13. Hukuk Dairesi 2015/16090 E. , 2017/2957 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, idareye bağlı ...Çocuk Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yemek işlerinin davalı şirket tarafından yapıldığını, davalı şirketin yemek işlerinde çalışan işçiler tarafından işçilik alacaklarının tahsili amacıyla açtıkları davalar sonucunda başlatılan icra takipleri üzerine tahakkuk eden toplam 364.884,36 TL alacağın idare tarafından ödendiğini, taraflar arasında yapılan sözleşmeye göre ödenen alacaklardan davalı şirketin sorumlu olduğunu ileri sürerek, 364.884,36 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 182.442,18 TL alacağın ödeme tarihlerinden itibaren hesap edilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, hizmet ihalesini üstlenen dava dışı şirketle imzalanan sözleşmenin davalı tarafa devredildiğini, bu sözleşmeye göre; işçilik alacaklarından davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmış olup, dava dışı işçilerin işçilik tazminatlarının tahsili için açtığı dava sonunda hesaplanan tazminatın eldeki davanın tarafı olan davacı ve davalıdan tahsiline karar verildiği ve icra takibi sonunda da, davacı tarafından ödendiği ihtilafsızdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işçilere ödenen bu tazminattan hangi tarafın veya tarafların ne oranda sorumlu olduklarına ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine, aynı sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkla ilgili verilmiş mahkeme kararları ve genel hukuk prensipleri dikkate alınarak bir sonuca gidilmelidir. Bu cümleden olarak, davacı ile davalı arasında düzenlenen sözleşme incelendiğinde dava konusu ile ilgili bir hüküm bulunmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemece; işçilerin aynı iş yerinde devamlı çalıştığının ve asıl işverenin idare olduğunun belli olduğu, davalının basiretli tacir olarak işçilerin kendisinden önce çalıştığı dönemde doğacak haklarından sorumlu olacağını bilebilecek durumda sayılması gerektiği, asıl işveren ve alt işverenin ödenen miktardan hakkaniyet gereği yarı yarıya sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden dava dışı işçilerin davalı dışında başka şirketler nezdinde de çalıştığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinde, işçilerin iş akitlerinden doğacak tazminattan hangi tarafın ne oranda sorumlu olduğu hususunda bir düzenlemenin bulunmadığı görülmektedir. O halde mahkemece, iş mahkemesi dosyalarında hükmedilen kıdem tazminatı talebi yönünden işçilerin davalı alt işveren yanında çalışılan süre ile sınırlı olarak sorumlu oldukları ve bu sorumluluğunda davacı ile yarı yarıya paylaşılması gerektiği, ihbar tazminatı yönünden ise hükmedilen bedelin tamamından davalı son işverenin sorumlu olduğu, hükmedilen diğer kalemler yönünden ise davacı ile davalının yarı yarıya sorumlu oldukları göz önünde bulundurularak bu ilkeler doğrultusunda taraf ve yargı denetimine açık uzman yeni bir bilirkişi raporu alınarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1. bent gereğince davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalı iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.