Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/17434 Esas 2017/2992 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17434
Karar No: 2017/2992
Karar Tarihi: 09.03.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/17434 Esas 2017/2992 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/17434 E.  ,  2017/2992 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalının iş akdinin sonlanmasına kadar kendi bünyelerinde muhasib olarak görev yaptığını, yapılan denetimlerde 2000 ile 2005 yıllarında Vakıf başkanı ve müdürü ile birlikte mütevelli heyet kararı olmadan ödeme yaparak vakfı zarara uğrattığını, bu durumun denetim raporu ile belirlendiğini, zarar miktarının tahsili amacıyla icra takibi yaptığını ileri sürerek haksız itirazın iptaline takibin devamına, %20 "den aşağı olmamak üzere inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece,müfettiş raporu ve emsal kararlar dikkate alındığında, mütevelli heyet kararı olmadan ve harcama belgesi bulunmadan yapılan 8.484,00 TL"lik ödemelerden vakfın zarara uğradığı, uğranılan bu zarardan vakıf başkanı, vakıf müdürü ve vakıf muhasebecisinin görevleri gereği müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, bilirkişi raporuyla belirlenen 2.949,33 TL asıl alacak ve icra takip tarihine kadar hesaplanan 2.394,78 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.344,11 TL"den davalının sorumlu olacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile bu miktar üzerinden takibin devamına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacı, davalının Vakıf muhasibi olarak çalıştığı 2000-2005 yılları arasında usulüne uygun alınmış bir ödeme kararı olmadan ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemelerle kurumun zarara uğradığı nı iddia ederek eldeki davayı açmıştır. Mahkemece bilirkişi raporu hükme esas alınarak asıl alacağa ödeme tarhinden itibaren faize hükmedilmiş ise de, işlemiş faize hükmedilebilmesi için davalının BK 101(yeni T.B.K 117) maddesi uyarınca temerrüt ihtarnamesi ile temerrüde düşürülmesi gerekir.Somut olayda davacı vakıf ilk olarak 2011 yılında borcun ödenmesine yönelik yazı göndermiş, borç ödenmeyince 2. olarak 2012 yılında yeniden borcun ödenmesine dair yazı göndermiştir. Dosya kapsamında bulunan belgelerden ilk gönderilen yazının tebliğ edilip edilmediği anlaşlamamakta olup ikinci yazının ise 31.5.2012 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece, ilk gönderilen yazının tebliğ edilip edilmediği araştırılarak tebliğ edildi ise temerrüdün bu tebliğ tarihinden başladığı, edilemedi ise ikinci yazının tebliğ edildiği 31.5.2012 tarihinde temerrüdün oluştuğu gözetilerek temerrüt tarihi ile takip tarihi arasındaki süre için işlemiş faize hükmedilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile ödeme tarihinden itibaren işlemiş faize hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, peşin alınan 91,30 TL. harcın istek halinde davalılara iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.