10. Hukuk Dairesi 2019/359 E. , 2019/1967 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne, davalılar ... (... mirasçıları) ve ... yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ile davalılardan ... ve ... Turizm San. ve Tic. A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Dava, 03.07.2008 tarihli iş kazası sonucu yaralanan sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir nedeniyle oluşan Kurum zararının rücuan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26. maddesidir.
Kurumun, 506 sayılı Kanunun 26. maddesinden doğan rücu hakkı "halefiyete" değil, "Kanundan doğan basit rücu hakkına" dayalı olup, Kurumun rücu alacağı, ilk peşin sermaye değerli gelirin kusura tekabül eden miktarıyla sınırlı bulunmaktadır. Bunun sonucu olarak, Kurumun, sigortalı veya hak sahiplerine bağladığı ilk peşin sermaye değerli gelirden fazlasını isteme hakkı bulunmadığı gibi, bağlanan gelirin kesildiği veya kesilmesi gereğinin yargılama sürecinde ortaya çıktığı durumlarda, Kurumun ödemediği veya ödemeyecek olduğu gelir kesimini rücuan isteyemeyeceğinin göz önünde tutulması gerekir.
506 sayılı Kanunun 92. maddesi "Hem malullük hem de yaşlılık sigortasından aylık bağlanmasına hak kazanan sigortalıya, bu aylıklardan yüksek olanı, aylıklar eşitse yalnız yaşlılık aylığı bağlanır. Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazalariyle meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık ve gelirlerden yüksek olanın tümü, eksik olanın da yarısı bağlanır. Bu aylık ve gelirler eşitse, iş kazalariyle meslek hastalıkları sigortasından bağlanan gelirin tümü, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından bağlanan aylığın da yarısı verilir." düzenlemesini içermektedir.
Dava konusu edilen gelirlerin, yaşlılık aylığı bağlanması nedeniyle 506 sayılı Kanunun 92. maddesi uyarınca 01.01.2005 tarihi itibariyle yarıya indirildiğinin anlaşılması karşısında, davalının tazminle sorunlu olduğu ilk peşin sermaye değerli gelir miktarı; gelirin başladığı tarih itibariyle 92. maddeye göre indirilmiş hali üzerinden hesaplanan ilk peşin sermaye değerli gelir miktarına, indirme tarihine kadar yapılan fiili ödemelerin yarısı ilave edilerek belirlenmeli, bu şekilde belirlenen miktarın ise herhalde 92. maddenin uygulanmasından önceki ilk peşin sermaye değerli gelir tutarını geçemeyeceği gözden uzak tutulmamalıdır.
Eldeki davada, hak sahibi çocuk ... evlenmek suretiyle hak sahipliğinden çıktığı ve 907,70 TL fiili ödeme yapıldığı, hak sahibi çocuk ... de evlilik nedeniyle hak sahipliğinden çıktığı ve 1.098,40 TL fiili ödeme yapıldığı, 01.09.2008 tarihinde de 506 sayılı Yasının 92. madde uyarınca gelirlerin yarıya indirildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, hak sahipliğinden çıkan kızların evlilik nedeniyle kendilerine yapılan fiili ödeme tutarları ile peşin değerli gelirler karşılaştırılarak düşük olan tutar hesaba esas alınmalı, sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelire 506 sayılı Kanunun 92. maddesinin uygulanması nedeniyle gelirin başladığı tarih itibariyle 506 sayılı Yasa"nın 92. maddesi uyarınca indirilmiş hâli üzerinden hesaplanan ilk peşin sermaye değerli gelir miktarları ve indirme tarihine kadar yapılan fiili ödeme miktarları esas alınarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
2-Önceki bozma ilamımızda; "Davalılardan ...’in yargılama sırasında 07.09.2014 tarihinde vefatı nedeniyle, mirasçılarının usulünce davaya katılımı sağlanıp yapılacak yargılama sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, ölü kişi hakkında yazılı şekilde karar tesisi ayrıca isabetli bulunmamıştır." şeklinde detaylı ve yol gösterici açıklama yapılarak karar bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen bozmanın gereği tam olarak yerine getirilmemiş, ölü ... karar başlığında gösterilmek suretiyle hüküm tesis edilmiştir. Bozma ilamında belirtildiği üzere davalı ...’in vefatı nedeniyle ölü kişi hakkında yazılı şekilde karar tesisi ayrıca isabetli bulunmamıştır.
Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, temyiz eden davacı Kurum ile davalılardan ... ve ... Turizm San. ve Tic. A.Ş. vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... ve ... Turizm San. ve Tic. A.Ş."ne iadesine, 05/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.