13. Hukuk Dairesi 2015/37963 E. , 2017/2981 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... ile davalı ... Müş. AŞ vekili avukat ... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının yeminli mali müşavirlik hizmeti veren bir şirket olduğunu, henüz birleşmeden önce dava dışı ... Yeminli Mali Müşavirlik Şirketinde 2000 yılı Mayıs ayında hizmet akdi ile avukat olarak çalışmaya başladığını, 2002 yılı Mayıs ayında dava dışı ... Şirketinin davalı şirket ile birleştiğini ve davalı .... olarak faaliyetlerine devam ettiklerini, kendisinin de davalı şirket bünyesinde çalışmasını sürdürdüğünü ve davalı şirketçe ücretinin serbest meslek makbuzları karşılığı ödendiğini, 2003 yılı Kasım ayında şirketin genel müdürünün değiştiğini ve yeni müdürün eski personeli tasfiyeye dönük uygulamaya gittiğini, tüm girişimlerine rağmen sözleşmesinin feshedildiğini ancak İş Kanununa aykırı olarak kendisine fesih bildirimi yapılmadığını, davalının 11/05/2004"de keşide ettiği ihtarname ile iş nedeni ile kendisine verilen bilgisayarın iadesinin talep edilmesiyle sözleşmesinin feshinin netleştiğini, ancak feshe bağlı haklarının ödenmediğini, son aylık ücretinin 20.000,00 TL olduğunu ileri sürerek ihbar ve kıdem tazminatı ile bakiye ücret alacağı ve yıllık ücretli izin alacağı olmak üzere toplam 196.500,89 TL"nin faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, eldeki dava ile davacı ile aralarındaki iş sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle ödenmeyen ihbar ve kıdem tazminatı ile bakiye ücret alacağı ve yıllık ücretli izin alacağının davalıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, kararın gerekçe kısmında Kılıç Hukuk Bürosu bünyesinde davacının davalıya vekillik hizmeti verdiği, haksız azil nedenine dayalı ücreti vekalet alacağı değil, sanki taraflar arasında iş akdi varmış gibi, işçi alacaklarının ödenmesine yönelik işbu dava açıldığı, nihayetinde, davacı ile davalı arasında ne iş ne de hizmet sözleşmesi mevcut olmadığı ve bu nedenle hizmet sözleşmesine dayalı ücret alacağını da talep edemeyeceği, davacının zaten doğrudan davalı ile vekalet sözleşmesi dahi kurulmadığı, davacının davalıdan herhangi bir ihbar, kıdem sözleşmesi, fazla mesai ücreti, yıllık ücret, kar ortaklığı isteme hakkı olmadığı belirtildikten sonra yerinde olmayan davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir. Mahkemece, bu şekilde kararın gerekçe bölümünde davanın hem esastan hem de usulden red sebepleri açıklanmış, hüküm kısmında ise, sadece davanın reddi denilmiştir. Bir davada usul yönünden red sebepleri var ise, davanın usulden reddine karar verilmekle yetinilmesi gerekir. Davanın hem usulden hem de esastan reddine karar verilmesi mümkün olmadığından, verilen karar usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1480,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.