Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3017
Karar No: 2020/1682
Karar Tarihi: 18.06.2020

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2019/3017 Esas 2020/1682 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2019/3017 E.  ,  2020/1682 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı karşı davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Asıl ve karşı dava, Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi"nden kaynaklanan alacak, tazminat, tapu iptâl ve tescil talebine ilişkin olup mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı dava kesinleşmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar davalı karşı davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün olmamasına göre davalı karşı davacı vekilinin aşağı bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-1086 sayılı HUMK"nın yürürlükte olduğu dönemde çıkarılan 09.05.1960 tarih, 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı"nda; Yargıtay bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına usulî kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için de zorunluluk doğacağı, usulî kazanılmış hakka ilişkin açık kanun hükmü olmasa da temyiz sonucu verilecek bozma kararının hakka ve usule uygun karar verilmesini sağlamaktan ibaret olan amacı ve muhakeme usulünün hakka varma ve hakkı bulma maksadıyla kabul edilmiş olması yanında hukuki alanda istikrar amacıyla kabul edilmiş bulunması bakımından usulî kazanılmış hak müessesesi usul hukukunun dayandığı ana esaslardan olup kamu düzeniyle de ilgili olduğu belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK"da da usulî kazanılmış hakka ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakta ise de bu ilkenin uygulanma gerekliliği HMK hükümleri karşısında da varlığını sürdürmektedir. Yargıtay"ın bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı uyarınca işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile, bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usulü müktesep hak doğmuştur.
    Yargısal ve bilimsel içtihatlarda “usulî kazanılmış hak” yada “usulî müktesep hak” olarak adlandırılan bu ilke Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 10.02.1998 tarih, 1987/2-520 Esas, 1988/89 Karar sayılı ilamında “Mahkemenin bozma kararına uymasıyla meydana gelen bozma gereğince işlem yapma ve hüküm verme durumu,taraflardan birisinin lehine ve diğeri aleyhine hüküm verme neticesini doğuracak bir durumdur ve buna usuli kazanılmış hak denilmektedir...” şeklinde tanımlanmaktadır.
    Bu anlatımlar ışığında somut olay incelendiğinde; dairemizce yapılan karar düzeltme incelemesinde, mahkemece verilen karar “sözleşmenin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan imar planı ve mevzuatına göre sözleşme konusu taşınmazda kaç bodrum kat ve zemin üstleri dahil kaç daire inşaat yapılabileceği, yine sözleşme tarihi itibariyle belirlenecek yapılması mümkün olan bağımsız bölüm sayısına göre inşaat yapılan mahalde inşaatın niteliği, mevcut konumu, tarafların durumları ve menfaatler dengesi de gözetilerek paylaşımın hangi oranda yapılması gerektiği konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılıp değerlendirilerek sonucuna göre karar verilip, asıl ve karşı davada tescili talep edilen en son bağımsız bölüm 18 nolu dairenin yükleniciye teslimi iskan koşuluna bağlandığından ve yapı kullanma izin belgesi karşı dava tarihinden sonra alındığından bu bağımsız bölüm ile ilgili arsa sahibinin vekâlet ücreti ve yargılama gideri ile sorumlu tutulmaması gerekir.” gerekçesi ile asıl ve karşı davaya yönelik olarak bozulmuştur. Bu durumda karşı davada verilen hüküm kesinleşmediğinden mahkemece karşı davada esasa ilişkin bir karar verilmesi gerekirken karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması hatalı olmuştur. Ayrıca kesinleştiğinden bahisle hüküm kurulmayan karşı davada; 2. bodrum kat 3 nolu bağımsız bölümün davalı karşı davacı adına tapuda tesciline karar verilmişken, bozmadan sonra asıl davada kurulan hükümde aynı taşınmazın davacı karşı davalı adına tapuya tesciline karar verilerek infazda da tereddüt oluşturulmuştur. Bununla birlikte bozmada açıkça en son bağımsız bölüm 18 nolu dairenin yükleniciye teslimi iskan koşuluna bağlandığından ve yapı kullanma izin belgesi karşı dava tarihinden sonra alındığından bu bağımsız bölüm ile ilgili arsa sahibinin vekâlet ücreti ve yargılama gideri ile sorumlu tutulmaması gerektiği bildirilmesine rağmen karşı davada karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm kurularak uyulan bozma ilamının gereğinin yerine getirilmemesi ve usuli kazanılmış hak ilkesinin ihlal edilmesi de hatalı olmuştur.
    Bu durumda mahkemece yapılacak iş, 17.05.2018 tarihli, 2018/971 Esas, 2018/2048 Karar sayılı ilam ile asıl ve karşı davanın bozulmasına karar verildiğinden ve bozma ilamı ile hüküm tamamen ortadan kalktığından ve bozma ilamı ile usuli kazanılmış hak oluşacağından asıl davada bozma ilamında belirtilen şekilde bağımsız bölümlerin paylaşımının tespit edilmesi, karşı davada ise bu tespite göre yükleniciye düşecek dairelerin tapusunun iptâli ile davalı karşı davacı adına tesciline ve en son bağımsız bölüm 18 nolu dairenin yükleniciye teslime iskân koşuluna bağlandığından ve yapı kullanma izin belgesi karşı dava tarihinden sonra alındığından bu bağımsız bölüm ile ilgili arsa sahibinin vekâlet ücreti ve yargılama gideri ile sorumlu tutulmamasından ibarettir. Hatalı değerlendirme ile infazda tereddüt oluşturuacak şekilde ve usuli kazanılmış hakka aykırı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı karşı davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı karşı davacı yararına BOZULMASINA, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalı karşı davacıya iadesine,
    karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 18.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi