Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/102 Esas 2018/1569 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/102
Karar No: 2018/1569
Karar Tarihi: 21.02.2018

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/102 Esas 2018/1569 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanık bir kişinin resmi belgede sahtecilik suçu işlediği ve mahkum olduğu belirlenmiştir. Ancak, suçun zincirleme şekilde işlendiği kabul edilerek temel ceza TCK'nın 43. maddesi uyarınca artırılmış, ceza tayininde takdiri indirim yapılmamış ve koşullu salıverilme tarihine kadar 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklar sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden uygulanması gerektiği göz ardı edilmiştir. Bu nedenlerle, karar temyiz edilmiş ve Yargıtay tarafından bozulmuştur.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43. maddesi (zincirleme suçlar)
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62. maddesi (takdiri indirim)
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesi (koşullu salıverilme)
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 321. maddesi (kararın bozulması için sebepler)
- 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi (yeni CMK'nın uygulanması)
11. Ceza Dairesi         2016/102 E.  ,  2018/1569 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma niteliği bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, adli emanetin 2012/5283 sırasına kayıtlı suça konu belge asıllarının incelenerek, hukuki sonuç doğurmaya elverişli ve aldatma nitelikleri olup olmadığı belirlendikten ve denetime olanak verecek şekilde belge asılları dosya içerisinde bulundurulduktan sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Kabule göre de;
    a-5237 sayılı TCK"nın 43. maddesine göre "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı, somut olayda sahte belgelerin sanık tarafından iş başvurusu yaptığı sırada aynı anda vermesinden ibaret eylemde, dosya kapsamında belgelerin farklı tarihlerde düzenlendiğine dair kesin delil bulunmadığı, TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca fiilin aynı anda işlendiğinin kabul edilmesi gerekliliği nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde suçun zincirleme şekilde işlendiğinin kabulü ile temel cezanın TCK"nın 43. maddesi uyarınca artırılması,
    b-Ceza tayininde 5237 sayılı TCK"nın 62. maddesi uyarınca takdiri indirim neticesinde sonuç hapis cezasının 2 yıl 1 ay yerine, 1 yıl 13 ay olarak hesaplanması suretiyle eksik ceza tayini,
    c- 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonuç ceza yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 21.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.