11. Hukuk Dairesi 2017/4945 E. , 2018/167 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06/11/2015 tarih ve 2014/742-2015/785 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, ..."ın müdür olarak tayin edildiğini, şirketin faaliyete geçtikten kısa bir süre sonra işerin aksatılmaya başlandığını, sorumluluktan uzak keyfi davranışlar sebebiyle neredeyse işleyemez duruma geldiğini, şirket müdürünün kendisine yüklenen sorumlulukları yerine getirmediğini, ortaklar arasında bilgi ve fikir alışverişi olmadığını, müvekkilinin şirketin işleyişi ve faaliyetleri hakkında sağlıklı bilgi sahibi olmadığı gibi şirket kârından dahi yararlanamadığını, bütün bu sebeplerin müvekkilinin şirkete olan güven ve inancını sarstığını ileri sürerek müvekkilinin davalı şirket ortaklığından ayrılmasına izin verilmesine ve şirket tarafından müvekkiline esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı temsilcisi davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin dilekçesinde ileri sürmüş olduğu nedenlerin soyut nitelikte olduğu ve varlığını usulüne uygun delillerle ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, ..."nin 638/2 maddesine dayalı haklı sebeple limited şirket ortaklığından çıkma istemine ilişkindir. Davacının dava dilekçesinde şirketten çıkmak için ileri sürdüğü iddialar özellikle şirketin sui idaresine ve bundan kaynaklanan olgulara bağlanmıştır. Her ne kadar, limited şirket ortakları bakımından varlığı ileri sürülen bu olgular gerek şirket bünyesinde ve gerekse de ..."nin 626/1.maddesinin "Müdürler ve yönetimle ilgili kişiler, görevlerini tüm özeni göstererek yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini, dürüstlük kuralı çerçevesinde, gözetmekle yükümlüdürler." hükmü uyarınca gerektiğinde mahkemeye başvurmak suretiyle giderilebilir nitelikte görülse de, hiç kimsenin lehine olan bir davayı açmakla yükümlü tutulamayacak olmasına dair usul ilkesi de gözetildiğinde, tüm bu sebeplerin davacı ile davalı arasındaki ortaklık ilişkisini zayıflatması ve bu suretle de çıkma isteğinin haklı nedenleri olarak ortaya gelmesi mümkün ve muhtemeldir. Dosya kapsamında sunulan delillerde davalı şirkete ait defterlerin usulüne uygun tutulması ve muhafazasıyla yükümlü bulunan müdürün söz konusu defterlerin davacıda olduğunu ileri sürmek suretiyle ibrazdan kaçınması ve Mahkemece bu konuda verilen önele karşın söz konusu defterlerin sunulmadığı anlaşılmaktadır. Davalı şirket, defterlerinin davacı elinde olduğu yolundaki iddiasını kanıtlayamamış olmakla ortaya çıkan bu durum dahi davacının şirket müdürünün sorumluluklarını yerine getirmediği hususunda ileri sürdüğü haklı nedenler bakımından güçlü bir delildir. Mahkemenin defterlerin sunulmamış olması olgusunu davacının aleyhine bir unsur olarak değerlendirmek suretiyle davanın ispatlanamadığına kanaat getirmesi yerinde değildir. Şu halde Mahkemece yukarıda sıralanan hususlar çerçevesinde davanın ele alınarak davacının çıkma isteğinde haklı olduğunun kabulü ile ..."nin ilgili hükümleri çerçevesinde çıkma payı da hesaplatılmak suretiyle uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması gerekirken dosya kapsamına ve verilen mehile uymamanın sonuçlarına aykırı kanaatle davanın reddine hükmedilmesi doğru olmamış kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 10/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.