16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/10071 Karar No: 2020/6053 Karar Tarihi: 08.12.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/10071 Esas 2020/6053 Karar Sayılı İlamı
Özet:
16. Ceza Dairesi tarafından verilen bir kararda, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkum edildiği görülüyor. Temyiz başvurusunun esastan reddedildiği belirtilen kararda, sanık hakkındaki ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının beklenilmeden karar verilmesinin sonuca etkili görülmediği ifade ediliyor. Ayrıca Anayasa Mahkemesi'nin bir iptal kararının TCK'nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği belirtiliyor. Kararda atılan suçun kanunda öngörülen suç tipine uyduğu ve yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilerek uygulandığı vurgulanıyor. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63. maddesi belirtiliyor.
16. Ceza Dairesi 2019/10071 E. , 2020/6053 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddesi uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanık hakkındaki ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı temyiz aşamasında dosyaya gönderilmiş ise de; dosyada mevcut diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili görülmemiştir. Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde
eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Kütahya 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.