16. Ceza Dairesi 2019/5550 E. , 2020/6064 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Mersin 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.05.2018 tarih ve 2017/133 - 2018/298 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : I-Sanıklar ..., ve ... için ayrı ayrı olmak üzere; TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddesi uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararlarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi,
II-Sanık ... için; TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 221/4-son, 62, 53, 58/9, 63. maddesi uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçuna ilişkin kesin olarak verilen hüküm, 24.10.2019 tarihinde Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine anılan kanuna eklenen geçici 5. maddesinin 1/f bendinde belirtilen süre içerisinde temyiz edilmekle, tüm sanıklar hakkındaki hükümlere ilişkin olarak;
Ceza süresi yönünden yasal şartları oluşmadığından; sanıklar ... ve ... müdafilerinin duruşmalı inceleme isteminin CMK"nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE,
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyizin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
I-)Sanıklar ..., ..., ... ve ... yönünden verilen kararların incelenmesinde;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup iddianamenin düzenlenmesi ile temadi kesileceğinden gerekçeli karar başlıklarında sanık ..."ın suç tarihinin iddianamenin düzenlenme tarihi olan “24.02.2017” yerine “24.04.2017” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Sanık ... adına kayıtlı ... numaralı hatta ilişkin tespit edilen ... ID numaralı tespit ve değerlendirme raporunun tetkikinde, sanığın eşi ... tarafından kullanıldığının anlaşılması karşısında; mahkemece hükme esas alınan, sanık adına kayıtlı ... numaralı hatta ilişkin ByLock kullanıcısının sanığın eşi olma ihtimali bulunmakla bu hususla ilgili mahallinde işlem yapılması mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafileri ile sanık ..."ın temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
II-)Sanık ... yönünden verilen kararın incelenmesinde;
Sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen tehlike ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak makul bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan makul suretle ayrılmak yerine teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı, mevcut delil durumu ve bozma nedeni gözetilerek tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Mersin 7. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.