18. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/11255 Karar No: 2016/11932 Karar Tarihi: 03.11.2016
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2016/11255 Esas 2016/11932 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin verdiği bir kararın temyiz istemleri süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bilgi ve belgeler okunup gereği düşünüldü. Kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesi sonucu sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararı doğrultusunda kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davalarda uzun süren bir yargılama sonunda bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek tazminat ödenmesine karar verilmiştir. Bu nedenle, 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenlemenin getirildiği dikkate alınarak, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ile tescil davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten karar tarihine kadar tespit ed
18. Hukuk Dairesi 2016/11255 E. , 2016/11932 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bilgi ve belgeler okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesine karar verilmiştir. Yasa koyucunun da bu hak ihlalini dikkate alarak 6459 sayılı Kanunun 6. maddesi ile 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenlemenin getirildiği dikkate alınarak (her ne kadar getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup aynı Yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de), 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ile tescil davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 2. bendinin sonuna “tespit edilen kamulaştırma bedeline dava tarihinden dört ay sonrası 21.02.2012 tarihinden 22.03.2003 olan ilk karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine” ibaresinin eklenmesine, 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davacı tarafa iadesine, 03.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.