14. Hukuk Dairesi 2016/9551 E. , 2018/2398 K.
"İçtihat Metni"....
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.08.1998 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 11.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ...ve ark. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
7201 sayılı Tebligat Kanununun;
1- "Bilinen Adreste Tebligat" kenar başlıklı 10. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında, "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.
Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.",
2- "Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina" kenar başlıklı 21. maddesinde, "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.
Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.
Muhtar, ihtiyar heyeti azaları, zabıta amir ve memurları yukarıdaki fıkralar uyarınca kendilerine teslim edilen evrakı kabule mecburdurlar.",
3- "Adres değiştirmenin bildirilmesi mecburiyeti" kenar başlıklı 35. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında, "Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır.
Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.",
Hükümlerine yer verilmiştir.
Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. Bu değişikliğe göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, bilinen veya gösterilen adresine yapılacaktır. Buna göre, ilk defa bildirilen adresin muhatabın (davalının) adres kayıt sistemindeki adresi veya başka bir adres olması arasında fark yoktur. Her iki adres de Tebligat Kanununun 10/1. maddesi kapsamında bilinen adrestir. Bildirilen adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi de nazara alınarak muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebligat çıkarılacaktır. Dava dilekçesi davalıların bildirilen adreslerine tebliğ edildikten sonra, muhatap adresini değiştirirse uygulanacak usul 35. maddede gösterilmiştir. Davalıya gönderilecek olan gerekçeli kararın, önceden tebligat yapılan adrese çıkarılmadan, davalının adres kayıt sistemindeki adresine doğrudan 21/2. maddeye göre tebliği de usulüne uygun olmayacaktır.
Somut olayda;
Dosya kapsamından, gerekçeli karar tebligatının Tebligat Kanununun 35. maddesi uyarınca yapıldığı davalılar ..... adres kayıt sistemine (mernis adresi) kayıtlı adreslerinin bulunup bulunmadığı anlaşılamadığından ve Tebligat Kanununun 35. maddesine göre mernis adresi bulunan davalıların öncelikle mernis adreslerine tebligat yapılması gerektiğinden, adı geçen davalıların mernis adresleri ilgili nüfus müdürlüğü ve tapu müdürlüğünden sorularak, mernis adresi tespit edilebilen davalılara öncelikle Tebligat Kanunun 21. maddesine göre gerekçeli karar tebligatı yapılmalıdır.
Öte yandan; davalıla.... gerekçeli kararın tebliğ edilmediği, davalı ...’ye ise gerekçeli karar tebligatının 7201 sayılı Tebligat Kanununa aykırı olarak doğrudan 21/2. maddesine göre yapıldığı, bahsi geçen bu tebligatın usulüne uygun olmadığı, muhatabın bilinen en son adresine tebligat çıkarılıp; bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilip tebligatın buraya yapılacağı hükmü gözardı edilerek ilk seferde bu davalının adres kayıt sistemindeki adresine Tebligat Kanununun 21/2 maddesine göre yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı anlaşıldığından, davalı ...’in adresinin 13 numara olmasına rağmen 19 numaradaki kuzenine, davalı ...’in ise birlikte oturup oturmadıkları anlaşılmayan Vahit Dokuzağaçlı’ya gerekçeli karar tebligatının yapılması usulsüz olduğundan adı geçen davalılara 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın tebliği sağlanarak yasal temyiz süresi beklenmelidir.
Belirtilen eksiklikler giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 27.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.