15. Ceza Dairesi 2020/8810 E. , 2020/11269 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : CMK’nın 223/2-c,e maddeleri uyarınca ayrı ayrı beraat
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıklar hakkında verilen beraat hükümleri katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ...’un, aralarındaki ticari ilişkiye istinaden sanık ...’dan almış olduğunu iddia ettiği suça konu Deniz Bank ... şubesine ait keşide yeri bulunmayan 06/01/2009 keşide tarih ve 15.000.TL bedelli hamiline yazlı keşidecisi dava dışı ... olarak gözüken soruşturma aşamasında alınan uzmanlık raporuna göre tümden sahte oluşturulduğu anlaşılan çeki, suç tarihinde sanık ... ile birlikte katılan ...’a kira borçlarına karşılık olmak üzere ciro ederek verdikleri, çekin bankaya ibraz edildiğinde sahte olduğunun anlaşıldığı, bu surette sanıkların iştirak halinde nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddia olunan somut olayda,
1-Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen beraat hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanık ... hakkında her ne kadar resmi belgede sahtecilik suçundan kamu davası açılmış ise de; suça konu çekin, Türk Ticaret Kanununda sayılan ve taşıması gereken zorunlu unsurlardan olan “keşide yerini” ihtiva etmediği, bu itibarla kambiyo vasfı taşımadığından, resmi belge niteliğinde olmayıp özel belge hükmünde olduğu, yüklenen eylemin de, sabit olması halinde, “özel belgede sahtecilik” suçunu oluşturacağı anlaşılmakta ise de; sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 207/1 maddesinde düzenlenen “özel belgede sahtecilik” suçunun yasada öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, aynı Kanunun 66/1-e, 67/2-a ve 67/3 maddeleri uyarınca, olağan zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu ve zamanaşımını kesen en son işlemin de sanık ... hakkında 22/04/2011 tarihli sorgu işlemi olduğunun tespit edildiği, bu bilgiler ışığında, 8 yıl olağan dava zamanaşımı süresinin, en son zamanaşımını kesen işlem olan sorgu tarihinden, inceleme konusu hüküm tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
2-Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık verilen beraat hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanıklar hakkında suça konu sahte çeki katılan ...’a vermek suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçundan kamu davası açılmış ise de; sanık savunmaları ile katılan beyanlarında; suça konu çekin daha önceden doğmuş kira borcuna mahsuben verilmiş olduğunun anlaşılması karşısında, önceden doğan borç nedeniyle dolandırıcılık suçunun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin beraat yönünde kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin suçun yasal unsurlarının oluştuğuna yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
3-Sanıklar ... ile ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanık ...’un aşamalardaki suça konu çeki aralarındaki ticari ilişki nedeniyle sanık ...’dan aldığına yönelik ısrarlı savunmaları ve bu ticari ilişkiye istinaden herhangi bir belge, fatura ve sevk irsaliyesi dosyaya sunulmamış olması, ayrıca yargılama aşamasında yalnızca suça konu çekin sahteliği hususunda rapor alınmasına rağmen, suça konu çekteki keşideci imzası ile yazıların sanıklara ait olup olmadığı hususunda herhangi bir bilirkişi raporu alınmamış olması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, sanık ...’dan sanık ... ile aralarındaki ticari ilişkiye dair fatura, sevk irsaliyesi ve delillerinin sorulması ve var olduğu takdirde ibrazının istenilmesi, ayrıca sanıkların imza ve yazı örnekleri ile çekin ön yüzünde yer alan yazı, rakamlar ve keşideci imzasının sanıklara ait olup olmadığının tespiti amacıyla bilirkişi raporu aldırılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve tespitinin gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.