Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/12717 Esas 2017/5112 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12717
Karar No: 2017/5112
Karar Tarihi: 27.09.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/12717 Esas 2017/5112 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2015/12717 E.  ,  2017/5112 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 26/12/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulü ile miktar itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, haksız eylemden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalıların kendisini darp ettiklerini, ceza yargılaması sonunda davalılar suçlamaları kabul etmemekle birlikte basit yaralama suçundan cezalandırıldıklarını belirterek olay nedeni ile oluşan maddi ve manevi zararlarının tazmini isteminde bulunmuştur.Davalılar davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davalıların davacıya karşı gerçekleştirdikleri haksız fiilin aynı zamanda davacının kişilik haklarını ihlal ettiği, giderlere dair belgelerin bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Türk Borçlar Kanunu 56 maddesi (BK md.47) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Davaya konu olan olayda; olayın oluş şekli, olay tarihi ve tarafların durumu dikkate alındığında hükmedilen tazminat miktarı fazladır. Davacı yararına daha alt seviyede bir manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 27/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.