faaliyet olması nedeniyle suç delili olarak kabul edilemeyeceği yasal bir şirketin yayınlarına abonelik nedeniyle ödenen paranın suç delili olarak kabul edilmesinin bilgiye erişim ve basın özgürlüğünü ihlal ettiği, bir şirket, sendika, vakıf, dernek yada bankadaki kişilere ait bilgilerin kişisel veri niteliğinde olduğu ve özel hayatın koruması ve kapsamında olması nedeniyle bu bilgilerin elde edilmesinin özel hayata saygı hakkını ihlal ettiği, terör örgütü üyeliği suçlamasıyla iki kez yargılama (adli ve idari) yapılmasının hukuka aykırı olduğu ve tek fiile tek ceza ilkesine aykırılık oluşturduğu,dava dilekçesinde ileri sürülen ve davanın sonucunu esastan etkileyecek nitelikte olan birçok iptal nedeni ve argümanın bölge idare mahkemesince hiçbir şekilde incelenmeden istinaf başvurusunun reddedildiği, dolayısıyla gerekçeli karar hakkının da ihlal edildiği ileri sürülmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : ...
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Öte yandan, davacının, ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile esastan reddedildiği, davacı tarafından Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın temyiz edilmesi üzerine ... Ceza Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile davacının temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün düzeltilerek onanmasına karar verildiği ve davacı hakkındaki mahkumiyet kararının 08/12/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 21/04/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.