6. Ceza Dairesi 2014/12424 E. , 2017/762 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi (CMK 250. Madde İle Görevli)
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanık ...’in katılan ..."a yönelik yağmaya kalkışma suçundan verilen mahkumiyet kararına karşı sanık savunmanının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Mahkemece 5271 sayılı Yasa’nın 150/3. maddesi uyarınca, sanığın savunmasını yapmak üzere zorunlu savunman görevlendirilmesi nedeniyle savunmana ödenen avukatlık ücretinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı şekilde sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, yargılama gideri ile ilgili hüküm fıkrasından “müdafi ücreti” ile ilgili miktarın çıkartılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Sanık ... hakkında, katılan ...’a yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne karşı temyiz itirazlarına gelince;
Hakim geçmişte ne olduğunu bilmeye mecburdur. Bunun için elindeki imkan “bugün”dür. “Bugün” den maksat bugün var olan ve varlığını duyularımız ile öğrendiğimiz şeylerdir. İşte “delil” budur.
Hakikate ulaşmak ve hatadan sakınma yollarından biri de “mantık”ın gösterdiğinden ispat konusu ile birlikte hakimin değerlendirmesidir.
Ceza Muhakemesinde her şey delil olabilmektedir. Hakim delili serbestçe tayin edebilir. Hakimin hem delil hemde delil değerlendirme serbestiside “vicdani delil” sistemi olarak adlandırılır. Delil bugünkü akılcı anlayışına göre hakimin “kanaati” ispat edilmesi istenilen olayların tahlili, bir tenkidi ile lehe ve aleyhe bütün şartların tahlilinin mahsulü olmasıdır. Bir şeyin delil olması ile delil olarak kabulü farklıdır. Akılcı olmalı hemde olayı temsil edici olup, ispat bakımından önemli de olmalıdır.
Olaylar bir bütün olup, bir çok parçadan yani küçük olaylardan meydana gelir. Mevcut deliller olayın bütününe değil bu parçadan bir veya bir kısmını temsil edebilir. Bu durumda delil olayı belirlerken vasıta olarak kullanılacaktır. Delilin sağlamlığı diğer deliller ile uyuşuyor bir biri ile uyuşup bağdaşıyorsa olay ve/veya olayları temsil eder. Bu durumda delilin sağlamlığı tecrübe kaideleri ile denetlenir. Deliller zümresinden biri de tanık beyanıdır (şehadet).
Tanık; taraflardan olmayan, olayın tanığı olmuş kişidir. Tanık olay hakkında beş duyusu ile edindiği bilgileri sübut konusunda karar veren mahkeme ve/veya hakime yaptığı sözlü beyanıdır. Beyanın belli olaya taalluk etmesi ve beş duyusu ile öğrendiğini söylemesi gerekir. Tanığın duyuları ile edindiği bilgilerden kendi aklı ile çıkardığı subjektif intibalar tanık beyanına dahil değildir.
Sanıktan gayrı tarafların beyanı, beyan delilinin bir çeşididir. Sanık beyanı da delillerin takdirinde büyük önem içerir.
Tanık; bazen istemeyerek hataya düşer, iyi hatırlamayamadığını muhayelesinde yaratıp, kendisi de buna inanır; yahut duyuları hatalıdır. ... etkisi ile görmediğini, işitmediklerini, gördüğünü, işittiğini sanarak aktarır. Bazen kendine, yakınlarına menfaat sağlama ve/veya tehlikeyi önlemek için de kasten hakikati söylemez. Bu durum hakim tarafından denetlenir. İspat yükü iddia edene düşer, sanık ancak ispat edilen hususlardan sorumlu tutulabilir.
Bu genel açıklamalar ışığında somut olayımıza gelince;
Katılan ...’ın özetle; olay günü ...’deki lokantasında inşaat çalışması yaparken 4 kişinin yanına gelerek “seninle bir işimiz var özel olarak görüşelim” dediklerini, şahısların geliş amaçlarını bilmediğinden ve mafya tipli olduklarından şüphe duyarak çekindiğini, ... İlçe Jandarma Komutanlığını telefonla arayarak bu şahısların geldiğinden ve herhangi bir önemli olay olursa bilgi vereceğinden bahsettiğini, şahısların gelmesinden 15 dakika kadar sonra bu şahıslardan...’un “bizi çok beklettin bizim işimiz senin ... da faaliyet gösteren ... tesisleri ile ilgilidir hep beraber oraya gidip orada konuşalım” dediğini, gitmek istemediği için yanlarından uzaklaşmaya çalıştığında sanık... ve yanındaki üç şahıstan birisinin kendisini itekleyerek yanına gelirken kullandıkları araca binmesini istediklerini, buna açacağı lokantada çalışacak olan ... ... ve ... ... isimli kişilerin tanık olduğunu, sanıklar...,... ... ve ...’in içinde olduğu araçla hisse sahibi ve şirket müdürü olduğu ... tesislerini gittiklerini, bu sırada şahıslar tarafından alacak konusunda tehdit edildiğini,şahısların isteğiyle tesisi gezdiklerini, sonrasında bürosuna geçip oturduklarını ve şahısların burada da alacak konusunda tehditlerini sürdürdüklerini, olay sırasında tesiste çalışanı ... ...’ın olduğunu, tesisten geldikleri araçla ayrılarak kendisini aldıkları yere bıraktıklarını,
Katılanın 17.04.2008 günlü teşhis tutanağı ile adı geçen sanıkları teşhis ettiği,
Sanık ...’in ise savunmalarında özetle; katılan ...’ın işletmesine gitmediğini ve üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini,
Sanık...’un akrabası, katılan ...’ın ise arkadaşı olan tanık ... ...’ın özetle; olay günü yanına gelen sanık...’un isteğiyle katılan ...’u çağırdığını, bir alacak meselesi üzerinde konuşmaya başladıklarını, bir müddet sonra bir işi olduğu için oradan ayrıldığını, daha sonra katılan ...’a neler olduğunu sorduğunda şahıslarla birlikte fabrikaya gittiklerini, parayı ödeme konusunda tehdit ettiklerini ancak araca zorla bindirildiğinden bahsetmediğini,
Tanık ... ...’nun özetle; katılan ...’ın ...’deki lokantasında çalıştığını, olay günü patronu ... lokantanın önünde iken 4 kişinin yanını gelerek ... ile konuşmaya başladığını, aralarındaki konuşmayı duymadığını, ancak ...’ın tedirgin olduğunu sezinlediğini, 15 dakika kadar konuştuktan sonra araçla ayrıldıklarını, 40 dakika kadar sonra geri geldiklerini ve ...’un araçtan inerek lokantaya geldiğini,
Tanık...’in özetle; katılan ...’ın ...’deki lokantasında çalıştığını, olay günü lokantada tadilat çalışması yapıldığını, ...’un lokantanın dışına çıktığını, bu sırada gelen aracın 10 metre kadar uzakta durduğunu, araç içerisinden inen 4 kişinin ...’ın yanına geldiğini, aralarında hararetli bir konuşma olmadığını, ancak ...’ın tedirgin olduğunu fark ettiğini, 3-5 dakika kadar konuştuktan sonra ...’ın şahısların gelmiş olduğu araca bindiğini, zorla bindirilip bindirilmediğini görmediğini, şahıslar ...’la çok rahat konuştuklarından zorla araca bindireceklerini tahmin etmediğini, anormal bir şeyin dikkatini çekmediğini,
Tanık ...in özetle; olay günü ortağı olan ...’ın lokantasının yanındaki kahvehanede otururken bir aracın lokantanın önüne gelerek durduğunu,... ile birlikte 4 kişinin araçtan indiğini, lokantaya girerek 2-3 dakika sonra ...’ı da alarak dışarı çıktıklarını, araca yürüdükleri sırada bu şahıslar ile ... arasında bir tartışma olduğunu gördüğünü, ...’un gergin ve yüzünde korkunun hakim olduğunu, kendisinin şahsi özel işleridir diye yanlarına gitmediğini, aralarındaki 3-5 dakikalık konuşmadan sonra şahısların ... ile birlikte araca bindiklerini, araca bindirme sırasında bir arbede yaşandığını görmediğini ancak şahısların el kol işareti ile sert bir şekilde araca binmesi için hareket yaptıklarını gördüğünü, ...’un araca binmek istemiyor gibi diğer şahısların ise onu zorla götürüyor gibi olduklarını, ancak bu sırada itme-kakma ya da herhangi bir arbede olmadığını, hafifçe bir zorlamayla ya da itmeyle araca bindirdiklerini ve araçla uzaklaştıklarını, 1-1.5 saat sonra aracın geri gelip ...’un araçtan indiğini, ...’a durumu sorduğunda 1-1.5 saat önce kendisini götürdüklerini ve senet imzalatmak için tehdit ettiklerini söylediğini,
Tanık ...’ın ise özetle; ... İlçesi ... Beldesinde bulunan ...’a ait ... Su Ürünleri tesisinde çalıştığını, olay günü tesiste tek başına bulunduğu sırada bir aracın gelerek patronu ... ve 4 kişinin araçtan indiğini ve tesisin büro bölümüne girdiklerini, kendisinin de büroya girip oturduğunu, ...’un moralinin bozuk olduğunu fark ettiğini,...’un patronuna kendisini göstererek dışarı çıkmasını istediğini, ...’un da yemekhaneye geçmesini söylemesi üzerine oraya gittiğini, yemekhanede 5 dakika kadar bekledikten sonra herhangi bir ihtiyaçlarının olup olmadığını sormak için dışarıya çıktığında ... ile birlikte diğer 4 kişinin geldikleri araçla hareket ettiğini gördüğünü, tesiste 7 dakika kadar kaldıklarını, ...’ın mimiklerinden ve hareketlerinden tedirgin olduğu şüphesinin kendisinde uyandığını, ifade ettikleri,
Dosyaya yansıyan iddia, savunma ve mevcut deliller ile birlikte yeniden değerlendirildiğinde;
1-Katılanın sanıklar tarafından zorla iteklenerek araca bindirilip götürüldüğünü bundan önce herhangi bir şey olabileceğini de düşünüp olayı jandarmaya haber verdiğini ileri sürmesine karşın; katılan ... ve sanık..."un ortak tanıdığı bir ölçüde de tarafsız tanık olan...’ın bina içerisindeki gelişen olaylar yönünden iddiayı doğrulamadığı, binanın dışında gelişen olaylara tanık olan ... ...,...ve ...’in ise mağdurun iddiası ile örtüşmeyen bir ölçüde subjektif intibalarını içeren beyanları ile mağdurun birşeyi kanıtlamak amacı ile kendisini güvene alıp en güvende olduğu alana sanıklarla gitmesi de olağan yaşam koşullarıyla örtüşmediği dikkate alındığında salt mağdurun iddiasına üstünlük tanınarak olayın yeterince ispat olunmayan kısmını içeren hürriyeti yoksun kılma suçundan sanık ... hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,
2-Kabule göre de; eylem sırası ve sonrasında katılanın şahsına zarar verilmediği anlaşılmakla, sanık hakkında TCK"nın 110. maddesinin uygulama koşullarının karar yerinde tartışmasız bırakılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 21/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.