Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2227
Karar No: 2018/2406
Karar Tarihi: 27.03.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/2227 Esas 2018/2406 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2017/2227 E.  ,  2018/2406 K.

    "İçtihat Metni"

    ....
    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 13.12.2016 gün ve 2015/17751 Esas, 2016/10297 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Dava, 1093 parsel sayılı taşınmazda yapılan imar uygulamasının iptal edilmesi nedeniyle kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının hak iddia ettiği ve davalı Hazineye verildiğini belirttiği 2741 ada 12 sayılı parselin, davacının pay sahibi olduğu kadastral 1093 parselden gelmeyip tescil harici olan dere yatağından ihdas suretiyle oluştuğu, dolayısıyla tapunun eski haline döndürülmesi halinde dahi bu yerin davacıya verilmesinin mümkün olmadığı, Hazineye husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen ilk kararın davacının temyizi üzerine Dairemizin 13.12.2016 gün ve 2015/17751 Esas, 2016/10297 Karar sayılı ilamı ile " ..Mahkemece, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 31. maddesi hükmüne göre davacının talebi imzalı beyanı alınarak açıklattırılmalı, dava konusu 1093 parsel sayılı taşınmaz ile davalı Hazine adına kayıtlı 2741 ada 12 parsel sayılı taşınmazlardan hangisi hakkında tapu iptali ve tescil talebinde bulunulduğu açık bir şekilde tespit edilmelidir. Daha sonra davacı tarafından 28.11.2000 tarihli ilk imar uygulamasının iptaline dair ..... 5. İdare Mahkemesinin 2001/854 Esas sayılı kesinleşen Kararından sonra 07.02.2006 tarihli ve 2006/98 sayılı yine 05.03.2009 tarih 2009/215 sayılı Encümen Kararları ile sonradan yapılan iki imar planının da iptali için davacı tarafından .... 8. İdare Mahkemesinin 2012/2164 Esas sayılı dosyasında açılan davanın neticesi eldeki davanın neticesini doğrudan etkileyeceğinden 6100 sayılı HMK"nın 165/1 maddesi gereğince bekletici mesele yapılmalıdır. Öte yandan, 20.02.2011 tarihli bilirkişi raporunda "...ancak kök 1093 parsel sayılı taşınmazın sınırları kadastro krokisine göre dereye kadar devam etmiş olduğundan imar uygulaması yapılırken mevcut binasının korunmadığı ve tek katlı binanın zemini Hazine adına tescil edilmiş olduğu tespit edilmiştir," şeklindeki açıklamaya karşılık 2741 ada 12 parsel sayılı taşınmazın 1093 parsel sınırları dışında kalıp dereden ihdasen tescil edildiği şeklindeki çelişkili açıklamalar da giderilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir," şeklindeki gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Davalı vekili, karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
    Hemen belirtilmelidir ki; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır.
    O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK"nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanaksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır.
    Ayrıca; kadastral parselin ihyasının, imar uygulamasıyla kadastral parsel sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin kadastral parsel içerisinde kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olabileceği gözetildiğinde; ihyası istenilen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının tespitiyle kayıt maliklerinin davada yer almaları gerektiği de açıktır.
    Somut olaya gelince; özellikle davacı vekilince dosyaya ibraz edilen 21.02.2012 tarihli dilekçede " davacının 1093 parsel sayılı taşınmazda pay sahibi olduğunun açık olduğu, 28.11.2000 tarih ve 740 sayılı encümen kararı doğrultusunda yapılan imar uygulaması sonucu 1093 parsel sayılı taşınmazın şuyulandırmaya tabi tutulduğu ve anılan imar uygulamasının idari yargı yerince iptal edilip iptal kararının kesinleştiği, belirtilen nedenlelerle geçersiz duruma gelen imar uygulaması nedeniyle yapılmış olan işlemlerin de iptal edilerek eski hale getirilmesinin hukuken zorunluluk arzettiği" yönündeki beyanları doğrultusunda; davanın, 1093 parsel sayılı taşınmazda yapılan imar uygulamasının iptal edilmesi nedeniyle kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu hususu açıktır.
    Dosya içerisindeki belgelerden, davacının pay sahibi olduğu 1093 sayılı kadastral parselin, .... Belediyesinin 28.11.2000 tarih, 2000/740 sayılı encümen kararı doğrultusunda imar uygulamasına tabi tutulduğu ve davacıya 2745 ada 8 sayılı imar parselinden pay verildiği, anılan imar uygulamasının, .... 5. İdare Mahkemesi"nin 04.04.2002 tarih, 2001/854 Esas, 2002/482 Karar sayılı ilamı ile iptal edildiği ve iptal kararının derecattan geçerek kesinleştiği anlaşılmakta ise de; dava konusu 1093 sayılı parselin kütük sayfasının incelenmesinde sayfanın kapanmış olmasına rağmen kapanma sebebi ve tarihi bulunan kısmın ve taşınmazın gittiği parselleri gösterir şekilde eksiksiz kütük sayfalarının dosya içerisinde bulunmadığı, bu nedenlerle taşınmazın, iptal edilen ilk imar uygulaması sonrasında başkaca şuyulandırma işlemlerine tabi tutulup tutulmadığı saptanamamaktadır.
    O halde, mahkemece, 1093 sayılı kadastral parselin eksiksiz bir şekilde tedavüllü tapu kayıtlarının, (geldi ve gitti parselleri denetlenebilir şekilde kütük sayfası suretlerinin) ve taşınmazda yapılmış olan imar uygulaması veya imar uygulamalarına dair Belediye encümen kararları ile şuyulandırma cetvellerinin ve dayanak tüm belgelerin temin edilmesi; mahallinde keşif yapılmak suretiyle dava konusu kadastral parsel sınırları üzerinde imar uygulaması ile oluşturulan alanlar ( imar parselleri, yol, park vb.) belirlenenip, bu kapsamdaki imar parsellerinin tapu kayıtları getirtildikten sonra, dava dışı tapu kayıt malikleri ile idari işlemi yapan Belediye aleyhine 1093 sayılı kadastral parselin ihyası talepli dava açmak üzere davacıya usulüne uygun süre verilmesi, açıldığı taktirde eldeki dava dosyası ile birleştirilmesi; taraf teşkili sağlandıktan ve taşınmazın bulunduğu alanda yapılan imar uygulamaları ve bu uygulamaların idari yargı yerince iptal edilip edilmediği usulünce araştırıldıktan ve varsa derdest iptal davalarının sonucu beklenildikten sonra toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Hükmün bu nedenlerle bozulması gerekirken maddi hata nedeniyle davacının talebinin açıklattırılması gerektiği gerekçesi ile bozulmasına karar verildiği anlaşıldığından davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin, 13.12.2016 gün ve 2015/17751 Esas, 2016/10297 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına ve hükmün belirtilen gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin, 13.12.2016 gün ve 2015/17751 Esas, 2016/10297 Karar sayılı sayılı bozma ilamının KALDIRILMASINA, yukarıda belirtilen nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 27.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi